Japonya'nın Kyoto Üniversitesi'nde bir araştırma ekibi farelerden elde ettikleri kök hücreleri kullanarak ürettikleri yumurtayı dölleyip bebek fareler meydana getirmişti.
BBC'nin haberine göre, ABD'nin California eyaletindeki Stanford Üniversitesi'nden Dr Renee Pera iki yıl içerisinde insan spermi, beş yıl içerisinde de insan yumurtasi üretmeyi hedefliyor.
Kısırlık dünya çapında üreme yaşındaki nüfusun %15'ini etkiliyor.
Dr Pera "İnsanların bunu Frankeştayn tıbbı olarak gördüğünün farkındayım, ama bu hayali ya da küçük bir sağlık sorunu değil; kısırlık bütün hayatı etkiliyor. Cinsel birleşme yoluyla bebek yapmak çok basit bir karar belki, ama herkes yapamıyor." dedi.
Fakat Dr Pera'nın Kök Hücre Biyolojisi ve Yenileyici Tıp Enstitüsü'nde olduğu gibi araştırma amacıyla embriyona ait kök hücre kullanımı, embriyoların tahribata uğraması nedeniyle tartışmalı bir konu.
Laboratuvarda üretilecek kuşaklar
Dr Pera'nın laboratuvarında tüp bebek (IVF) girişimlerinden arta kalan embriyolar kullanılıyor.
Kök hücreler vücutta herhangi bir hücreye evrilerek çoğalabiliyor. Laboratuvarda yumurta üretimi de bugün tüp bebek tedavisi gibi ana tedavi bileşenlerinden biri haline gelebilir.
Dr Pera, ABD'de her yıl IVF sonucu 1-1,5 milyon embriyo oluşturulduğunu, bunun 500 bininin atıldığını, bunlar içinden 500'ünün ise araştırma amacıyla kullanıldığını söylüyor.
Dr Pera "İnsanlar o 500 bin hakkında değil de 500 embriyo hakkında kaygı güdüyor." dedi.
Japonya'da yapılan araştırmada ilk kez kök hücre kullanarak bir memeli canlı üretildi.
Kyoto Üniveritesi'ndeki araştırmacılar laboratuvarda sperm ve yumurta üreterek bunlardan nasıl sağlıklı bir embriyo oluşturulacağını gösterdiklerini belirtiyor.
Japon araştırmasının kendilerine canlılık kattığını belirten Dr Pera "Biz de insan sistemi üzerinde durarak aynı şeyi yapmaya, sağlıklı yumurta ve sperm üretmeye çalışıyoruz." dedi.
Hamilelikte yaş sınırı
Embriyonik kök hücrelerden sperm ve yumurta üretme yoluyla bilim insanları üreme süreci ve embriyolar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmayı umuyor.
Bu yöntemle çocuk sahibi olmak için kısır çiftlere yeni olanaklar sağlanabilir.
Pera'nın laboratuvarı daha önce "ilkel" sperm ve yumurta üretebilmişti; ancak insanın üremesinde kullanılabilecek kalitede hücre üretilemiyor henüz.
Dr Pera, "Hücrelerde bazı hatalar var. Kök hücre biyolojisi ve yenileyici tıpta çoğu uygulama, kardiak onarımında olduğu gibi, yığın halinde hücre üretimi doğrultusundadır." diyor ve ekliyor:
"Biz ise mükemmel nitelikte tek bir hücre üretmeye çalışıyoruz. Herhangi bir genomda ufak bir hata çocukta büyük hastalıklara yol açabilir. Farede hata riskini göze alıp ürettiğiniz hücreyi yumurtaya enjekte ederek ne tür sonuç doğurduğuna bakabilirsiniz. Ama kadında bunu yapmak mümkün değil."
Deneyler başarılı olursa teknoloji sayesinde kadınların üreme yaşı oldukça ileriye çekilebilir.
Böylece kariyer ya da kanser tedavisi gibi nedenlerle çocuk yapmayı ertelemiş kadınlar bu teknolojiden yararlanabilir.
Ancak burada da etik bir soru devreye giriyor: Hangi yaşta kadının hamile kalması için çok geç olduğuna kim karar verecek?
Dr Pera, birçok ülkede kadının hamileliği sağlıklı bir şekilde devam ettirmesini gözeten bir yaş sınırı olduğunu, bebek taşımanın kalbe yük bindiren zor bir iş olduğunu belirtiyor.