Aycan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Birleşmiş Milletler tarafından 26 Haziran'ın Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü olarak ilan edildiğini hatırlattı.
Uyuşturucudan arınmış bir toplum hedefine hem Türkiye'nin hem de dünyanın ulaşmasının en büyük arzuları olduğunu dile getiren Aycan, bu konuda uluslararası iş birliğini önemsediklerini kaydetti.
Uyuşturucu kullanımının sadece sağlık değil aynı zamanda sosyal ve ekonomik sorun olduğunu; bunun yanında güvenlik yanının da bulunduğunu belirten Aycan, "Yani çok yönlü bir sorunla karşı karşıyayız. Dünya Uyuşturucu Raporu'na göre, uyuşturucu kullanımı tüm dünyada artıyor, ülkemizde de artıyor. Uyuşturucu kullananların şiddet eğilimi de artıyor. Uyuşturucu kullanımı, sadece kullanan kişiyi değil tüm toplumu ilgilendiren, etkileyen bir sorun." diye konuştu.
Terör örgütlerinin uyuşturucuyu bir finansman aracı olarak kullandığını anlatan Aycan, bir taraftan terörle mücadele ederken bir taraftan da uyuşturucu ticaretiyle mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Sokakta üzerinde uyuşturucu bulunan herkesin, miktarına bakılmadan "satıcı" olarak kabul edilip buna göre muamele görmesi gerektiğini söyleyen Aycan, uyuşturucu konusunda, aile ve gençlerin bilinçlendirilmesinin önemli olduğuna dikkati çekti.
Aycan, bir gazetecinin, Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin tezkereye, İYİ Partinin geçen yılın aksine bu sene tavrını değiştirerek "evet" oyu kullandığını anımsatması üzerine, "Libya tezkeresine CHP ile HDP her zamanki gibi 'ret' oyu verdi. Burada İYİ Parti bir değişiklik gösterdi. Bu da kendi politikasındaki tutarsızlığı gösteriyor. İYİ Partiyi tutarsızlıklar partisi olarak görüyorum. Yine de tezkereye 'evet' oyu vermesini destekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
