Masaj, çoğu zaman basite alınan tamamlayıcı bir tıp yöntemi.
Ancak bu basit gözüken tedavi, ciddiye alınmadığı ve ehil olmayan ellerce uygulandığı zaman yarardan çok zarar getirir
Masaj kelimesi, Fransızca ‘masser’le Arapça ‘mass-dokunma’ sözcüklerinden türedi. Masaj; deri, deri altı dokusu, kaslar, iç organlar, metabolizma, dolaşım ve lenf sistemlerinin mekanik, sinirsel yolla tedavi edilmesine denir. Çin’de M.Ö. 3000 yıllarında ve Hindistan’da M.Ö. 1800’lülerde masajdan söz edilir. Hipokrat, M.Ö. 400’lü yıllarda omuz çıkığı sonrasında masajın önemini vurgular. Klasik masaja bugünkü şeklini veren kişi, A. Hoffa. Hoffa, 1893’te yayımlanan makalesinde masajı öfloraj, petrisaj, friksiyon, tapotman ve vibrasyon olarak beş gruba ayırır.
Soruna odaklı olmalı
Masaj, çok çeşitli amaçlarla uygulanabildiğinden masaj öncesinde amacını belirlemek önemli. Masaj kaslarda ya da iç organlarda lokalize ağrıların dindirilmesi amacıyla kullanılabilir. Bu durumda spazm ve krampları çözücü, dolaşımı artırıcı, dokular içindeki sıvı birikimlerini çözmek amacıyla uygulanabilir. Lenf dokusundaki durgunluk azaltılarak venöz staz yani toplar damarlardaki gereksiz kan birikimi giderilebilir. Nedbe dokusu denilen sertleşmeler azaltılabilir.
Vücut örtüsündeki sinir hücreleri uyarılarak ruhsal gevşeme ve sakinleşme sağlanabilir.
Uygulama yapılırken masajın yavaş veya hızlı yapılması önemli farklar yaratır. Yavaş uygulanan masaj, daha çok teskin edici özellik taşır, hızlı masajsa uyarıcı etki yapar. Özellikle ülkemizde 3-4 haftaya sığdırılmaya çalışılan yeterli anatomik, fizyolojik ve psikolojik temel bilgilerden yoksun eğitimle deneyim kazanılmayacağı bilinmeli.
Klasik masaj
En önemli etkisi, kan akımını artırması. Bu akımdaki artış, doppler cihazlarıyla da tespit edildi. Derin yapılan masajın kanda oksijen oranını artırdığı, dokuların yenilenmesini hızlandırdığı, metabolizma artıklarını bulundukları yerden uzaklaştırdığı biliniyor.
Masajla kasın hacmi artmaz ve kas güçlenemez. Bu ancak aktif egzersizle mümkün. Klasik masaj uygulamalarıyla kas gerginliği azaltılabilir. Sinir iletiminin bozulması nedeniyle eriyen kaslarda, kas dokusu yerine fibröz doku dediğimiz, sert yapılar oluşur. Bunların oluşmasını engellemek için masaj uygulanması, doku içindeki yapışıklıkların önüne geçer.
KLASiK MASAJ ÇEŞiTLERi
Öfloraj: Tek ya da iki elin iç yüzleriyle yapılabileceği gibi, parmak uçlarının kubbeleri ve yumruk yapılmış elin sırtıyla sıvazlama şeklinde uygulanır. Hareketlerin kalp yönünde olması esastır.
Petrisaj: Yoğurma hareketleri kas gerginliğini düzenler. Esnetme ve germelerle damar açıcı maddeler kana salgılanır. Uygulama tek el, çift el, parmaklar ve başparmakla yapılabilir.
Friksiyon: Vücut örtüsüne parmaklar ve başparmakla, bastırma, kaydırma, sürtme tarzında, değişken basınçla yapılan küçük alanlı dairesel ve eliptik hareketlerden oluşur. Friksiyonun etkisi özellikle dolaşım sistemi üzerine. Öflorajın aksine hastanın uyanıklık düzeyini yükseltir.
Tapotman: Ellerin yanları, küçük parmakların üzerinde yelpaze gibi açılıp kapanan parmaklar, parmak sırtları yarı kapanmış avuçlarla uygulanan darbelere denir.
Vibrasyon: Elle yapılan titreşimler yanında çeşitli cihazlarla da uygulanabilir. Özellikle solunum yolu hastalıklarında bronşlarda biriken sıvıların atılması için kullanılır.
Dr.Eser Alptekin