Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Halil İbrahim Erdoğan, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dünyada hala ilk sırada olduğunu hatırlatarak, "Hal böyle olunca kalp hastalıklarının tanı ve teşhisi önemini günden güne artırmıştır. Bu hastalıklar içerisinde başrol kalbin kendini besleyen damarlara aittir. Koroner arterler denilen bu damarların daralması veya tıkanması hayati öneme haizdir. Halk arasında anjiyo olarak bilinen işlem bu damarların içine boya verilerek görüntüleme işlemidir. Bu işlem kasık bölgesinden veya bilek damarlarından yapılabilir. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalarda ani kalp krizi dahil bilekten yapılan işlemlerin kasıktan yapılan anjiyografiye göre çok daha konforlu daha da ötesi istenmeyen olaylara bağlı gelişecek ölümleri azalttığı görülmüştür" dedi.
"KANAMALAR DA AZALDI"
Teknolojideki ilerlemeler ile anjiyo işleminde kullanılan malzemelerinde küçüldüğünü ve bu sayede kanamaları azaldığını ifade eden Erdoğan, "Biz bilekten yaptığımız anjiyolarda 6 french 2 (mm) kateter yerine 4 french (1.35 mm) kullanmaktayız. Bu sayede işlem sonrası gelişecek istenmeyen olaylar azalmaktadır. Bilek bölgesinde kullanılan radyal arter anjiyografi sonrası işlevini yitirebilir ve olası bir bypass durumunda bu damarlar kullanılamayabilir. Bu durumu daha küçük (1.3 mm) malzemeler kullanarak azaltmaya çalışıyoruz. Bu bizlerin işlerini biraz zorlaştırmaktadır ancak hasta konforu ve sağlına etkisi çok büyüktür. Kasıktan yapılan bir anjiyografi sonrası hastalar 5 saat kum torbası ya da kasık bandı ile hareketsiz yatmak zorunda iken kullanılan yeni kateterler ile bilekten yapılan anjiyografi işlemi sonrası hastanın bileğine 5-6 dakika baskı yapmaktayız sonrasında hasta normal hayatına dönebilmektedir. Tedavisi tamamlanan hasta 1-2 saat içinde taburcu olabilmektedir" diye konuştu.