Elazığ'da yaşayan ve 20 gün önce yakalandığı Kovid-19 nedeniyle vücudundaki oksijen seviyesi düşen, nefes alıp vermekte zorlanan lösemi hastası, immün plazma nakli sonrasında normale döndü. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kök Hücre ve Aferez Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt: "Hastanın oksijen satürasyonu 77'ye kadar düşmüştü. Neredeyse bilinci kaybolacak vaziyetteydi. Her iki akciğer tamamen Kovid-19 ile tutulmuştu. İmmün plazma verdikten sonra oksijen satürasyonunun 95-96'ya çıktığını, hastanın nefesinin de tamama yakın düzeldiğini gördük"
Kovid-19'a yakalanan Kenan Kurtulmaz, doktor kontrolünde 10 gün boyunca Elazığ'daki evinde karantinada kaldı. Durumu ağırlaşan, akciğerlerinde tutulum gözlenen ve kanındaki oksijen seviyesi çok düştüğü için nefes alıp vermekte zorlanan Kurtulmaz, lösemi tedavisi gördüğü Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'ne başvurdu.
Burada tedavi altına alınan Kurtulmaz'a, dünyada ikinci, Türkiye'de ise ilk immün plazma naklini gerçekleştiren Kök Hücre ve Aferez Ünitesi'nde plazma nakli yapıldı.
Hastaya iki kez verilen immün plazma sonrasında Kurtulmaz'ın kanındaki oksijen seviyesi sağlıklı birinin seviyesine yükseldi, akciğerlerdeki tutulum giderildi, enfeksiyon değerleri ise düştü.
- Oksijen değeri 77'den 96'ya çıktı
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kök Hücre ve Aferez Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, AA muhabirine, Kurtulmaz'ın kronik lenfositik lösemi olduğunu ve kendisine kemoterapi tedavisi uyguladıklarını anlattı.
Elazığ'da yaşayan hastanın evindeyken Kovid-19'a yakalandığını, durumunun ağırlaşması üzerine kendilerine başvurduğunu dile getiren Erkurt, lösemi hastalarının bağışıklığının düşük olduğunu, bu nedenle Kovid-19'un bu hastalarda daha hızlı yayıldığını belirtti.
Kovid-19 salgınında Çin'den sonra immün plazma naklini gerçekleştiren ilk merkez olduklarına değinen Erkurt, immün plazmanın ilk başlarda Türkiye'de yaygın olarak kullanıldığını ancak son zamanlarda unutulmaya başladığını kaydetti.
İmmün plazmanın bağışıklığı düşük, yüksek riskli gruplarda çok faydalı olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığına işaret eden Erkurt, bu deneyimlerini Karakurt'ta da kullandıklarını söyledi.
Hastayı iki gün arka arkaya immün plazma verdikten sonra gözlemlediklerini ifade eden Erkurt, şöyle konuştu:
"Geldiğinde nefes almakta zorlanıyordu. Oksijen satürasyonu 77'ye kadar düşmüştü. Neredeyse bilinci kaybolacak vaziyetteydi. Her iki akciğer tamamen Kovid-19 ile tutulmuştu. İmmün plazma verdikten sonra oksijen satürasyonunun 95-96'ya çıktığını ve hastanın genel durumunun tamamen toparladığını, nefesinin de tama yakın düzeldiğini gördük. Ölüm riski ortadan kalktı. Kandaki enfeksiyon oranı hastaneye giriş anında 28'di, 7'ye düştüğünü gördük."
- İmmün plazma önerisi
Yüksek riskli 30 hastada immün plazma tedavisi uyguladıklarını ve başarılı sonuçlar elde ettiklerini ifade eden Erkurt, "Benim önerim bağışıklığı düşük ve yüksek riskli grupta immün plazma özellikle erken dönemde etkili bir tedavidir. Bu hastamızda da biz bunu gördük ve doktorlarımızın da Kızılaydan immün plazmayı temin ederek özellikle yüksek riskli grupta erken evrede kullanmasını tavsiye ederim." dedi.
Kenan Kurtulmaz'ın Kovid-19 testinin halen pozitif olduğunu belirten Erkurt, bu tür hastaların testlerinin negatifleşmesinin bir ayı bulabildiğini sözlerine ekledi.
- "Ölümden döndüm"
Kenan Kurtulmaz ise lösemi tedavisinin sürdüğünü, Kovid-19'a yakalanınca durumunun ağırlaştığını anlattı.
Kurtulmaz, "Ölümden döndüm. Geldim buraya, Allah razı olsun hocamın sayesinde kurtuldum. Şimdi iyiyim, Allah'a çok şükür, toparladım." dedi.
Kurtulmaz'ın eşi Nahide Kurtulmaz da Turgut Özal Tıp Merkezi doktorlarına teşekkür etti.
