Müdürlükten yapılan açıklamada, bağırsak zarının ve midenin iltihaplanması olarak adlandırılan hastalığın aniden ortaya çıkan ateş, ishal, mide bulantısı, iştah kaybı ve karın kramplarıyla kendini gösterdiği belirtildi.
Hastalığın, kusma ve ishal yoluyla vücutta aşırı su kaybı oluşturarak ciddi sonuçlara yol açabildiği, nedeni değişse de yüzde 60'ının virüslerden kaynaklandığı, bunun yarısının da norovirüs kaynaklı olduğu açıklamada bildirildi.
Hastalığın değil enfeksiyona yol açan virüs, bakteri ve parazitlerin bulaşıcı olduğu, elleri hijyen kurallarına uygun biçimde su ve sabunla yıkamanın "korunmanın en iyi yolu" şeklinde duyurulduğu açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tuvaleti kullandıktan ya da bebek bezi değiştirdikten sonra, yemek hazırlamadan veya yemek yemeden önce, dışarıdan eve döndüğünüzde, çöp attıktan, hapşırdıktan, öksürdükten sigara kullandıktan, evcil hayvanları sevdikten ve onların tuvalet ya da yemek kaplarını temizledikten sonra eller yıkanmalıdır. Bunlar dışında az pişmiş ve kirli yiyecekler yemek, hastalığın bulaşma yolları arasında önemli bir yere sahiptir. Açıkta satılan yiyecek ve içeceklerden, son kullanım tarihi geçmiş ürünlerden, pastörize olmayan süt ve süt ürünlerinden uzak durun. Gıdaları buzdolabı dışında uzun süre bekletmeyin. Çiğ sebze ve meyveleri bol ve temiz suyla yıkayın. Özellikle açık büfe servis yapan yerlerde açıkta uzun süre bekletilen soslu, mayonezli ve kremalı yiyecekler önemli enfeksiyon kaynağı olabilir. Gelişmemiş ve hijyen konusunda eksiklikleri olan ülkelere seyahat ederken enfeksiyon kapma riski artış gösterebilir. Gastroenterit zaman zaman zorlayıcı bir rahatsızlık olsa da hayat tarzında yapılabilecek bazı değişikliklerle ondan korunmak mümkün olabilir."