SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi öncülüğünde yapılan ve 3 bin 650 hastaya ait verilerin değerlendirildiği bilimsel çalışmaya göre, hastanede 1 yıl içinde salgın nedeniyle yaşamını yitiren 406 kişiden 255'ini erkek hastalar oluşturdu.
Araştırmaya göre, Kovid-19, erkek, ileri yaşlı, hipertansiyon ve kronik böbrek hastalarında daha ölümcül seyrediyor - Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şükran Köse: "Kadınların daha güçlü bağışıklık sistemi var ve östrojen hormonu mikroorganizmalara karşı koruyuculuk özelliği gösteriyor"
"Erkekler son ana kadar hastaneye gelmek istemiyor, sağlık kuruluşlarına başvurduğunda hastalık çok ilerlemiş oluyor"
Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şükran Köse öncülüğünde, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden bilim insanlarının da katılımıyla yapılan "Erişkin Kovid-19 Hastalarında 1 Yıllık Mortalite Değerlendirmesi" başlıklı araştırmanın sonuçları açıklandı.
Araştırma kapsamında, Mart 2020 ile Mart 2021 arasında Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kovid-19 tanısıyla takip edilen 3 bin 650 hastaya ait veriler değerlendirildi.
Yatarak tedavi gören hastalardan 406 erişkin ve 7 çocuk hasta virüs nedeniyle yaşamını yitirdi, verilere göre ölüm oranı 11,3 oldu.
Hayatını yitiren hastaların 255'inin erkek, 151'inin de kadın olduğu tespit edildi.
Ölen hastaların yüzde 62,8'inin erkek olduğu verisine ulaşılırken, ileri yaş ile hipertansiyon, kronik böbrek ve diyabet hastalıklarının da ölüm riskini artırdığı kaydedildi.
Dünyada da durum aynı
Prof. Dr. Şükran Köse, AA muhabirine, Çin'de yapılan bilimsel çalışma sonuçlarına göre kadınlar ile erkeklere virüsün aynı oranda bulaştığını ancak ölüm oranının erkeklerde yüzde 2,8 kadınlarda yüzde 1,7 olduğunu belirtti.
İzmir'de yapılan araştırmada da benzer sonuçlara ulaştıklarını aktaran Köse, erkeklerde ölüm oranının daha yüksek olmasının nedenlerini şöyle açıkladı:
"Erkeklerde sigara içme alışkanlığı kadınlara göre daha fazla, dış ortamda daha uzun süre kalıyorlar ve virüsle temasları da artıyor. Ayrıca el yıkama gibi genel hijyen kurallarına kadınlar daha çok uyuyor. Kadınların daha güçlü bağışıklık sistemi var ve östrojen hormonu mikroorganizmalara karşı koruyuculuk özelliği gösteriyor. En büyük risk faktörlerinden biri de kalp damar hastalıkları ve bu hastalıklar erkeklerde daha sık görülüyor."
"Erkekler son ana kadar hastaneye gelmek istemiyor"
Prof. Köse, hastaneye başvuru süresinin de kadın ve erkeklerde farklılıklar gösterebildiğine işaret ederek, "Erkekler son ana kadar hastaneye gelmek istemiyor. Kadınlar hem çocukları hem de kendileri konusunda daha hassas. Erkekler sağlık kuruluşlarına başvurduğunda hastalık çok ilerlemiş oluyor ve tedaviye de daha geç yanıt alınıyor." diye konuştu.
Yaşamını yitirenlerin farklı yaş gruplarından da olsa ortalama yaşın 72 olduğunu anlatan Köse, ölenlerin 261'inin kronik hastalığının bulunduğunu, en fazla eşlik eden kronik hastalıkların ise 141 hastada rastlanan hipertansiyon ve 113 hastada görülen kronik böbrek rahatsızlığı olduğunu söyledi.
Şükran Köse, araştırma sonuçlarının BUHASDER'in Antalya'da düzenlenen uluslararası katılımlı kongresinde sunulduğunu ifade etti.
Salgının önlenmesi ve sürecin en az hasarla atlatılması için aşı çalışmalarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Köse, aşılananlardan da maske, mesafe ve hijyen kurallarına özen göstermelerini istedi.
Prof. Dr. Köse, koronavirüs salgını konusunda bilinçlendirme ve farkındalık çalışmalarını sürdüreceklerini kaydederek, salgının sadece insan sağlığını değil, ekonomiden sosyolojiye hayatın her alanını etkilediğini sözlerine ekledi.