Başbakanlık Ofisi 10 Numara'nın bulunduğu Downing Caddesi'nde bir araya gelen göstericiler, "Gazze'deki soykırımı durdurun", "Hemen şimdi ateşkes" ve "Savaşa son" yazılı pankartlar taşıyarak, "Utan Netanyahu", "Filistin özgür olacak" sloganları attı.
Yağmura ve rüzgara rağmen uzun saatler başbakanlığın önünden ayrılmayan Filistin yanlısı binlerce gösterici, Gazze'deki hastaneyi bombalayan İsrail'e tepki göstermediği gerekçesiyle İngiliz hükümetini de protesto etti.
"Utan Rishi Sunak, yalancısın" sloganları atan göstericiler, İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın ülkede bazı durumlarda "Filistin bayrağı sallamanın yasal olmayabileceği" açıklamasına rağmen, çok sayıda Filistin bayrağı taşıdı.
Göstericiler, Gazze'deki hastaneye düzenlenen saldırıda hayatını kaybedenler için 3 dakikalık saygı duruşunda bulundu ve mum yaktı.
Daha sonra bir grup başbakanlığın önündeki caddede akşam namazını kıldı ve namazın ardından Filistinliler için toplu dua edildi.
-"Hükümetimin desteklediği şey, benim desteklediğim şey değil"
Gösteriye katılanlardan soyadını vermek istemeyen Annabel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Tüm bu olanlar tamamen ve son derece iğrenç. Hükümetimin desteklediği şey, benim desteklediğim şey değil, bu insanların hiçbirinin desteklediği şey değil. Herhangi bir yerde herhangi bir çocuğa yapılan saldırı aslında kendi çocuklarımıza da yapılmış demektir. Bu korkunç bir şey. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu korkunç bir şey." ifadelerini kullandı.
Annabel, İsrail'in Gazze'deki hastaneye düzenlediği saldırıyı duyduğunda şok geçirdiğini belirterek, "Acı çeken tüm bu insanlara baktığımda, benim ailem de böyle acı çekiyor olabilirdi, benim çocuklarım da böyle acı çekiyor olabilirdi diye düşünüyorum. Derin bir yıkım hissediyorum." diye konuştu.
- İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 304'ü asker 1405 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 3 bin 478 kişinin öldüğünü, 12 binden fazla kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 64 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1300 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim'de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda ise 10 Hizbullah, 2 İslami Cihad üyesi, 1 gazeteci, 2 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve 1 İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
Son olarak, İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ne 17 Ekim’de düzenlediği saldırıda 471 kişi hayatını kaybetmiş, 28’i ağır 342 kişi de yaralanmıştı.