"Hastayı nöbet esnasında yana çevirip, başını hafif yukarı kaldırmak ve yanında sakince beklemek yeterli. 'Dili geriye kaçar' gibi yanlış bir düşünceyle ağzını açmaya zorlamak, ağzına bir şey sokmaya çalışmak çok sakıncalı, hayati risklere neden oluyor"
"Bu yanlış müdahaleler yüzünden hastanemize, dişi kırılarak ya da solunum yoluna nesne tıkanarak getirilen çok sayıda epilepsi hastasıyla karşılaşıyoruz"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş, epilepsi nöbeti geçirenlerin sadece yana çevrilip başının yukarı kaldırılması gerektiğini belirterek, "Dili geriye kaçar gibi yanlış bir düşünceyle ağzını açmaya zorlamak, ağzına bir şey sokmaya çalışmak çok sakıncalı, hayati risklere neden oluyor." dedi.
Prof. Dr. Karadaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, epilepsiye ve nöbet geçiren hastalara nasıl müdahale edilmesi gerektiğine ilişkin bilgileri paylaştı.
Epilepsinin beyindeki sinir hücrelerinin ani, anormal deşarjı nedeniyle oluşan ve ortalama 1-2 dakika süren kasılma benzeri nöbetlere yol açan bir hastalık olduğunu dile getiren Karadaş, hastalığın, doğum sırasında oksijensiz kalma, genetik yatkınlık, çocukluk dönemindeki havale, kaza, kafa travması geçirme, aşırı alkol tüketimi gibi farklı birçok nedenle görülebildiğini anlattı.
Türkiye'de yaklaşık 1 milyon epilepsi hastası olduğunu tahmin ettiklerini vurgulayan Karadaş, hastalığın ana tedavisinin medikal ilaçlarla yürütüldüğünü, uygun ilaçlarla nöbetlerin yüzde 50-60 kontrol altına alınabildiğini söyledi.
Prof. Dr. Karadaş, ayrıca uygun hastalarda epilepsi cerrahisiyle hayat boyu nöbet yaşanmasının önüne geçilebildiğini, boyuna yerleştirilen pil tedavilerinin uygulanabildiğini aktardı.
- "Epilepsi hastalarına nöbet esnasındaki yaklaşım, bazen tedaviden bile önemli"
Epilepsi hastalarına yaklaşım konusunda toplumda doğru bilinen bazı yanlışların bulunduğuna dikkati çeken Karadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Epilepsi hastalarına nöbet esnasındaki yaklaşım, tedaviler kadar hatta bazen tedaviden bile daha önemli. Her şeyden önce bir kişi epileptik nöbet geçiriyorsa o an yanında bulunanların soğukkanlı davranması gerekiyor. Nöbet geçiren kişi, önce yan tarafa çevrilecek. Ardından başı, çenesi hafif yukarı kaldırılıp hava yolunun açık olması sağlanacak. Epileptik nöbetlerin büyük oranı 1-2 dakikada geçiyor. Bu esnada hastayı uygun pozisyona getirip yanında sakince beklemek yeterli. Bunlar o kişinin hayatını kurtarmada basit ama etkili önlemler.
Fakat 'Dili geriye kaçar.' gibi yanlış bir düşünceyle ağzını açmaya zorlamak, ağzına bir şey sokmaya çalışmak çok sakıncalı, hayati risklere neden oluyor. Maalesef bu yanlış müdahaleler yüzünden hastanemize, dişi kırılarak ya da solunum yoluna nesne tıkanarak getirilen çok sayıda epilepsi hastasıyla karşılaşıyoruz. Hastalara asla bu tip müdahaleler yapılmamalı."
Karadaş, ayrıca nöbet geçiren hastanın çevresinden yaralayıcı ve kesici cisimlerin uzaklaştırılması gerektiğini dile getirdi.
Bazı epileptik nöbetlerin, 112 acil servisin aranmasını gerektirebileceğine işaret eden Karadaş, "Epileptik nöbet, 5 dakikadan uzun sürmüşse veya hasta bir nöbetin üstüne ikinci nöbeti geçirmişse veya nöbet havuzda, denizde olduğu esnada yaşanmışsa mutlaka 112'nin aranması gerekiyor. Böyle durumlarda hastaların mutlaka hastanede kontrolleri yapılmalı." diye konuştu.
- "Epilepsi hastaları deniz ve havuza can yeleğiyle girmeli"
Prof. Dr. Karadaş, "Epilepsi hastası suda nöbet geçirdiğinde, başı su üstünde olacak şekilde tutularak nöbetin sona ermesi beklenebilir. Fakat nöbet uzamışsa etraftan yardım alarak havuzdan, denizden çıkarılabilir. Epilepsi hastaları da ne olursa olsun denize veya havuza can yeleğiyle girmeli. Bu onlar açısından oldukça koruyucu bir önlem." dedi.
Bazı hastaların sadece gece, yalnızca sıcak su altında nöbet geçirme gibi özel durumlarının olduğunu belirten Karadaş, bu tip hastalara da asla küvette banyo yapmama, cam duşakabin kullanmama ve banyonun kapısını kilitlememe önerisinde bulundu.
- "Epilepsi tedavi edilebilir bir hastalık"
Prof. Dr. Karadaş, epilepsi hastalarının yüksekte çalışma, askerlik, polislik gibi silah taşıma zorunluluğu bulunan meslekleri yapamayacağını, ayrıca vardiyalı işlerin onlar için sakıncalı olduğunu ifade etti.
Buna karşılık, epilepsi hastalarının çalışabileceği birçok iş kolunun bulunduğuna ve bu konuda toplumdaki bazı ön yargıların değişmesi gerektiğine dikkati çeken Karadaş, şunları kaydetti:
"Epilepsi tedavi edilebilir bir hastalık. Hastalarımız, bazı riskli işler haricinde birçok meslekte rahatlıkla çalışabilir. Birçok ünlü bilim insanı, devlet büyükleri arasında da epilepsi hastaları var. Toplumun da bu konuda bilinçli ve farkında olması, hastalara ön yargıyla yaklaşmaması gerekiyor. Sadece ilaçların düzenli kullanılması, düzenli kontrole gitmek gibi basit önlemlerle nöbet sıklığını azaltmak, ortadan kaldırmak mümkün."