Hürriyet gazetesi'nden Buse Özel'in özel haberi...
Prof. Dr. Fatma Tülin Kayhan, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi, kulak burun boğaz kliniği şefi. Sadi Konuk Hastanesi her gün binlerce hastanın gelip gittiği, sadece İstanbul'un değil aynı zamanda Marmara Bölgesi'nin de en kalabalık, yoğun ve iş yükü ağır hastanelerinden bir tanesi. Prof. Dr. Kayhan'ın en unutamadığı hastası ise mesleğinde ünlü, sesi ile iş yapan bir hasta. Mesleğine çok bağlı olduğu için uzun süre sesine zarar verecek tüm tedavileri reddeden hastanın öyküsünü Prof. Dr. Kayhan anlattı:
ASİSTANLIKTAN PROFESÖRLÜĞE AYNI HASTA
Kendisi ile hikayemiz benim asistanlık yıllarımda başlıyor. Çok erken teşhis edilmiş bir kanser tanısı vardı. Ses tellerine bir işlem yaparsak ses kalitesi bozulacaktı. O da mesleğine zarar vereceği gerekçesiyle tedaviyi kabul etmedi ve ışın tedavisi seçeneğini kullandı. Yıllar sonra hastalığı tekrar nüksetti ve bana geldi. O zaman robotik cerrahi teknolojisi başlamıştı ve gırtlağın tamamını kaplamış bir kanser vardı. Gırtlağın tamamının alınması gerekiyordu. Ama bunun çıkarılması konuşamaması ve sesini kaybetmesi anlamına geliyordu. Çeşitli protezler ile hastaları konuşturabiliyoruz ama doğal sesi olmuyor.
O DÖNEM MÜDAHALE ETSEYDİK KURTULACAKTI
O dönem müdahale etseydik kurtulacaktı. 3'üncü evredeydi ama diğer lenf bezlerine yayılmamıştı, hiçbir başka organa yayılmamıştı ve tamamını tedavi edebilecektik. O yüzden gırtlağın alınmasını önerdik ama kabul etmedi. Sadece hava almasını engelleyen tümör dokusunun çıkarılmasına müsaade etti. Hatta o sırada geçici bir delik açmak zorunda kaldık ona bile çok itiraz etti. O işlemi yaptık.
SESİNDEN VE MESLEĞİNDEN VAZGEÇMEMEK İÇİN HAYATINDAN VAZGEÇTİ
Bu süreç de iki buçuk yılı buldu. Işın tedavisini önerdik ama o da gırtlağı zedeleyebileceği ve gırtlağın alınması için sınırlı olacaktı. Kemoterapilerden de iyi bir sonuç alamadı. Sesinden ve mesleğinden vazgeçmemek adına hayatından vazgeçti diyebiliriz.
FATMA TÜLİN KAYHAN
1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan Fatma Tülin Kayhan, Harvard Tıp Fakültesi'nde çalışmalar yaptıktan sonra Türkiye'ye döndü. 2005 yılından bu yana Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi KBB Klinik Şefliği görevini yürüten Prof. Dr. Kayhan, robotik cerrahi ile alanında 200'ün üzerinde ameliyat yaptığı için bu konuda "expert" yani uzman kabul ediliyor. Başarılı doktor ayrıca 2011 yılında Altın Steteskop ödülünü de aldı.
SON AŞAMADA TEDAVİYİ KABUL ETTİ
Son aşamaya geldiğimizde artık ışın tedavisini ve ameliyatı kabul etmişti ama artık hastalık sıçramıştı.
İlk zamanlarda hastalığın bu kadar ciddi olduğunu düşünmüyordu, söylüyorduk ama kabullenmiyordu, bizi konuşturmuyordu bile. Sesinden vazgeçmedi ve hastalığın ona bir şey yapamayacağını düşündü. 15-20 sene önce ışın tedavisi ile atlatmışlığı vardı.
ERTESİ GÜN AMELİYAT OLACAKKEN KANTİNE İNİP SİGARA İÇERDİ
Son anına kadar sigara içti. Biz ertesi güne ameliyat planlarken o gidip kantinde sigara içerdi, çok yaramaz bir hastaydı. Hep gelip geçici olduğunu düşünüyordu. Bizim onkoloji hastaları genelde tedaviye çok güçlü bir şekilde sarılır ama bu hastamızda hiç öyle olmadı. Biz genellikle de ümit veririz, tedaviyi anlatırız ve hastalar da dört elle sarılırlar ama burada korkutmamıza rağmen olmadı. Benim tedaviye ikna edemediğim, başarısız kaldığım nadir hastalardan biridir kendisi.
"BEN ÖLECEK MİYİM DOKTOR HANIM"
Son aylarında artık "Ben ölecek miyim doktor hanım" dedi. En son noktada ise bizim hastanemizde o dönem fiziki koşullar çok iyi olmadığı için onu başka bir hastaneye aldık. Açıkçası burada olmaması iyi oldu yoksa çok daha fazla üzülecektik, dayanamayacaktım ben de. Duygusal bağ kuruyoruz zaten bir süre sonra hastalarla.