Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Profesörlüğün kolaylaşacağı, yeni kadrolaşmayla ilgili alanlar oluşturulacağı" iddialarını "ideolojik, sığ, sıradan, zeminsiz" olarak nitelendirerek, "Bu eğitim ve araştırma hastaneleri muhtemelen o konuşan hocalarımızın da uzmanlığını veren yerler. Mesela ben öyle bir eğitim araştırma hastanesinden uzmanlık aldım" dedi.
Sağlık yönetimi eğitim programına katılan il sağlık müdürlerinin Hekimevindeki sertifika töreninde konuşan Müezzinoğlu, geniş bir alan olan sağlık hizmetlerinde son yıllarda yaşanan gelişmelere işaret etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bugün kamuoyuna deklare ettiği Onuncu Kalkınma Planı kapsamında öncelikli dönüşüm programlarına ilişkin eylem planına değinen Müezzinoğlu, güçlü bir sağlık hizmeti sunan Türkiye'nin, aynı zamanda güçlü bir sağlık tüketicisi de olduğunu, gelecek dönemde bu hizmeti yakın coğrafyadaki 1-1,5 milyarlık nüfusa da sunmayı hedeflediklerini, bunu sağlık turizmi adı altında sağlayacaklarını bildirdi.
Bakan Müezzinoğlu, eylem planının en önemli unsurlarından birinin sağlık turizmi hedefleri olduğuna dikkati çekerek, bakanlık olarak bunun temel koordinatörlüğünü üstlendiklerini söyledi.
İlaç ve tıbbi teknolojide Ar-Ge konusunda Türkiye'nin güçlü bir şekilde söz sahibi ülkeler arasına girmeyi planladığını ifade eden Müezzinoğlu, bunun için Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını yasalaştırarak kanser, biyoteknoloji, halk sağlığı ve kronik hastalıklar, geleneksel ve tamamlayıcı tıp, anne, çocuk ve ergen sağlığı alanlarındaki enstitülerin yanı sıra kalite ve akreditasyon enstitülerinin kurulacağını bildirdi.
-"Kolay profesörlük" tartışması
Tasarı yasalaşır yasalaşmaz kalite ve akreditasyon enstitüsü ile kanser enstitüsünün hemen kurulacağını, diğerlerinin ise 3 yıl içinde kurulmasının planlandığını belirten Müezzinoğlu, bu planlama kapsamında yer alan Sağlık Bilimleri Üniversitesinin kamuoyunda çok tartışıldığına işaret etti.
Müezzinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin zenginliklerinin farkında olmayan veya bundan rahatsız olanlar ideolojik cümlelerle, 'profesörlüğün kolaylaşacağı, yeni kadrolaşmayla ilgili alanlar oluşturulacağı' gibi medyaya çok sığ, çok sıradan zemini olmayan cümlelerle ne yazık ki bizim profesörlerimiz konuşuyor. Bu tamamen ideolojik bir duruş. Yoksa Türkiye'nin zenginliğini, daha güçlü hale gelmesini kimse göz ardı etmemeli. Bugün için Türkiye'de 56 tane eğitim araştırma hastanemiz var. Bu eğitim ve araştırma hastaneleri muhtemelen o konuşan hocalarımızın da uzmanlığını veren yerler. Mesela ben öyle bir eğitim araştırma hastanesinden uzmanlık aldım, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi ki bunlar gerek Zeynep Kamil, gerek Haseki, gerek Haydarpaşa, Şişli Etfal, Ankara'da Dr. Sami Ulus... Bunların hepsinin köklü, eğitim gücü olan yerlerimiz. Buraların daha güçlü olmasından rahatsız olunmasını da anlamakta zorlanıyorum. Açıkçası Türkiye'nin sağlık alanında gelişmesinden, büyümesinden milletin bu zenginliğinin daha güçlü hale dönüşmesinden rahatsız olanları kendi haline bırakıp biz yolumuza devam edeceğiz."
İl sağlık müdürlerinden illerin dinamiklerini daha güçlü sunmalarını, mesleki alt yapı birikimini daha güçlü hale getirmelerini isteyen Müezzinoğlu, oluşan mesleki alt yapı birikiminin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Toplum sağlığının geliştirilmesi için yürütülmesi gereken çalışmalara da işaret eden Bakan Müezzinoğlu, sağlıklı ve hareketli yaşam için etkinlikler düzenlenmesinin önemini vurguladı.
-Sağlık serbest bölgeleri
"Başbakan Davutoğlu'nun bugün açıkladığı eylem planı çerçevesinde, sağlık turizminin geliştirilmesi için oluşturulması öngörülen sağlık serbest bölgelerinin ne zaman hayata geçirileceği" sorulan Müezzinoğlu, Ekonomi, Kalkınma, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları ile konsepti değerlendirdiklerini, bir hafta 10 gün içinde ortak bir vizyonu ve bakış açısını netleştirip, kamuoyuna deklare edecek noktaya geleceklerini bildirdi.
Toplantıda daha sonra Müezzinoğlu, eğitim programına katılan il sağlık müdürlerine sertifikalarını verdi.
