Umay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iddialarla ilgili basında yer alan haberler üzerine soruşturma başlattıklarını söyledi. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde söz konusu 6 hastanın tedavisinin sürdüğünü belirten Umay, "Bunların tedaviye cevap vermeleri 4 ila 6 hafta içerisinde belli olur. Şu anda körlükten bahsedilmesi söz konusu değil. Şimdilik enfeksiyon kapma söz konusudur. Hasta yakınlarından ikisi, Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulunmuş. İddialarla ilgili araştırmalarımız devam ediyor" dedi.
- Hasta yakınlarının görüşleri
Turgut Özal Tıp Merkezi'nde tedavisine devam eden Remziye Çoban'ın damadı Gaffar Özçırpıcı, kayınvalidesinin katarakt ameliyatı için Malatya'daki özel bir hastaneye 11 Eylül'de yatırıldığını ve burada ameliyat edildiğini söyledi.
Ameliyatın ardından kendilerine "hastanın dört gün sonra kontrole getirilmesi"nin söylendiğini belirten Özçırpıcı, kayınvalidesini üçüncü günde aşırı derecede kusma ve sancı şikayetleriyle hastaneye götürdüklerini kaydetti.
Doktorun, muayenenin ardından "daha yapabileceği bir şey olmadığını" söyleyerek kendilerini Turgut Özal Tıp Merkezi'ne yönlendirdiğini öne süren Özçırpıcı, "Buraya hastamızı getirdik. Aldılar, gözlerine iğne falan yaptılar. Şu anda gözlerini kaybetmiş durumda, kör oldu. Yani katarakt ameliyatı için gittiler ve maalesef gözlerini kaybettiler. Aynı hastane şu anda ameliyata devam ediyor, aynı doktor da orada" diye konuştu.
Özçırpıcı, konuyla ilgili, savcılığa ve Sağlık Bakanlığı'na başvurduklarını söyledi.
Gözünü kaybettiği iddia edilen hastalardan Minadiye Çek'in kızı Ayfer Çek de hastanenin ve ameliyatı yapan doktorun cihazlarının steril olmadığını öne sürerek, "Daha önce görüyordu, çok güzel görüyordu, yürüyebiliyordu. İşlerini kendisi çok rahat yapabiliyordu. Bu şekilde, göremeyecek. İnsan sağlığı bu kadar ucuz değil. Ben de şikayetçiyim. Başka hastaların bu şekilde olmasını istemiyorum. Buna 'dur' denilmesi lazım" dedi.