İŞ HAYATINIZDA YANGIN ÇIKARSA SÖNDÜRÜRSÜNÜZ SOSYAL HAYATINIZDA ÇIKARSA DA SÖNDÜRÜRSÜNÜZ AİLE HAYATINDA ÇIKARSA YANARSINIZ!
* Siz hep başarılı mıydınız?
- Nerdeee? Kızlar, briç, kantin... Ailemin yüz karasıydım. Lise 1’de üç dersten ikmale kaldım, lise 2’de 9, lise 3’te sınıfta kaldım.
* Peki nasıl kazandınız Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni?
- Bir gün dersaneyi kırdım, Konak Sineması’na girdim, ‘La bom’ diye bir gençlik filmi vardı, çok da matah bir değildi ama hayatımı değiştirdi. Baktım gençler gülüyorlar, eğleniyorlar ve o filmi izleyen bunalımlı bir Murat Bilgili var. Hayatı açmaz içerisinde, liseyi zar zor bitirmiş, dersaneye adapte olamıyor. Filmden çıkınca, şöyle bir ruh haline büründüm: “Her şeye yeniden başlayabilirim.” Gittim kendime teksir kağıdı aldım, eve döndüm ve masaya oturdum. Filmlerde olduğu gibi gelişmiyor tabii, çalışamadım. Çünkü çalışma alışkanlığım yoktu. Ama o gün ilginç bir şey oldu, pes etmedim. Bunu, danışmanlık verdiğim çocuklara da öğütlüyorum. Sıkıldım ama o masadan kalkmadım. Ve bu olayı, ders çalışma probleminden çıkartıp, bir inatlaşamaya döktüm. “Burada oturacağım, çalışsam da olur, çalışmasam da!” Böyle başlayan bir süreçte, masa başında hep daha uzun oturmaya başladım ve daha fazla soru çözdüm. Sonunda kazandım.
* Hekim oldunuz, adli tıp uzmanı oldunuz, derken yazar oldunuz ve şimdi eğitimler veriyorsunuz. Yaşam koçusunuz yani! Ne demek bu yaşam koçu?
- Haklısınız, şu anda nereye çekseniz oraya gelen bir kavram. Her gün yeni yaşam koçları çıkıyor. Bu kadar yaşam koçu enflasyonu da düşündürüyor insanı!
* Siz nasıl oldunuz?
- Olmadım, bu hale getirildim! İnsanlara, hedeflerine ulaşma konusunda destek oluyorum. Ama sınırları net çizmek lazım. Eğer kişi, piskiyatrik anlamda desteğe ihtiyaç duyuyorsa, bunun yaşam koçluğuyla alakası yok.
* Ben sizin eğitimlerinize gelsem ne öğreneceğim?
- Kişisel gelişim başlığı altında verilen tüm eğitimleri. Ama tabii çok normal bir eğitmen olduğum söylenemez. İnsanlara ilk ders şunu anlatıyorum mesela: “İş hayatınızda yangın çıkarsa söndürürsünüz, sosyal hayatınızda çıkarsa da söndürürsünüz ama aile hayatında çıkarsa, yanarsınız!”
* ‘Ne pahasına olursa olsun başarı’ diyenlerden değilsiniz yani...
- Tam tersine, hedeflerin zaman zaman hayatımızı kararttığını düşünüyorum. Tabii ki hedef koyacağız, o hedefe ulaşmak için uğraşacağız ama şöyle bir durum var, ulaştığın o hedefe geldiğinde bir dur, bir es ver. Bizler artık öyle bir haldeyiz ki, onun bile tadını çıkaramıyoruz, çünkü sürekli koşuyoruz, bir sonraki, bir sonraki. Ulaştığımızda hedefimizi de tüketiyoruz. Ortaya çıkan tablo acıklı, başarılar tükeniyor, ilişkiler tükeniyor, aşklar tükeniyor. Hedeflerin tutsağı haline geliyoruz.
Ayşe Arman