Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanı ve BİSED Yönetim Kurulu Üyesi Bayram Akgül: - "Pandemi ile dünya spor salonlarında spor yapmayı bıraktı, hem doğada spor yapabileceği aletlerden biri olan bisiklete yöneldi hem de toplu taşımanın riski nedeniyle bisiklet kullanımı arttı. Bu da bisiklete talebi artırdı. Sadece Türkiye'de değil, dünyada büyük patlama oldu" - "Türkiye'de bir yılda 1 milyon 250 bin civarında bisiklet satılıyordu, bu adet bu yıl 1,5 milyona çıktı. Talep daha fazla ama tedarik zincirinde bir sıkıntı oldu. Eğer tedarik zincirini aşacak bir durumumuz olsaydı, bu yıl daha fazla bisiklet satılabilirdi ülkemizde" - "Devlet, özel sektör ve federasyon işbirliği ile Türkiye'yi bisiklet üretim üssü haline getirecek sistemleri yapıyoruz"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde spor ve ulaşım amaçlı bisiklet kullanımında önemli ölçüde artış yaşandı, üreticiler talebi karşılamada zorlandı.
Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanı ve Bisiklet Endüstrisi Derneği (BİSED) Yönetim Kurulu Üyesi Bayram Akgül, çevre dostu ve sağlıklı ulaşım aracı olan bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla Birleşmiş Milletler'in (BM) Dünya Bisiklet Günü ilan ettiği 3 Haziran'da, koronavirüs sürecinde bisiklet kullanımına olan ilgiye ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de son 5 yıldır ve dünyada da son 10 yıldır özellikle Avrupa ve ABD'de bisiklete ilginin spor ve ulaşım amaçlı arttığını belirten Akgül, özellikle elektrikli bisikletin yaygınlaşmasıyla eskiden 4-5 kilometre olan menzilin, 40 kilometreye kadar çıktığını söyledi.
Salgınla dünyanın spor salonlarında spor yapmayı bıraktığını, hem doğada spor yapılabilecek aletlerden biri olan bisiklete yöneldiğini hem de toplu taşımanın riski nedeniyle bisiklet kullanımının arttığını dile getiren Akgül, bunun da bisiklete talebi artırdığını aktardı.
Geçen yıl Yeni Zelanda, Avustralya dahil dünyanın dört bir tarafına bisiklet ihracatı yapıldığını anlatan Akgül, bu yıl da benzer bir ivme olduğunu ve bu ivmenin devam edeceğini söyledi.
Akgül, "Türkiye'de bir yılda 1 milyon 250 bin civarında bisiklet satılıyordu, bu adet bu yıl 1,5 milyona çıktı. Talep daha fazla ama tedarik zincirinde bir sıkıntı oldu. Dünyada da tedarik zincirinde sıkıntılar vardı. Bunu yaşayan sektörlerden birisiyiz. Eğer tedarik zincirini aşacak bir durumumuz olsaydı, bu yıl daha fazla bisiklet satılabilirdi ülkemizde." dedi.
- Lüleburgaz'a yeni tesis
Aynı zamanda yerli bisiklet üreticisi olan Akgül, firma olarak Lüleburgaz'da Avrupa'nın en büyük entegre tesislerinden birinin yatırımına başladıklarını söyledi.
Bu tesiste bazı bisiklet parçalarının üretimini yapacaklarını anlatan Akgül, "Bununla beraber yerliliği de artırmış olacağız. Dışa bağımlılığı, tedarik zincirinde karşılaşılacak sıkıntıları da bertaraf edeceğimiz bir yatırım planladık. Bu yıl sonunda da yatırımı bitirmeyi ve önümüzdeki yıl ortasında faaliyete geçmeyi planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Bisiklet bu coğrafyada yaygınlaşacak"
Elektrikli bisiklete talebin de arttığını belirten Akgül, şöyle devam etti:
"Türkiye'de bununla ilgili de yatırımlar var. Yerli elektrikli bisiklet pili üretimi başladı. Türkiye'nin öncü markalarından biri bunu Manisa'da üretmeye başladı. Onunla beraber biz de yeni tesisimizde bazı parçalar ekleyeceğiz. İhracat için de bize büyük bir avantaj sağlayacaktır. 2023-2024 yılına sipariş almaya başladık özellikle elektrikli bisiklet ile ilgili. Bunun gelişeceğini düşünüyoruz. 4 saatlik uçuş mesafesinde dünyanın en büyük ekonomisinin tam ortasındayız Türkiye olarak. Bisiklet de bu coğrafyada yaygınlaşacak.
Onun için federasyon olarak da Türkiye'de bisiklet kullanımının desteklenmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu vasıtasıyla bisikletin prime time'da seyredilebilir bir spor haline gelmesini sağladık. Türkiye’nin dört bir tarafında yarışlar organize ediyoruz. Bununla beraber bisiklete farkındalığın artırılmasıyla ilgili Gençlik ve Spor Bakanlığımızın büyük katkıları var, devletimizin büyük desteği var. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bisiklet üretiminin desteklenmesi noktasında büyük destekleri oldu. Devlet, özel sektör ve federasyon işbirliği ile Türkiye'yi bisiklet üretim üssü haline getirecek sistemleri yapıyoruz. Bu da kısa zamanda karşılığını verecek diye düşünüyorum."
- "Önemli olan kafalardaki bisiklet yolları"
Bisiklet kullanımında önemli olanın bisiklet yolları değil, "kafalardaki bisiklet yolları" olduğunu dile getiren Akgül, "Biz insanlara trafikte bisiklete saygıyı öğretebilirsek bu bizim için büyük bir başlangıç olacak. Bununla alakalı da ilkokul seviyesindeki çocuklara eğitimle başlamamız lazım. Bu, uzun süreli bir şey. Kafalardaki bisiklet yollarının oluşmasını sağlamamız lazım." diye konuştu.
İçişleri Bakanlığının şehir parklarında trafik eğitim merkezlerinin bulunduğunu, burada çocuklara trafikte bisikletin nasıl kullanılacağına ilişkin eğitimler vereceklerini anlatan Akgül, Türkiye'nin dört bir tarafında iller de gerekli bisiklet yollarını yaparsa, Türkiye'de bisiklet kullanımını olabilecek en üst seviyeye çıkarabileceklerini söyledi.
Türkiye'de 1,5 milyon bisiklet satılırken, benzer nüfustaki Almanya'da 6 milyon, İngiltere'de 5 milyon bisiklet satıldığını kaydeden Akgül, "Bir sektör kendi ülkesinde güçlü olursa, ihracat kapısı da açık olur. Ülkemizdeki hedefi yükseltebilirsek, maliyetlerimiz düşecek ve daha fazla rekabetçi olacağız. Dünyada belli başlı üretim merkezleri olan Çin, Tayvan, Sri Lanka, Malezya, Endonezya ve Vietnam ile rekabet etmeye çalışıyoruz. Türkiye rekabeti yükseltebilirse, yedek parça maliyetimizi de düşüreceğiz." dedi.
Sağlık Bakanlığının 1 metre bisiklet yolu yapan belediyeye, 1 bisiklet hediye etme projesinin yarım kaldığını aktaran Akgül, bu projenin sürdürülmesini umut ettiklerini belirtti.
Akgül, BİSED olarak da Türkiye'de yerlileştirmeyi artırmaya yönelik ve Türkiye'yi ihracat üssü yapmakla alakalı çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekledi.
