Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Öztürk, müzik terapistlerinin sağlık alanında hizmet vermeye başlayacağını belirtti.
Öztürk, İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Musiki, dinin ve insanın neresinde?" söyleşisinde yaptığı konuşmada, müziğin hayatın her alanında yer aldığını söyledi.
Kulağın duymaya başladığı ilk andan itibaren müziğin insan yaşamında yer aldığını aktaran Öztürk, şöyle devam etti:
"Anne karnındayken annemizin kalp sesini duyuyoruz. Bu ritmik bir ses. Nefes alıp vermek, konuşmak ritmik... Kendi bedenimize döndüğümüz zaman, bedenimizin çıkardığı sesler ve tuttuğu ritimlerin müzikal olduğunu görüyoruz. Müzik, sanki insanın yaradılışıyla birlikte onun fıtratında var olan bir olgu. İnsan müziği, bir şekilde bulacaktı ve kullanacaktı, sanki buna ihtiyaç duyuyordu. Hakikaten günümüzde de bir ihtiyaç gibidir müzik."
Doğduktan sonra bebeğin müzikal anlamda annesinin ninnileriyle uyuyabildiğini ifade eden Öztürk, kişinin okul ve erişkinlik döneminde de müziği çeşitli alanlarda kullandığını dile getirdi.
Selçuklu ve Osmanlı döneminde müzikle tedavinin ön planda olduğunu aktaran Öztürk, şunları söyledi:
"Selçuklu ve Osmanlı darüşşifalarında müzikle tedavinin psikiyatrik hastalıklarda yaygın bir şekilde Anadolu coğrafyasında kullanıldığına belgeleriyle şahidiz. Müzik her yerimizde ve her noktamızda var olan bir olgu. Günümüzde tarihimizde var olan fakat 1800'lü yıllarda bilinemez şekilde terk ettiğimiz müzikle tedaviyi keşfetmeye çalışıyoruz. 2014'te Sağlık Bakanlığı bu konuyla ilgili bir yönetmelik yayımladı, Daire Başkanlığı kuruldu. Sertifikalı eğitim programları başlayacak yakında. Ülkemizde de müzik terapistleri sağlık alanında hizmet vermeye başlayacak. Bu kadar güçlü bir olgu."
- Baş ağrısına ilaç yerine müzik
Türkiye'nin Avrupa'da antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı bakımından ilk sırada olduğunu vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti:
"Bütün devayı kimyasal ilaçlardan bekliyoruz. Elimizde gayet güçlü tüm Avrupa ülkeleri tarafından da kendi müzikleri etkinliği kanıtlanmış 5 binin üzerinde bilimsel araştırma yapılmış bir olgu var, biz bunu niçin kendi ülkemizde kendi insanımız için kullanmayalım? Belki de müziği uygulamakla birlikte daha az ağrı kesici ihtiyacı hissedeceğiz. Akşam eve gittiğimizde başımız ağrıyorsa bir ağrı kesici içmek yerine bir müzik parçası dinleyip de ağrılarımızı hafifletmeyi tercih edeceğiz."
TÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abbas Yahya, Yrd. Doç. Dr. Emre Dağtaşoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Nurullah Koltaş'ın da birer konuşma yaptığı söyleşiye, Edirne Müftüsü Emrullah Üzüm, TÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Kılıç, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
