"Kanser hastalarının aşı olmadıkları zaman Kovid-19'a yakalanma oranları, yakalandıkları zaman ağır geçirme, mekanik ventilasyona bağlanma ve yoğun bakımda kalma oranları ile süreleri uzamakta"
Dernek tarafından Ankara'da bir otelde düzenlenen 11. LÖSEMA Kongresi'nde kanser tedavisindeki gelişmeler, salgın sürecinde kanser hastalarına yaklaşım ve aşılama gibi konular ele alındı.
Prof. Dr. Altuntaş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, hasta ve hasta yakınlarının sadece fiziksel ve maddi değil sosyal, psikolojik ve manevi ihtiyaçlarını da karşılamak istediklerini belirtti.
Hastaların sosyal iyilik haline katkı sağlamak ve sosyal gereksinimlerini karşılamak amacıyla yılda binin üzerinde etkinlik düzenlediklerine dikkati çeken Altuntaş, bu etkinlikleri sosyal hizmet uzmanları, iş uğraş terapistleri, psikologlar ve gönüllüler aracılığıyla yürüttüklerini ifade etti.
Altuntaş, kanser hastalığındaki en önemli tedavinin umut olduğunu vurgulayarak, "Umudu olmayan hiçbir hasta o tünele girmez, o yolculuğa çıkmaz. O yolculuğa çıkması için hastaya umut vermemiz lazım. Biz de LÖSEMA olarak hastalara umut vermeye gayret ediyoruz." dedi.
Kanserde "parmak izi dönemi"
İmmünolojik ve teknolojik gelişmelerle kanserde artık "parmak izi dönemi"nin yaşandığını belirten Altuntaş, şöyle konuştu:
"Parmak izinden kastımız, hastalığın detaylandırılması. İmmünolojik, moleküler, hedefe yönelik ve kişiselleştirilmiş tedavilerin bu parmak izlerine göre verilmesini kastediyoruz. Nasıl her insanın parmak izi farklıysa kanserlerin de özellikleri farklı. Bu gerek tanıda gerek takipte gerekse tedavide son derece önemli. Ülkemizde son dönemde çok önemli mesafeler katettik ve katediyoruz. Hedef tedaviler de önümüzdeki süreçte çığır açacak."
"Yeni tedaviler umut saçmakta"
Altuntaş, bağışıklık hücrelerini güçlendirmeyi ve kanser hücrelerini spesifik olarak tanıyıp öldürmeyi amaçlayan Car-T hücre tedavisine ilişkin de bilgi verdi.
Bu yöntemin bilgi birikimi ile teknik ve nitelikli altyapı istediğini, son derece de pahalı olduğunu vurgulayan Altuntaş, bu kapsamda yapılan çalışmaların gelecek için umut vadettiğini söyledi.
Prof. Altuntaş, "Yeni tedaviler umut saçmakta ancak unutmayalım bunların birçoğu hala klinik araştırma düzeyinde. Bu nedenle de biraz daha sabırlı olmak lazım. Bunları her derde deva gibi hastalara yorumlamamak, hastalara sunmamak ama umut da vermek lazım. Umutsuzluğa sevk etmeden, ümit ışığı olmak lazım." ifadelerini kullandı.
"Lütfen kanser hastaları ve hasta yakınları, aşılarınızı tamamlayın"
Kanser hastalarının Kovid-19'a karşı yüksek riskli grupta yer aldığına ve dolayısıyla aşılarını mutlaka eksiksiz olmaları gerektiğine dikkati çeken Altuntaş, şunları kaydetti:
"Lütfen kanser hastaları ve hasta yakınları, bakımlarını üstlenen kişiler olarak aşılarınızı tamamlayın. En az iki doz aşınızı mutlaka olun. Bu konuda Sağlık Bakanlığının kurallarını uygulayalım. Kanser hastaları ve yakınları, aşılarımızı olalım ve bu şekilde de önlemlerimizi alarak artık beklemeyelim, merkezlerimize başvuralım. Çünkü kanser hastalarının aşı olmadıkları zaman Kovid-19'a yakalanma oranları, yakalandıkları zaman da ağır geçirme, mekanik ventilasyona bağlanma ve yoğun bakımda kalma oranları ile süreleri uzamakta."