• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 5 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 19 °C
  • İzmir 13 °C

Koroner bypass ameliyatı geçirenlere tavsiyeler

Koroner bypass ameliyatı geçirenlere tavsiyeler
"Önerilen ilaç tedavisine aksatmadan riayet edilmeli, varsa şeker ve yüksek tansiyon hastalığının sıkı kontrolü yapılmalı, hangi ilaç gerekiyorsa sonuç alınana kadar denenmeli, şeker hastalarında gerekirse ömür boyu insülin kullanılmalı"

Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Noyan Temuçin Oğuş: "Önerilen ilaç tedavisine aksatmadan riayet edilmeli, varsa şeker ve yüksek tansiyon hastalığının sıkı kontrolü yapılmalı, hangi ilaç gerekiyorsa sonuç alınana kadar denenmeli, şeker hastalarında gerekirse ömür boyu insülin kullanılmalı"

Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Noyan Temuçin Oğuş, koroner bypass ameliyatının damar sertliği hastalığının kendisine değil, hastalığın sonuçlarına yönelik yapılan bir ameliyat olduğunu belirterek, ameliyatın ardından benimsenecek yaşam tarzının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Oğuş, kalp ve damar hastalıklarının, beraberinde getirdiği birçok rahatsızlıktan ötürü yaşam kalitesini ciddi oranda etkileyen, önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkati çekerek, "Bypass, koroner damarlarda damar sertliği nedeniyle gelişen darlık veya tıkanıklıklarda, damarın sağlam kısmına greft olarak adlandırılan başka damarlar vasıtasıyla kanı ulaştırma işlemine deniyor.

Böylece tıkanmış veya darlık olan bölgeye uğramadan, yani bu bölge bypass edilerek, kalp kaslarının ihtiyacı olan kan, dokuya ulaştırılmış oluyor. Bypass ameliyatlarından sonra oluşan problem ve komplikasyonların büyük bir kısmının genellikle kalp dışı organlarda ortaya çıkıyor. Ameliyat sonrasında yüzde 30'lara varan bir oranda akciğer, böbrek gibi organlarda fonksiyon bozukluğu olabiliyor. Ameliyat öncesi bu organlarda problemleri olan hastalar risk grubunu oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Oğuş, gerekli tedbirler ve ameliyat teknikleriyle ameliyat sonrası komplikasyonları azaltılacağını vurgulayarak şunları kaydetti:

"Hastanın beyin ya da bacak damarlarında darlık ya da tıkanıklık olması, ileri akciğer, böbrek ya da karaciğer bozuklukları, kan hastalıkları, aktif tüberküloz ya da kanser hastalıkları, hastanın birden fazla kalp ve damar cerrahi girişimi gerektirmesi (mesela aort anevrizmasına ilaveten, koroner ya da kapak hastalığının olması), hastanın daha önce kalp ameliyatı geçirmiş olması, hastanın acil durumda, kalp masajı veya alet desteği ile ameliyata alınması, geçirdiği kalp krizinin, sol kalp yırtığına neden olması veya mitral yetmezliği, interventriküler septum delinmesi gibi mekanik komplikasyonlar riskleri artırıyor."

Koroner bypass ameliyatının damar sertliği hastalığının kendisine değil, hastalığın sonuçlarına yönelik yapılan bir ameliyat olduğunu Oğuş, ameliyatın ardından ise hastalığın bilinen risk faktörlerini ortadan kaldırmanın, hastalığı durdurmasa bile önemli ölçüde yavaşlatabileceğini ve hasta kaç yaşında olursa olsun, 20-25 yıl, hatta daha da fazla bir süre kalp sorunu yaşamadan konforlu bir hayat sürebileceğini ifade etti.

Oğuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Önerilen ilaç tedavisine aksatmadan riayet edilmeli, varsa şeker ve yüksek tansiyon hastalığının sıkı kontrolü yapılmalı, hangi ilaç gerekiyorsa sonuç alınana kadar denenmeli, şeker hastalarında gerekirse ömür boyu insülin kullanılmalı. Günlük 30 dakika düz yolda tempolu yürüyüş, yüzme veya bisiklet sporu yapılmalı, fazla kilolardan kurtulmalı, stres yaratan ortamlardan ve kişilerden kaçınılmalı. Kan yağlarının en az yılda bir, diyabet parametrelerinin de 6 ayda bir kontrolü çok önemlidir. Sigara içiliyorsa derhal bırakılmalı, sigara içilen ortamlarda asla bulunulmamalıdır. Alkol alımına haftada bir-iki gün devam edilebilir. Kronik alkolizm (fazla miktarda olmasa bile her gün alkol alımı, yani akşamcılık) yağ dengesini bozarak hastalığı hızlandırır. Tıp bugün için haftada 2 gün birer kadeh kırmızı şarap önermektedir, diğer alkollü içeceklerin faydalı olduğu savı doğru değildir, itibar edilmemelidir."

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2755 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim