Son yıllarda daha sık rastlanan cilt kanserine yakalanmak istemiyorsanız, önleminizi erkenden almalısınız. Bunun için de yine bitkilerin yardımına başvurabilirsiniz. Birçok hastalığın oluşmasını engellemede yardımcı olan nar ve Türklerin bolca tükettiği çay; cilt kanserinin oluşmasına engel olabilir.
Kanser vakalarının arttığı son yıllarda cilt kanserinin görülme oranında da gözle görülür bir artış yaşanıyor. Cilt kanseriyle savaşta en önemli görevlerden biri de resveratrollere düşüyor. Uzun ömür genleri olarak da adlandırılan resveratroller; stres, enfeksiyon ya da güçlü UV radyasyona tepki olarak, bitkiler tarafından üretilen antimikrobiyal bir maddedir. Yıllardan beri süregelen çalışmalar; resveratrollerin ağızdan alındığında genleri aktive ederek, sağlıklı bir ömür oluşturabileceğini ortaya koymuştur.
YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
Bu güçlü antioksidan son yıllarda, anti-aging özelliği nedeniyle yoğun ilgi görmeye başladı. Resveratroller, iki farklı seviyede güçlü antioksidan etki gösterirler. Bunlardan birincisi; mevcut radikallerin temizlenmesi, ikincisi ise serbest radikallerin oluşumunu engellemesidir. Resveratroller, antioksidan yeteneği açısından güçlü ve etkilidir. Antioksidan açısından zengin olan bir başka madde de Idebone'dur. Idebone; çevresel hasarlara karşı cildi korur, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltır, cildi nemlendirir ve cilt dokusunda yumuşama sağlar. Yapılan çalışmalar; resveratrollerin, idebone'dan 17 kat daha fazla antioksidan içerdiğini ve daha faydalı olduğunu göstermiştir.
KOLAJEN ARTIRIR
Resveratroller, güçlü antioksidan özelliği ile birlikte, cilt yaşlanmasına yol açan serbest radikallerin zararlı etkileri ile mücadele de ederler. Ayrıca resveratroller; cildi, zararlı enzimlerden korur ve sağlıklı kolajen oluşmasında, fibroblastların fonksiyonlarının iyileştirilmesinde, sağlıklı hücre çoğalmasında ve aynı zamanda kolajen sentezini uyarmada da etkilidirler. Bu maddeler; meme, akciğer, karaciğer, pankreas gibi kanserlere karşı da faydalıdır.