• BIST 10575.59
  • Altın 2623.446
  • Dolar 33.1672
  • Euro 35.828
  • Ankara 32 °C
  • İstanbul 31 °C
  • Bursa 32 °C
  • Antalya 34 °C
  • İzmir 37 °C

Ms Korkulacak Bir Hastalık Değil; İyi Tedavi İle Sağlıklı Yaşam Mümkün

Ms Korkulacak Bir Hastalık Değil; İyi Tedavi İle Sağlıklı Yaşam Mümkün
İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Nöroloji Bölümü'nden Prof.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Nöroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Serkan Özakbaş, Multiple Skleroz anlamına gelen MS hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ve kontrol altına alınabildiğini ifade etti.

Prof. Dr. Serkan Özakbaş, "MS, merkezi sinir sisteminin tamamını etkileyebilen özellikle sinir leflerinin miyelin kılıfları olmak üzere yalnızca oraya değil tüm bölgelerini etkileyebilen bir ilerleyici, sıklıkla ataklarla devam eden bir hastalıktır. MS, 20-40 yaş arasında gençlerde görülüyor ve o yaşlarda başlıyor. MS, popülasyonumuz 4 binin üzerindedir. Ortalama başlangıç yaşı ataklı formda 26 yaş, tüm MS grubu için yani ilerleyici formu da ekleyecek olursak 29 yaştır. Dolayısıyla MS, ataklı formda ve ilerleyici formda başlayabiliyor. Bulanık görme, çift görme, dengesizlik, bağırsak sorunları gibi sorunlar yeterince kontrol altına alınmazsa hafıza sorunlarına da neden olabilen yaygın bir merkezi sinir sistemi hastalığıdır. MS'in ataklı formda başlaması yüzde 85 oranında görülüyor. Her 100 MS'liden, 85-90'ı ataklı formda başlıyor. Yüzde 10'luk kısım ise ilerleyici formda başlıyor. Yani 20'li yaşlarının ortasında genç bir kadın, gözünde bulanık görme şikayeti ile MS teşhisi alabilir. Böyle bir atağı biz önce kortizon ile düzeltip bu atakların tekrar etmemesi için koruyucu tedavi başlatıyoruz. Koruyucu tedavi ile MS tamamen kontrol altına alınabilir bir hastalık." dedi.

'Tedavileri ileri aşamaya geldi'

MS hastalığının koruyucu tedavisinin her geçen 10 yılda iyileştiğini ifade eden Prof. Dr. Özakbaş, "MS'in koruyucu tedavisi, yani bu atakların önlenmesi 30 yıl öncesine kadar söz konusu bile değildi. 1993'te MS koruyucu tedavisi bir interferon ile başladı. Ardından başka enjeksiyon tedavileri, iğneleri kullanıldı sonrasında 2010'da ilk ağızdan tedavi hayata geçti. Ardından daha güçlü infüzyon tedavileri söz konusu oldu. Şimdi günümüzde bu iğneler ağız yoluyla kullanılıyor. Biz 30 yıl önce bir MS'liye tanı gördüğümüzde kortizondan başka tedavisi yoktu. O kişi, 10 yıl sonra yüzde 60 ihtimalle tekerlekli sandalyeye mahkum hale gelecekti. Günümüzde ise geçen her 10 yılda tedaviler çok ileri bir aşamaya geldi. Bir MS'linin öyle tekerlekli sandalye kadar küçük bir engelliliğin bile olmamasını sağlayacak imkanlara sahibiz. Yani artık sağlıklı durum ortaya çıkabilir. Burada dikkat çekmek istediğim konu; hastalık aynı. Yalnızca tedaviler ile kontrol altına alınıyor." diye konuştu.

'MS nedeniyle yaşamı kaybetmez'

İyi kontrol altına alınmış bir MS'li hastanın yaşamını hastalığa bağlı kaybetmesinin mümkün olmayacağını söyleyen Prof. Dr. Özakbaş, "İyi kontrol altına alınmış bir MS'linin MS nedeni ile yaşamını kaybetmesi mümkün değil. Elbette bütün MS'li hastalarımızı bugün tanımıyoruz. Geçmişte tanıyı almış hastalar mevcut. Ne yazık ki engelliliği olan hastalar da olabiliyor. Sık enfeksiyonla, hareketsizliğe bağlı, dolaylı yoldan yaşam süresini kısaltabilir. MS hastalığı daha çok yatay genetik geçişler de görülebiliyor. Bir anne daha sonra kızında oğlunda, bir baba kızında, oğlunda ortaya çıkabiliyor. Kız kardeşlerde, kuzenlerde ortaya çıkabiliyor. Şöyle örnek verebiliriz kan bağı olan herhangi bir tanıdığında bir akrabasında MS olmayan birinin Türkiye'de MS olma ihtimali 2 bin 500'de 2 bin kadar ama herhangi kan bağı olan bir yakınında MS varsa bir kişinin MS olma ihtimali 500'de 1 ile 1000'de 1 olasılık. Türkiye, MS sıklığı açısından düşük orta risk grubunda. Türkiye'de MS hastalığının sık görüldüğü yerler; Balkanlar'dan Kafkaslar'dan göç almış yerler oluyor. İzmir bu açıdan göçler nedeniyle Türkiye'nin genelinden daha fazla MS hastalarının bulunduğu bir şehir." ifadelerini kullandı.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 150 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim