Geçen gün bu köşeden, "Acilde sizi kandırmışlar" başlıklı yazımın konusu olan Çiğdem Eğri şu mesajı göndermiş: "Alo 184 'Ücret için Alo 170'i arayın' dedi, 170 de 'Ona doktor karar verir' dedi, yani bize yardımcı olamadılar. Bugün sözde fatura ayarlayacaklardı. Bakalım faturaya ne olarak yansıtacaklar ama elimde acil müdahale yapıldığına dair barkodum var. Yeter artık kanımızı emdikleri. Fatura gelsin, ondan sonra gerekli yerlere şikâyet dilekçesi vereceğim. Çiğdem Eğri"
Menisküs cerrahisinde son yöntemler
Dün yine bir TV kanalıyla birlikte çok sayıda hastane önünde vatandaşların dertlerini dinledik ve sağlıkla ilgili bilgilerinin ne olduğunu sorduk. En çok şikâyeti de Alo 1 84 ile Alo 1 70'ten aldık. Vatandaş diyor ki: "Her gün kan alınması gereken kızım için bazı hastaneler sosyal güvencem olduğu halde işlem yapmıyorlar ve her gün hastane hastane dolaşıyorum. Durumu Alo 184'e bildirdim, 18 gün oldu daha geriye dönüp olumlu veya olumsuz cevap vermediler. Bugün ise bu hastanedeyim, yine kızımın kanı alınması gerekiyor ama 'Yarın gelin' diyorlar. Bunu da Alo 184'ü arayıp bildirdim, çözmeyi bırakın hâlâ geri dönüş bile yapmıyorlar."
ALO'LARA DEVLET MİLYONLAR ÖDÜYOR
"Alo"lar devletin değil, ihaleyle özel sektöre verilmiş işler. Hani bankaların, cep telefonları şirketlerinin müşteri iletişim hatları var ya, işte o şirketler "Alo" hatlarını ihaleyle devletten alıyor. Vatandaşların dertlerini dinliyor, sonra da ilgili devlet kurumunun ilgili birimine aktarıyor ve bundan da milyonlarca lira kazanıyor ama bakın vatandaşın derdi çözülmüyor. Peki, aynı işi Çalışma Bakanlığı-SGK-Sağlık Bakanlığı kendisi telefon başına yetkili-bilgili-çözüm getirici memurlarını koyarak bu işi çözemez mi? Çözer ama sanki vatandaşın işi çözülmesin, sadece dertlerini dinleyip vatandaşın gazını alalım havasındalar.
Acilde sizi de kandırmışlar
01.08.2012 günü apartman girişinde düştüm ve sol yanım demir profile geldi. Acilen en yakın hastaneye götürdü kardeşim. Ataşehir Ferhatpaşa'da, Medi Time adında bir sağlık kuruluşunda serum bağlandı, hemen kan tahlili, ayakta batın, ciğer filmleri, tekrar kan tahlili, idrar tahlili ve 3 tane serum taktılar. Dört saat müşahede altında tuttular iç kanama olabilir diye. Hatta acildeki görevli, bir başka cerrahı çağırdı acil servise. Daha sonra, "Gidebilirsin, eğer sıra dışı bir şey olursa gel" dediler ve kardeşimden 207 lira istediler, vermek zorunda kaldık. Çünkü girdiğimde kimliğimi almışlardı. Biz de tartışarak faturasını aldık, karşılığında parayı ödedik. Bizim bu parayı ödememiz gerekiyor muydu? Çünkü ben yeni toparlanıyorum, hâlâ ağrılarım var. Sağlık Bakanlığı'nı aradım. Dalga geçer gibi davrandılar. Erhan Kantar
Erhan Bey, sizi de acilde kandırmışlar. Tekrar yazıyorum. Sağlık Bakanlığı acil genelgesine göre,
1) Her ne boyutta olursa olsun travma vakaları,
2) Acil servis başvuruları sonrası hastaneye yatışı yapılan vakalar,
3) Tıbbi müdahale uygulanan vakalar,
4) Müşahede altına alınan vakalar,
5) Başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilen ya da başka bir sağlık hizmet sunucusundan sevkli gelen vakalar, acildir. Bu sebeple siz de acil hasta konumundasınız. Şimdi yapmanız gereken, yazılı bir dilekçeyle durumu İstanbul Sağlık İl Müdürlüğü ile İstanbul SGK İl Müdürlüğü'ne şikâyet etmeniz.
