Bilecik'in Bozüyük ilçesinde, Musküler Distrofi (DMD) kas hastalığı nedeniyle makineye bağlı yaşayan 9 yaşındaki oğlunun başından ayrılmayan anne Şükran Arıkız, onun tedavi edilebileceği umuduyla yaşıyor.
3,5 yaşındayken bir sabah aniden bilinci kapanan ve kas hastalığı teşhisi konulan Onur Arıkız, o zamandan bu yana yaşamını evinin küçük odasında elektrikli cihazlara bağlı sürdürüyor. Elektrik kesintilerinde ise jeneratör devreye giriyor.
Ailenin 4 çocuğundan biri olan ve yemek, tuvalet ihtiyacı bile yatağındayken annesi tarafından karşılanan küçük Onur, bir ihtimal de olsa sağlığına kavuşacağı günlerin hayalini kuruyor.
Babası tır şoförü, annesi ev kadını olan Onur, belediyenin evinin önüne yaptırdığı salıncakta günde birkaç dakika eğleniyor, her gün evine gelen öğretmeninin yardımıyla derslerinden geri kalmamaya çalışıyor.
Anne Şükran Arıkız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun rahatsızlığının bir bayram günü başladığını söyledi.
O sabah zorla uyandırdığı çocuğunu hastaneye yetiştirdiklerini belirten Arıkız, "Bilinci kapanmıştı. Eskişehir'e ambulansla götürdük ama böyle kaldı. Solunum cihazına bağlı kaldı. Bu hastalık sinsi bir kas hastalığıymış." dedi.
Arıkız, oğlunun makinesiz sadece 10 dakika dayanabildiğini aktardı.
Tüm hayatının onunla geçtiğini vurgulayan Arıkız, şunları kaydetti:
"Onur kendisi nefes alamıyor. Canı sıkılıyor, arkadaş istiyor yanına. Kendisi de farkında artık, yapamayacağını biliyor. Maddi manevi zorlanıyoruz ama yapacak bir şey yok, evlat. Ben iyi bir doktor varsa çocuğumun tedavisini üstlenmesini istiyorum, çocuğumun iyileşmesini istiyorum; tek amacım, düşüncem o. 'Tedavisi yok' diyorlar ama ben bir anne olarak 'vardır' diye umut ediyorum, kabullenmiyorum. Hiç uyumuyorum, sürekli onun makinelerinin takibindeyim."
Öğretmeninin öğrettiği şiirleri ve kitaplarını okuyarak eğitimine devam eden Bekir Aral İlkokulu 3'üncü sınıf öğrencisi Onur Arıkız da sağlığına kavuşup polis olmak istediğini anlattı.
"Okumayı çok çabuk öğrendi"
Onur'un öğretmeni Gülşen Kutlu, onun başarılı bir öğrenci olduğunu dile getirdi.
Kutlu, "Onur, sınıfımda kayıtlı olduğu için bana 'Evine gidip ders verir misiniz?' diye sordular. Ben Onur'un böyle bir rahatsızlığı olduğunu bilmeden 'Tabii ki' dedim. Makineye bağlı olması beni daha çok etkiledi. Onunla seve seve 3 yıldır ders yapıyorum. Çok zeki, okumayı çok çabuk öğrendi. İlk başta biraz daha zorlanıyorduk, reddediyordu ama artık çok iyi, çok güzel okuyor." ifadelerini kullandı.
Facebook aracılığıyla 4 yıldır yüzlerce kişiye destek sağlayan "İhtiyacın Olmayanı İhtiyacı Olana Verelim" grubunun yöneticisi Kısmet Sağlam ise Arıkız ailesi ile iki sene önce tanıştıkları bilgisini verdi.
Onlar için ellerinden gelen desteği vermeye çalıştıklarını söyleyen Sağlam, "Tıbbi bir konu olduğu için çok bir şey yapamıyoruz ama Onur'u mutlu edici ufak tefek şeyler yapıyoruz. Her daim ailenin yanında olmaya çalışıyoruz. Onur hayat dolu bir çocuk, olgun bir çocuk. Hayalleri var, hayallerini gerçekleştirebileceğini söylüyoruz ama annesi bunun çok zor olduğunu söylüyor. Duaya ve tıbbi desteğe ihtiyaç var." diye konuştu.
