"Sağlıkta şiddet bizim için önemli"
İstanbul'da bir inşaatta meydana gelen asansör kazası anımsatılarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda sağlık kurumlarında alınacak önlemler sorulan Müezzinoğlu, Bakanlığının iş sağlığı ve güvenliği açısından örnek olabilecek bir bakanlık olduğunu söyledi.
Yer yer bazı sıkıntılar olduğunu, bunun da sağlığın riskli bir alan olmasından kaynaklandığını ifade eden Müezzinoğlu, "Yoğun bakımlar, laboratuvarlar, devamlı enfeksiyon riski, bulaşıcılık riski olan hastalarla çalışıyoruz. Ama bu alanda titiz, duyarlı bir yönetim anlayışımız var" dedi.
Bakan Müezzinoğlu, Bakanlar Kurulu'nun, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yeni sürece son şeklini gelecek hafta vereceğini belirterek, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş'ün kendi alanlarındaki iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bütün illere birer genelge gönderdiğini bildirdi.
24 saat boyunca sıkıntısı olan kişilerle ve hastalarla ilgilendiklerini dikkati çeken Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Sağlıkta şiddet bizim için önemli ama sağlıkta şiddeti sıfırlayabilmek için alınabilecek tedbirler de çok sınırlı. Bir de hastayla hekim arasına güvenliği, emniyeti, kuralları koymak, sağlık hizmeti sunumunda yeni yeni zafiyet noktaları oluşturuyor. Zor alanlarımız var. Duyarlı ve titiz bir şekilde alınabilecek önlemlerin azamisini alıyoruz ama Türkiye geneline ve meslek alanlarına baktığımızda kendi meslek alanında bu alanda örnek olabilecek dinamikleri de herhalde Sağlık Bakanlığı olarak yaptığımızı rahatlıkla söyleyebilirim."
"Meslek hastalıkları hastaneleri gündemimizden çıkacak"
İş sağlığı ve güvenliği eylem planı çerçevesinde meslek hastalığı hastanelerinin sayısının artırılması konusunda bir çalışma yürütülüp yürütülmediği de sorulan Müezzinoğlu, şu bilgileri aktardı:
"Meslek hastalığı hastanelerinin 20-30 yıl önce bir önemi vardı ama artık eğitim ve araştırma hastaneleri, şehir hastanelerinde her türlü uzman bulunuyor. Dolayısıyla bütün eğitim ve araştırma hastanelerinde, şehir hastanelerinde meslek hastalıklarıyla ilgili alanlar hastane bünyesi içinde olacak. Yani ayrıca meslek hastalıkları hastanesi diye bir konsepti bundan sonra uzun süre devam ettirmeyi düşünmüyoruz. Çünkü sağlık sorunları yalnız eskiden olduğu gibi madenlerde veya kot taşlama işçilerinde ortaya çıkmıyor. Neticede bu kapalı mekanlarda, bu koltuklarda uzun süre oturuyor olmanın da getirdiği bir meslek sorunu var. Mesleğin getirdiği sorunlar var. Meslek alanının sorunları ve bu anlamdaki bizim uzmanlık alanlarında yine o eğitim merkezi, eğitim araştırma hastanesi... Bunların kapasitelerinde hem eğitim uzmanı var hem de diğer bütün konsülte edilebilecek dallar var. Dolayısıyla meslek hastalıkları hastaneleri gündemimizden yavaş yavaş çıkacak."
Türkiye'de ilaç üretimi
Müezzinoğlu, "Türkiye'de ilaç üretiminin ne zaman başlayacağı?" sorusu üzerine, Türkiye'nin sağlık hizmeti sunumunda geldiği noktanın, bugün dünyanın, hatta gelişmiş ülkelerin bile anlamakta zorlandığı bir başarı hikayesi olduğunu söyledi.
Türkiye'de sağlık hizmetlerinin en ileri düzeyde verildiğini, birçok Avrupa ülkesinde bile bu düzeyde hizmet verilmediğini ifade eden Müezzinoğlu, sorunlar olduğunu ama dünyada bu kadar dinamik yapıyı bu kadar iyi ve başarılı yöneten örnek bulunmadığını vurguladı.
Bu hizmet verilirken ilaç ve teknoloji tüketildiğini, şehir hastanelerine en iyi altyapı kurulduğunu ancak bunların yurt dışından getirildiğini anlatan Müezzinoğlu, "Burada ciddi bir tüketiciyiz. Bu tüketici halimiz devam ederse hizmet kalitemizi daha büyütebilmemiz veya bu standardı koruyabilmemiz çok mümkün olmayacak. Bir ayakla zıplaya zıplaya gidebilmemiz mümkün değil" ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, sağlıkta üretici konumunda da söz sahibi olunmasının önemine işaret ederek, Türkiye'nin 2-3 marka değeri olan ilacı veya tıbbi cihazı üreterek dünyaya pazarlaması gerektiğini söyledi.
Müezzinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun altyapısı büyük oranda var. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK), Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığında da... Stratejik alanlardaki ürünlerin üretimine 3, 5 ve 7 yıla kadar... Yani biz neyi tüketiyoruz şimdi? Şu kanser ilacını. Bu kanser ilacını biz senden 5 yıl süresince, 7 yıl süresince devamlı alacağız. Rakam ne? İşte bu yıl 500 milyon dolar ödemişiz. Biz sana her yıl 500 milyon dolar ödemeye devam edeceğiz. Ama yanında şunu istiyoruz. O 7 yıl süresince o ilacı ben zaten tüketiyorum. O satma garantisini alacağım ve o garanti gelecek rakama göre yatırım yapma projelendirecek. Diyoruz ki şu alanda 200 milyon dolarılık yatırım projeni getir."
Bu uygulamaya örnek veren ve plazma konusunda YPK onayı beklendiğini anlatan Müezzinoğlu, Türk Kızılayının her yıl 2 milyon ünite kan topladığını ama plazması ayrıldıktan sonra bazı bileşenlerinin çöpe atıldığını, oysa plazma ürünlerinden, tedavide kullanılan bazı ilaçların yurt dışından alındığını ve buna 400 milyon lira harcandığını söyledi.
Bu konuda bir planlamaya gidilerek alım garantisiyle firmalara çağrıda bulunduklarını bildiren Müezzinoğlu, bir yandan ülkenin ihtiyacı satın alınırken yapılan üretimin ihraç edilebileceğini bildirdi.
Sağlıkta üç ayak
Bakan Müezzinoğlu, sağlık alanının hizmet, sağlık ürünleri ve sağlık turizmi olmak üzere üç ayağı bulunduğunu, tüketen değil tükettiğini de üretebilen bir stratejiyi uygulayacaklarını belirtti.
32 bin yatak kapasiteli hastane inşaatının devam ettiğini, 2016 yılı sonuna kadar bu kapasiteyi hizmete sunacaklarını, şehir hastaneleriyle de 2017 sonu itibariyle 20 bin yeni yatağın hizmete gireceğini belirten Müezzinoğlu, böylece toplamda 50 bin yatak kapasitesinin 2017 sonunda hizmette olacağını söyledi.
Bu sene ihalesi yapılacaklarla 2018 sonu itibariyle de 90 bin yatağın sağlık hizmetine sunulacağını bildiren Müezzinoğlu, dünyada hiçbir ülkenin son 10 yılda bütün sağlık tesislerini sıfırdan yenileyemediğine dikkati çekti.
2017-2018'de Türkiye'yi bölgesinde sağlık turizmi merkezi haline getirmek istediklerini dile getiren Müezzinoğlu, bunun için 3-4 yıla ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Bakan Müezzinoğlu, halen sağlık turizminden 2,5 milyar lira gelir elde edildiğini, bunun 2018'de de 9-10 milyara, 2023'te de 20-25 milyar liraya çıkarılmasının planlandığını ifade etti.
Müezzinoğlu, bir soru üzerine ilaca yılda 16 milyar lira harcandığını bildirdi.