Gebe kalmayı düşünen çiftlerin ilk olarak yapması gereken eşleriyle beraber fiziksel durumlarını incelemelidirler. Doğurganlığı etkileyen faktörler vardır bu faktörleri iyi değerlendirmek gerekmektedir. Bu farkındalıklar ile gerek doğal gerekse tedavi yöntemleriyle gebe kalma şansı artmaktadır.
Bebek sahibi olmak için gösterilen çabalara rağmen başarılı sağlanmıyorsa intertilite yani kısırlık konusunda uzman olan bir doktora görünmek oldukça faydalı olacaktır. Daha fazla bilgi için infertilite uzmanı Prof. Dr. İlhami Atılgan’ın sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Teknolojik açıdan tıp alanında üreme konusunda birçok ilerleme gözlenmiştir. Pek çok alternatif yöntemlerde geliştirilmiştir.
Klasik tüp bebek uygulamaları da değişime uğramıştır. Bu değişimlere bağlı olarak evlat sahibi olabilirsiniz.
Uygun tedavi ve doğru tedavi ile bebek sahibi olmanız mümkün.
Gebelik elde edilmeden genetik açıdan inceleme mümkün görülmektedir. Tüp bebek yöntemleri ile yardımcı üreme teknikleri ile oluşturan embriyolar gebelik elde edilmeden de incelemek mümkün olmaktadır. Kromozomal bozukluğu ve hastalığa sebep olan geni gebelik oluşmadan önce test ettikten sonra sağlıklı embriyolar transfer edilmektedir. Bu transfer işlemine PGD (Preimplantasyon Genetik Tanı) denilmektedir.
Gebelik sürecinin oluşabilmesi vajinaya boşalmış olan spermlerin tüplerden yumurtaya aktarılması gerekmektedir. Kısırlık yani infertilite nedenlerinin %35’i tüplere ait bozukluklardır. HSG çekimiyle de tüplerdeki tıkanıklık ve hasar gözükmektedir.
Bu gibi durumlarda cerrahi düzenlemeler yapılabilmektedir. Operasyonlar sonrası sonuç alınmaz ise tüp bebek yöntemi en iyi seçenektir.
Anormal ve düzensiz yumurtlama intertilite yani kısırlığın oluşması nedenlerinin %5 ve %25lik kısmını oluşturur.
Normal koşulla çerçevesinde her ay gerçekleşen adet kanamasıyla olgunlaşmamış yumurtalardan biri gelişip büyüyerek çatlayarak yumurtlama oluşur.
Anovulasyon adet düzensizliğinin ve infertilitenin en önemli nedenidir. Kadınlarda 40 yaş ve üzerinde gebelik oluşumu azalmaktadır. Adet düzeni aynı olduğu halde gebelik oranı %10’un altına düşmektedir.
