Bugünkü yazımızda aile yardımı ödeneğinin ödenmesinde özellikli durumları maddeler halinde okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz. Bu yazımızda Devlet Personel eski Başkan Yardımcısı Salim KAHRAMANOĞLU'nun Uzman Bakış Dergisinde yayımlanan Bütün Yönleriyle Aile Yardımı Ödeneği başlıklı makalesinden yararlanılmıştır.
1- Askerde olan çocukların aile yardımı ödeneği karşısındaki durumu
Devlet memuru olarak çalışan ve 24 yaşındaki çocuğu askere giden bir personelin bu çocuktan dolayı aile yardımı ödeneği alıp almayacağını hususunda şunları söyleyebiliriz.
657 sayılı Kanunun aile yardımı ödeneğini düzenleyen ilgili maddelerinde 25 yaşını doldurmayan çocukları askere giden memurlara aile yardımı ödeneği verilmesini engelleyen bir husus bulunmamaktadır. Ayrıca, bu konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı'nın 17.04.2010 tarihli yazısı da aynı mahiyette olduğundan Devlet memurlarının 25 yaşını doldurmayan çocuklarından askerde olanlar için aile yardımı ödeneği verilecektir.
2- Aile yardımı ödeneğinin parasal tutarı
Aile yardımı ödeneğinin iki unsuru olan eş ve çocuk için ödenen yardım tutarını şu şekilde açıklayabiliriz.
Eş için ödenecek yardım tutarı; 2.134 x 0,079308 = 169 TL
Her bir çocuk için; 250 x 0,079308 = 20 TL
Çocuk 0-6 yaş grubunda ise; 500 x 0,079308 = 40 TL
Devlet memurlarının maaş ödemelerinde esas alınan memur maaş katsayısı arttığında aile yardımı ödeneği tutarı da artmaktadır.
3- Öğrenimi sona eren çocukların aile yardımı ödeneği karşısındaki durumu
Aile yardımı ödeneğinin memurların çocuklarına ödenmesinde esas alınan diğer şartların yanında 25 yaşının doldurulup doldurulmadığıdır. Dolaysıyla orta öğrenimi veya üniversiteyi bitiren çocukların yaş şartını taşımaları halinde bu ödemeden faydalanmalarına herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre 18 yaşını dolduran ve üniversiteyi kazanamayan erkek çocuklar, bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamından çıktığından, bunlar Genel Sağlık Sigortası primi ödemeden sigortalının sağlık yardımından faydalanamayacaklardır. Dolayısıyla bu çocuklar aile yardımı almakla birlikte sağlık yardımından faydalanamazlar.
4- Üvey çocuk ve evlatlıkların durumu
Devlet memurunun, geçimini sağladığı üvey çocukları için aile yardımı ödeneğinin verileceği hüküm altına alınmakla birlikte üvey çocukla ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Türk Dil Kurumunun yaptığı tanıma göre üvey evlat; karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan evlattır.
Türk Medeni Kanununda ise üvey çocukların tanımı yapılmamış, ancak, bu Kanunun Üvey çocuklar başlıklı 338 inci maddesinde; "Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler. Kendi çocuğu üzerinde velayeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder." hükmüne yer verilmiştir.
Evlat edinmeye ilişkin düzenlemeler ise Türk Medeni Kanununda detaylı bir şekilde düzenlenmiş olup, üvey evlattan çok farklı bir husustur ve mirastan da yararlanabilmektedirler. Üvey çocukların ise böyle bir hakkı yoktur.
Bu açıklamalar çerçevesinde hem üvey evlat hem de evlatlıklar için aile yardımı ödeneği yapılmalıdır. Bazen kamu kurumları üvey evlattan evlatlıkları anlayarak aile yardımı ödemesi yapmama yolunu tercih etmektedirler ki bu yanlış bir uygulamadır.
Ahmet Ünlü'nün yazısının devamı için Tıklayınız