Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilen Tam Gün Yasası'nda mağdurları röntgen teknisyenleri oldu. Yasa ile sağlık çalışanlarının mesai saatleri haftalık 9 saatten 8 saate düşerken radyoloji çalışanlarının mesai saati haftalık 5 saatten 7 saate çıktı.
'Ya muayenehane ya hastane' yasası olarak bilinen Tam Gün kanununun kısmen iptali üniversite doktorlarına yaradı. Üniversitedeki hocalar 8 saatlik mesainin ardından muayenehanelerinde hasta bakabilecek. Kamudaki doktorlar konusunda ise Sağlık Bakanlığı'na göre sadece hastanelerde görev yapılabilecek. Hastalar üniversite hastanelerinde yine muayenehane engeline takılacak.
Kamudaki doktorlar ve hastaların dışında bir de röntgen teknisyenleri Anayasa Mahkemesi'nin kararına takıldı. Mahkeme, radyoloji çalışanlarının mesai saatlerini günlük 5 saatten 7 saate çıkaran hükmü Anayasa aykırı bulmayarak iptalini reddetti. 2007 yılında Danıştay 12. Dairesi radyoloji çalışanlarının çalışma süresini günlük 5 saatten 9 saate çıkaran yönetmeliği iptal etmişti. Sağlık Bakanlığı'nda görev yapan yaklaşık 8 bin röntgen teknisyeni daha fazla çalışacak.
"RADYOLOJİ ÇALIŞANLARININ SAĞLIKLARI RİSK ALTINDA"
Anayasa Mahkemesinin kararını değerlendiren Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, "Anayasa Mahkemesi radyoloji çalışanlarının mesai saatlerini haftalık 5 saatten 7 saate çıkaran hükmü Anayasa aykırı bulmamıştır. Bu hüküm iptal edilmemiştir. Danıştay'ın bu konuda daha önceden verdiği iptal kararı olmasına rağmen Mahkeme bu hükmü iptal etmemiş, radyoloji çalışanlarının mağdur olmasına onay vermiştir. Çalışanların daha çok radyasyona maruz kalmasına sebep olacak bu uygulama yüzünden, radyoloji çalışanlarının sağlıkları risk altındadır." dedi.
Türk Sağlık-Sen'de radyoloji çalışanlarının çalışma saatlerinin Tam Gün yasasında yükseltilmesinin Anayasa Mahkemesine götürülmesi için Danıştay'a dava açmıştı. Dava halen Danıştay'da sürüyor. Türk Sağlık-Sen tarafından açılan davanın dilekçesinde Anayasa'da devletin, herkesin yaşamını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla ödevli kılındığının da belirtildiği dilekçede, söz konusu kanunun Anayasa'ya aykırı olduğu vurgulanmıştı.
