Tokyo'da yapılacak Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda mücadele edecek milli cimnastikçi İbrahim Çolak: "Hedefim dünya ve Avrupa şampiyonasında kazandığım başarıları olimpiyatta da sergileyebilmek"
Anne Sultan Çolak: "İbrahim 14-15 yaşlarından itibaren olimpiyat şampiyonu olma hayalleriyle yaşadı. Biz birlikte buna inandık. Birlikte hayal kurardık. 11-12 yıl sonra bu hayalimiz gerçek oluyor"
2019 Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası'nda halka aletinde birinci olan İbrahim Çolak, Tokyo'da "son şampiyon" olarak Türkiye'yi temsil edecek.
Çolak'ın spor macerası, cimnastikçi amcasının yönlendirmesiyle henüz 5 yaşındayken başladı. İlk gördüğünde cimnastik salonunu oyun parkına benzettiğini söyleyen Çolak, antrenörlerinin "Bu çocuk çok iyi yerlere gelecek, yeter ki antrenmanlarını aksatmasın." sözüne sıkı sıkı uydu.
Çolak, büyüyene kadar babası çalıştığı için, annesiyle salona gitti. Çolak, yaz kış haftada 4 gün, günde 3 saat salonda çalışırken, annesi de onu bekledi. İlkokula başladığında bir kez, ders ve ödevler nedeniyle çok sevdiği cimnastiği bırakmayı düşünen Çolak'a, en büyük destek yine anne ve babasından geldi. Onların desteğiyle devam ettiği sporda Dünya şampiyonluğuna ulaşan Çolak, şampiyon olduğunda kameralara, "Anne bu senin için" diyerek ona olan vefa borcunu dile getirdi.
Çolak, geçen yıl omzundaki rahatsızlık nedeniyle ameliyat oldu. Omzunu eskisi gibi kullanabilmek için daha çok çalışan Çolak, Tokyo öncesi Hırvatistan ve Katar'daki yarışmalara katılarak kendini görme fırsatı buldu. Çolak, Tokyo'ya sorunsuz gitmek için kendisini sıkı antrenmanlarla hazırlıyor.
- "Madalyanın en büyük adaylardan birisiyim"
İbrahim Çolak, AA muhabirine halka aletinde omzunu yüzde yüz kullanabiliyor olması gerektiğini söyledi.
Geçen hafta Katar'da yapılan Artistik Cimnastik Dünya Kupası'nda eski gücünün omuzlarında hissettiğini belirten Çolak, "Olimpiyatlara yaklaşık 1 ay kaldı. Bu süre boyunca hem seri kondisyonumu geliştirmeye hem de ayrıntılara dikkat ederek küçük hataları yapmamaya gayret göstereceğim. Onun için bir program ayarladık." dedi.
Çolak, dünya şampiyonu olduktan sonra Türkiye'nin kendisinden beklentisinin arttığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Hedefim dünya ve Avrupa şampiyonasında kazandığım başarıları olimpiyatta da sergileyebilmek. Tabii ki altın madalya için özellikle uğraşacağım. Olimpiyatlara katılabilmek ile çok büyük bir başarı. Serimi yapabildiğim takdirde madalyanın en büyük adaylardan birisiyim. Tabii ki rakiplerim var. Kolay olmayacak, en iyilerle yarışacağım. Ben bu stresin, baskının üstesinde gelebileceğime, orada güzel bir performans sergileyebileceğime inanıyorum. Yeter ki hazırlık döneminde yeteri kadar antrenman yapabileyim."
P&G'nin başlattığı "Olimpik Anneler" projesine değinen Çolak, "Ben olimpik sporcu oldum, P&G'nin desteğiyle annem de 'Olimpik Anne' oldu. Hayalimizi istediğimiz gibi yaşama fırsatı sağladılar bize. Çok mutlu olduk. Olimpiyatlarda annem beni izlemeye gelebilecekti. Çok güzel hediye oldu. Olimpiyatta gelebileceğini duyduğunda annem heyecandan uyumamış. P&G ailesine bize bu fırsatı sunumu için teşekkür ediyorum." diye konuştu.
- "Biz birlikte buna inandık"
Anne Sultan Çolak da oğlu spora başladığında onun milli sporcu olmasını hayal ettiğini söyledi.
Oğlunun büyümesiyle hayallerin de büyüdüğünü kaydeden Çolak, "Biraz büyüyünce bana internetten olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonası yarışmalarını gösterirdi. İzlerdik, 'Ben de bir gün dünya şampiyonu, Avrupa şampiyonu, olimpiyat şampiyonu olacağım' derdi. Bunları söylediğinde 15 yaşındaydı. Ben de 'İnşallah oğlum' diyordum. İbrahim 14-15 yaşlarındayken olimpiyat şampiyonu olma hayalleriyle yaşadı. Biz birlikte buna inandık. Birlikte hayal kurardık. 11-12 yıl sonra bu hayalimiz gerçek oluyor." ifadelerini kullandı.
Oğlu dünya şampiyonu olduktan sonra gazetecilerin kendisine "Olimpiyata gitmek ister misiniz?" diye sorduğunu belirten Çolak, "(Tabii ki gitmek isterim) dedim ama bütçemiz yetmez buna. Dil bilmiyoruz, o kadar uzak bir yere gitmemişiz daha önce. Sonra P&G bize destek oldu, 'Olimpik Anne' seçtiler. Bu beni çok mutlu etti. İbrahim Dünya şampiyonu olduktan sonraki en büyük mutluluğum oldu. Bugün kısıtlamalar nedeniyle Tokyo’ya gidemesem de dualarım İbrahim'le." yorumunu yaptı.
Sultan Çolak, eşi ve kendisinin de halen atletizmle ilgilendiklerini ve master atlet olarak madalyalar aldıklarını söyledi. Çolak, annelere, çocuklarını mutlaka spora yönlendirmeleri ve onlara destek olmaları tavsiyesinde bulundu.
- "Umutlarımız sporcularımızla beraber"
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ise amaçlarının kurumsal vatandaşlık başlıkları ile büyümek olduğunu, yarınlara ancak bu şekilde daha yaşanabilir bir dünya bırakabileceklerini söyledi.
Turnaoğlu, özellikle eğitim, sağlık ve spor odaklı projelerle çocukların ve gençlerin özgüven gelişimlerine destek olduklarını belirterek, "Spor, yarınları iyileştirme amacımız doğrultusunda araçlarımızın başında geliyor. Sağlıklı ve mutlu bir toplum, spor yapmakla yakından ilişkili. Bu kapsamda Türkiye'de ve dünyada uzun soluklu projelerimiz ve sponsorluklarımızla spora destek vermeyi sürdürüyoruz. Bunu yaparken de kendimizi popüler branşlarla sınırlandırmıyoruz. Olimpik Anneler projemizle Türkiye'de çok bilinmeyen olimpik sporları yapan gençlerimize destek oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu projenin Türkiye'de spor kültürünün gelişmesi ve çocukların spora yönlendirilmesini amaçlayan, tüm spor dallarını kapsayıcı bir proje olduğunu ve merkezinde de annelerin yer aldığını ifade eden Turnaoğlu şöyle devam etti:
"Çocuğun hayatında en önemli figür anne ve annelerimizi desteklersek, önyargılarını kırmalarına katkıda bulunur ve yüreklendirirsek, çocuklara ve gençlere en büyük desteği sağlayacağımızı biliyorduk. Projenin bugün geldiği konumda, Türkiye'deki 34. yılımızda 34 milli sporcuyu destekliyoruz. Sporcularımız arasından 29'u ise Tokyo 2020 Olimpiyatları'nda ülkemizi temsil etmek için olimpiyat vizesini aldı. Biz bu desteğimizin tıpkı geçmişte olduğu gibi Tokyo yolunda ve Tokyo'da önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Zor günlerden geçtiğimiz bugünlerde hem sporcularımızın hem de tüm vatandaşlarımızın en büyük ihtiyacı, moral ve yarınlara dair umut. Biz tüm zorluklara rağmen umudumuzu hiç kaybetmedik, sporcularımızdan da vazgeçmedik. Ben hem Olimpik Anneler projemizle destek sunduğumuz sporcularımızın hem de tüm kafilemizin en iyisini başaracağına gönülden inanıyorum. İşte bu nedenle artık 'Annem için umutla Tokyo'ya' diyoruz."