Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Secaattin Gülşen: "Erken müdahaleyle işitme kaybının giderilmesi, çocuğun kendine güvenini artırabilir ve eğitim başarısını da olumlu yönde etkileyebilir. Koklear implantasyon süreci, işitme kaybı olan bebekler için oldukça etkili bir tedavi seçeneğidir"
Doç. Dr. Gülşen, yaptığı yazılı açıklamada, çocuk ve bebeklerde işitme kaybı tedavisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bebek ve çocuklarda yaşanabilecek işitme kayıplarının ebeveynler tarafından çok iyi takip edilmesi gerektiğine işaret eden Gülşen, erken müdahalenin önemini anlattı.
Kimi zaman söylenenlere tepki vermeyen, çevresine karşı kayıtsız olan, ailesiyle iletişim kurmak için yüksek sesle konuşan, kimi zaman da kendisini sosyal hayattan izole eden çocukların aslında bir iletişim problemiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Gülşen, işitme kaybı olan çocukların, normal işitme yeteneğine sahip olanlarla aynı sosyal ortamlarda bulunmalarının, arkadaş edinmelerinin ve sosyal becerilerini geliştirmelerinin çok önemli olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Gülşen, "Erken müdahaleyle işitme kaybının giderilmesi, çocuğun kendine güvenini artırabilir ve eğitim başarısını da olumlu yönde etkileyebilir. Koklear implantasyon süreci, işitme kaybı olan bebekler için oldukça etkili bir tedavi seçeneğidir. Doğru uygulandığında çocuklar yaşıtları gibi gelişimlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilir ve hayatın içine dahil olabilir." ifadelerini kullandı.
Gülşen, tedavi sürecinin her zaman bireysel olarak belirlendiğini aktararak, çocuklarda en sık görülen işitme kaybı türlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Konjenital işitme kaybı, doğumda var olan işitme kaybıdır ve kalıtsal veya çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. Edinsel işitme kaybı, doğumdan sonra gelişen işitme kaybıdır ve enfeksiyonlar, ilaçlar, travmalar veya gürültüye maruz kalma gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Sensörinöral işitme kaybı, iç kulaktaki sinir hücrelerinde veya işitsel yol boyunca sinirlerde hasar nedeniyle oluşan işitme kaybıdır. Bu tür işitme kaybı, genellikle kalıtsal veya edinsel faktörlerden kaynaklanabilir. İletim tipi işitme kaybı, dış ve orta kulakta meydana gelen sorunlar nedeniyle oluşan işitme kaybıdır. Bu tür işitme kaybı, kulak kanalı veya orta kulağın içindeki kemikçiklerdeki sorunlar nedeniyle oluşabilir. Karma (mikst tip) işitme kaybı hem sensörinöral hem de iletim tipi işitme kaybı faktörlerinin birleşimi sonucu oluşan işitme kaybıdır. Türler oldukça fazla olduğundan her aşamada bir uzmanın yönlendirmesi ve takibi önemlidir."
- "Çocukta işitme kaybı varsa aileler hemen doktora başvurmalı"
Çocuklarda işitme kaybı belirtilerinin çocuğun yaşına, işitme kaybının şiddetine ve tipine bağlı olarak değiştiğini belirten Gülşen, işitme kaybı olan çocukların, konuşma ve dil gelişiminde gecikme yaşayabileceğini, televizyonu veya müziği yüksek sesle isteyebileceğin anlattı.
Gülşen, "Buna ek olarak konuşulanları anlamakta güçlük çekebilir ve yanlış anlayabilir. Kendilerini anlatmak için sık sık yüksek sesle konuşabilir veya bağırabilir. İşitsel uyaranlardan yoksun kalmaları nedeniyle dikkat eksikliği ve davranış problemleri yaşayabilir. En önemlisi de işitme kaybının farkında olmayabilir ve sosyal ortamlarda sessiz veya izole davranabilir. Bu belirtiler, işitme kaybının derecesine ve tipine bağlı olarak değişebilir." değerlendirmesini yaptı.
Ebeveynlerin işitme kaybı belirtilerini fark ettikleri anda zaman kaybetmeden bir KBB uzmanına danışmalarının erken teşhis ve tedavi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Gülşen, şunları kaydetti:
"Doktor, işitme kaybının nedenini belirler ve bu nedene yönelik medikal tedavi, cerrahi tedavi, işitme cihazı veya koklear implant seçeneklerini değerlendirir. Sinirsel işitme kaybı olan çocuklar için işitme cihazları veya koklear implantlar, işitme kaybını düzeltmek veya işitme yeteneğini geliştirmek için kullanılan cihazlardır. İşitme uzmanı, çocuğun işitme kaybının derecesine ve tipine bağlı olarak, uygun cihazı veya implantı seçmenize yardımcı olabilir. Eğer çocukta konuşma ve dil becerileri geri kalmışsa hızlıca işitsel rehabilitasyona başlanabilir. Aileler işitsel rehabilitasyon eğitimleri hakkında bilgi alabilir ve çocuklarının eğitiminde işitme uzmanlarının yanı sıra öğretmenleriyle birlikte çalışarak çocuklarının potansiyellerini maksimize edebilirler."
- Yenidoğan taraması
Yenidoğan taramasında işitme kaybının derecesini ve sebebini belirlemek için bir dizi test uygulandığını, bu testlerin (ABR, Odyometri, Timpanometri) bebeğin doğumundan itibaren başlatıldığını ve işitme kaybının türünü ve derecesini belirlemek için kullanıldığını ifade eden Gülşen, "İşitme kaybı, bir bebeğin dil gelişimi ve iletişim becerileri için kritik önem taşıdığı için erken teşhis ve tedavi önemlidir." bilgisini verdi.
Doç. Dr. Gülşen, gerekli testlerle işitme kaybının derecesi tespit edildikten sonra bebeğin genel sağlık durumunun değerlendirildiğini ve radyolojik görüntüleme yöntemleriyle koklear implantasyon için uygun olup olmadığının belirlendiğini, cerrahi işlemin, hastanın genel sağlık durumuna ve yaşına bağlı olarak yapıldığını ve genellikle genel anestezi altında gerçekleştirildiğini bildirdi.
İşitme kaybının tipine göre tedavi yöntemlerinin değişiklik gösterdiğine dikkati çeken Gülşen, şu değerlendirmede bulundu:
"Eğer iletim tipi işitme kaybı varsa genellikle sorun orta kulak iltihabıdır ve bunun için medikal tedavi uygulanır. Eğer medikal tedavi ile sorun çözülmezse kulak zarına tüp takılabilir. Kulak zarında delik varsa bu da cerrahi müdahale ile kapatılabilir. Mikst veya sensörinöral işitme kayıplarında ise işitme kaybının derecesine, iç kulağın ve işitme sinirinin durumuna göre işitme cihazı, koklear implant veya beyin sapı implantı gibi işitme çözümleri değerlendirilir. Böylece hastaya uygun olan yöntem seçilir. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Uygulama Tebliği'ne uygun olarak işitme kaybının tipine, derecesine ve hastanın iç kulak durumuna göre işitme cihazı, koklear implant ve beyin sapı implantı gibi cihazların ödemesini desteklemektedir. KBB uzmanları ve odyologlar hastaların tıbbi ve anatomik durumlarını birlikte değerlendirerek hasta için en uygun olan tedavi seçeneğine birlikte karar verir. Tıbbi raporla bu durum belirtilip devlet desteğiyle çocuklar için uygun olan cihaz temin edilebilir."