Embriyo aslında bir insanı tamamen oluşturabilecek tek bir kök hücredir. Embriyo ilk günden beşinci güne kadar ortalama olarak 150 embriyonik kök hücreye bölünür ve her bir tanesi o insanı baştan oluşturabilecek kapasitededir.
İnsan doğduktan sonra ise kemik iliği ve yağ dokusunun içerisinde mezenkimal adı verilen ve en az 100 farklı doku ve hücreye dönüşen kök hücreler bulunur. Kısacası bir insanın oluşması ve yaşaması için her aşamada kök hücre bulunması gerekir.
Vücudumuzda sağlığımız için önemli olan yüzlerce farklı tip hücre bulunmaktadır. Bu hücreler vücudumuzun gündelik işlevini sürdürmesinden sorumludurlar. Örneğin, kalbimizin atışı, beynimizin çalışması, böbreklerimizin kanımızı temizlemesi, derimizin yenilenmesi ve benzeri işlevleri sağlarlar.
Kök hücrelerin benzersiz görevi ise tüm bu farklı tip hücreleri zarar gördükleri durumlarda tekrar oluşturmaktır. Kök hücreler yeni hücrelerimizi tedarik ederler. Bölündüklerinde kendilerinden veya diğer hücre tiplerinden üretebilirler.
Kök Hücre Tedavisinin Amacı
Günümüzde önemi iyice anlaşılan Önleyici/Yenileyici Tıp anlayışı yaklaşımının en iyi örneklerinden biri kök hücre tedavisi. Temeli, vücuttaki hasarlı ya da eksilen hücreleri yenileyerek, doku ve organları onarmak veya korumak için kök hücrelerden faydalanma prensibine dayanıyor.
Kök Hücreler Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılıyor?
Günümüz dünyasında yapılan çalışmalar gösteriyor ki, kök hücre tedavisi, akciğer hastalıklarından, kalp ve karaciğer hastalıklarına, otizm ve Alzheimer’dan beyin hasarına, cilt hastalıklarından cilt gençleştirmeye, kısırlıktan iktidarsızlığa, kas ve kemik hastalıklarından, birçok immün sistem hastalığına kadar çare olabiliyor.
Corona Virüs Tedavisinde Kök Hücre Uygulaması
Kök hücrelerin, yeni damar oluşumlarını destekleme, doku sertleşmesini önleme, oksidanlara karşı savunma, iltihabi reaksiyonu önleme, hücre kaybını engelleme, hasarlı hücre ve dokuları onarabilme, bağışıklık sistemini düzenleyip kuvvetlendirme gibi belli özellikleri sayesinde, Covid 19 ile enfekte olan hastalar hızlı bir şekilde sağlıklarına kavuşabiliyorlar. Üstelik uzmanların belirttiğine göre, kök hücrelerin onarıcı/yenileyici özelliği sayesinde hastalık sırasında en çok da akciğerde oluşan lezyonlardan iz kalmıyor.