Medicana Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Ferda Yapıcı Köklü, çocukların okul çağında karşılaştıkları en büyük zorluklar arasında anemi nedeniyle yaşanan enerji düşüklüğü ve dikkat eksikliğinin bulunduğunu, bu durumun okul başarısını doğrudan etkilediğini belirtti.
Medicana Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, halk arasında "kansızlık" adıyla bilinen anemi, çocukluk döneminde fiziksel gelişimin yanı sıra bilişsel ve akademik başarıyı da olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Öğretim Üyesi Ferda Yapıcı Köklü, yaygın bir sağlık sorunu olan aneminin, vücutta yeterli miktarda kırmızı kan hücresinin bulunmaması durumunda yaşandığını ve en yaygın nedeninin, demir eksikliği olduğunu bildirdi.
Beynin sağlıklı çalışabilmesi için yeterli miktarda oksijen taşıyan kanın vücutta dolaşması gerektiğini, demir eksikliği nedeniyle kanın oksijen taşıma kapasitesinin düştüğünü ve bu durumun beyin fonksiyonlarının etkilenmesine yol açtığını aktaran Köklü, şunları kaydetti:
"Kansızlık, özellikle okul çağındaki çocuklarda derslere ilgisizlik, düşük enerji ve uykusuzluk gibi sorunlara neden olabilir. Yeterli oksijen taşımayan beyin, odaklanma ve düşünme süreçlerini olumsuz etkiler. Bu durum, çocukların okulda derslere odaklanmalarını zorlaştırır, enerji seviyelerini düşürür ve uyku düzensizliklerine yol açar. Çocukların okul çağında karşılaştıkları en büyük zorluklar arasında, kansızlık nedeniyle yaşanan enerji düşüklüğü ve dikkat eksikliği var. Bu da okul başarılarını doğrudan etkiler."
Zihinsel yorgunluk, konsantrasyon eksiklikleri ve öğrenme güçlüklerinin, aneminin başlıca etkileri arasında yer aldığına değinen Köklü, bu durumun, çocukların akademik başarılarının yanı sıra sosyal yaşamlarını ve genel sağlıklarını da olumsuz etkileyebildiğini vurguladı.
Kansızlığın erken dönemde fark edilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Köklü, "Çocuklarda kansızlık, genellikle halsizlik, yorgunluk, dikkat dağınıklığı, hızlı yorulma, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, baş dönmesi ve bayılma hissi gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Çocuklarda bu belirtiler günlük hayatı olumsuz etkiliyorsa, bir sağlık profesyoneline başvurulması gerekli." ifadelerini kullandı.
Bu tür belirtilerin, çocuğun normal aktivitelerini yapmasını engelleyen, yaşam kalitesini düşüren önemli işaretler olduğuna değinen Köklü, ailelerin, çocuklarının beslenme alışkanlıkları ve genel sağlık durumları hakkında dikkatli olmalarının, kansızlığın erken dönemde fark edilmesine yardımcı olabileceğine işaret etti.
"Demir ilaçları mutlaka doktor gözetiminde alınmalı"
Çocuklarda anemi tedavisinin altta yatan nedenlere göre değişiklik gösterdiğini, en yaygın anemi türü demir eksikliğinin, genellikle oral demir takviyeleri ve dengeli beslenme programlarıyla tedavi edilebildiğini kaydeden Köklü, "Demir eksikliği anemisi tedavisinde, demir takviyelerinden yararlanılmakta. Bu takviyeler, çocuğun vücudundaki demir depolarının yeniden doldurmasına yardımcı olur. Oral demir tedavisi, genellikle 3-6 ay süreyle devam eder. Tedavi mutlaka doktor kontrolünde yapılmalı çünkü fazla demir, organlarda birikir ve farklı sağlık sorunlarına yol açabilir." uyarısında bulundu.
Oral tedavinin yeterli sonuç vermemesi halinde intravenöz demir tedavisi uygulanabileceğini belirten Köklü, ağır anemi vakalarında hastanede doktor gözetiminde yapılan bu tedavide kan naklinin gerekebileceğini, bu işlemin, kırmızı kan hücreleri sayısının ciddi şekilde düştüğü durumlarda, çocuğun yaşamını tehlikeye atmamak adına hızla oksijen taşıma kapasitesinin artırılmasını sağladığına değindi.
Demir depolarının yeniden doldurulmasının, demir açısından zengin gıdalarla da sağlanabileceğini vurgulayan Köklü, "Et, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler, tahıllar ve baklagiller, demir açısından zengin besinler. Bu besinler, çocuğun diyetinde düzenli olarak yer almalı ve demir takviyeleri ile desteklenmeli. Portakal, kivi gibi C vitamini içeren gıdalar ile demirin emilimini artırmak da mümkün." şeklinde görüş belirtti.