• BIST 8618.57
  • Altın 3032.461
  • Dolar 34.3283
  • Euro 37.4449
  • Ankara 8 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Bursa 9 °C
  • Antalya 17 °C
  • İzmir 15 °C

Kırmızı Et Alerjisi Nedir, Belirtileri Nelerdir ?

Kırmızı Et Alerjisi Nedir, Belirtileri Nelerdir ?
Kırmızı ete alerjiniz varsa kurban bayramınız zehir olmasın. Kurban bayramında kırmızı et alerjisinin belirtilerine dikkat edin. Alerji belirtileri et tüketiminden hemen sonra olabildiği gibi üç ile 6 saat kadar geç olabilir.

Kırmızı ete alerjiniz varsa kurban bayramınız zehir olmasın. Kurban bayramında kırmızı et alerjisinin belirtilerine dikkat edin. Alerji belirtileri et tüketiminden hemen sonra olabildiği gibi üç ile 6 saat kadar geç olabilir. Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay kırmızı et alerjisi hakkında detaylı bilgi verdi.

Et alerjisi nedir?

Et tüketiminden sonra etin alerjenlerine vücutta kaşıntı, kurdeşen, dudakta şişme, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi belirtiler yanında bazen tansiyonda düşme ve bayılma gibi ölümcül reaksiyonlar görülmesine et alerjisi denilir.

Sıklığı nedir?

Et alerjilerinin sıklığı kesin bilinmemekle birlikte besin alerjisi olan hastalar arasında, çocuklarda yüzde 3 ila 15’inde ve yetişkinlerde yüzde 3’ünde et alerjisi bildirilmiştir. Et alerjisinin düşük prevalansı, kısmen çoğu etin pişmiş formda yenmesine ve pişirmenin genellikle alerjenlerin immünojenisitesini düşürmesine bağlanabilir. Sığır eti alerjisi prevalansı en sık bildirilen et alerjisidir. Bununla birlikte, inek sütüne alerjisi olan çocuklarda sığır eti alerjisi yüzde 20 kadar yüksek olabilir.

Risk faktörleri : A ve O Kan Grupları Dikkat !

Etlere alerji gelişimi için risk faktörleri tam olarak tanımlanmamıştır ve hastanın duyarlı olduğu alerjene bağlı olarak farklı olabilir:

Artan kanıtlar, çoklu kene ısırıklarının kırmızı etlere karşı alerji için bir risk faktörü olabileceğini düşündürmektedir.

A ve O kan grupları ile galaktoz-alfa-1,3-galaktoza (alfa-gal) karşı duyarlılık arasında bir ilişki kaydedilmiştir.

Atopik dermatiti veya inek sütü alerjisi olan çocuklar artmış risk altında olabilir.

Jelatin alerjisi olan hastalar ayrıca etlere karşı hassas olabilir veya klinik olarak reaktif olabilir.

Et alerjisine neden olan alerjenler

IgE aracılı et alerjik reaksiyonlarından sorumlu alerjenler hem protein hem de karbonhidrat alerjenler tanımlanmıştır. Serum albuminleri ve immünglobulinler, sığır eti ve diğer memeli etlerinde birincil alerjenik proteinler gibi görünmektedir. Bu alerjenler süt içinde de bulunduğu için sıklıkla süt alerjisi olan çocuklarda kırmızı et alerjisi görülmektedir.

Diğer alerjen ise  alfa-gal alerjenidir ve aslında insan ve maymunlar dışındaki memelerin kan grubu maddesidir. Bu karbonhidrat yapısında olan bir madde olup etlerde, böbreklerde, jelatinde bulunmaktadır. Bu alerjen lipit ve proteinlerle birleşerek alerjen haline gelmektedir.

Kırmızı et alerjisi nasıl gelişiyor?

Süt alerjisine bağlı

Süt alerjisi olan çocuklarda sütün içinde alerji yapan proteinler sığır etinde de olduğu için çapraz reaksiyon nedeniyle %20 oranında sığır etine de alerji gelişebilmektedir. iyi pişme ile alerji belirtileri görülmeyebilir.

Kedi Alerjisine bağlı

Kedi alerjisi olanlarda çapraz reaksiyona bağlı domuz etine karşı alerji görülebilmektedir. Domuz eti alerjisi olanlarda çapraz reaksiyon nedeniyle sığır eti ve domuz etine alerji görülebilmektedir. Kedi tüyüne alerjiniz varsa dikkatli olun

Kene ısırmasına bağlı

Keneler inek, koyun gibi hayvanları ısırır ve kanlarını emer. Memeli hayvanların kan grubu alerjeni olan alfa gal alerjeni kenelerin midesinde bulunur. Kenelerin insanları ısırması ile bu alerjenler insanların kanlarına bulaşarak antikor gelişmesine neden olur. Bunun sonucu olarak da gecikmiş olarak kırmızı et tüketiminden sonra 3 ile 6 saat sonra alerji belirtileri ortaya çıkar.

Klinik belirtiler nelerdir?

Et alerjisinin hem immünoglobulin E (IgE) aracılı hem de IgE aracılı olmayan formları tanımlanmıştır. Bu formlara göre belirtiler de farklılık göstermektedir.

IgE’ye bağlı kırmızı et alerjisi genellikle süt alerjisi nedeniyle ve kedi alerjisi nedeniyle gelişen kırmızı et alerjisinin belirtileri et alımından sonra 2 saat içinde kendini gösterir. Özellikle et alımından sonra ciltte kurdeşen, dudakta şişme, ağız içinde karıncalanma gibi belirtiler ortaya çıkar. Karın ağrısı, kusma ve ishal gibi belirtiler de görülebilmektedir. Bazen alerjik rinit ve astım belirtilerine neden olabildiği gibi tansiyonda düşme ve bayılma şeklinde ölümcül reaksiyon olan alerjik şok görülebilmektedir.

Kene ısırmasına bağlı duyarlanma olanlar genellikle et alımından 3-6 saat sonra belirtiler görülür. Çünkü kene ısırması sonrası alfa gal alerjenine duyarlı hale gelinir. alfa gal içeren sığır etinin alerji geliştirebilmesi için bu alerjenin lipit veya proteine bağlanarak alerji yapma potansiyeli kazanmaktadır. Bu nedenle reaksiyon gecikmektedir.

IgE’ye bağlı olmayan kırmızı et alerjisi ise tedaviye cevap vermeyen reflü, yutma güçlüğü ve göğüs ağrısı şeklinde kendini gösteren eozinofilik özofajit denilen yemek borusunun alerjik hastalığı ve kırmızı et proteini enterokoliti olarak belirti gösterebilir. Enterokolit sendromunda kırmızı et alımından 3-4 saat sonra tekrarlayan kusma ve ishal belirtileri görülmektedir.

Çapraz reaksiyon

Sığır eti alerjisi olan hastalar koyun eti veya domuz eti ile reaksiyona girebilir ancak nadiren kümes hayvanları veya balıklara tepki verebilir. Kırmızı et alerjisi olanlarda setuksimab, jelatin, vajinal kapsüller ve aşılara (içindeki jelatinden dolayı) da alerji gelişebilmektedir.

Teşhis nasıl konulur?

Öncelikle klinik belirtilerin kırmızı et alerjisine uyumlu olması gerekir. Kırmızı et alerjisini tetikleyebilen egzersiz, alkol, ağrı kesici ilaç kullanımı sorgulanmalıdır. Kırmızı et alerjisi olanların alerji uzmanlarınca değerlendirilmesi çok önemlidir. Deri testi ile kırmızı et alerjenlerine ve bazen taze et ile alerji testi yapılmaktadır. Moleküler alerji testi ile kırmızı et alerjisi yapan bileşenler ayrıntılı olarak ortaya çıkabilmektedir. Alfa-gal alerjenine karşı antikor değerlendirilir.

Kırmızı et alerjisi test sonuçları şüpheli olanlarda yükleme testi yapılarak kesin teşhis konulur. Sonuçlar klinik belirtiler ile birlikte değerlendirilerek teşhis konulmaktadır

Tedavisi nasıl yapılır?

Gıda alerjisinin yönetimi en yaygın olarak kırmızı etten kaçınmayı içerir. Hasta çiğ veya az pişmiş ete tepki gösteriyorsa, etin iyi pişmiş olarak tolere edilip edilmediğini belirlemek, hasta besini pişmiş formda diyetinde tutabileceğinden yardımcı olabilir.

İmmünoglobulin E (IgE) aracılı et alerjisi olan hastalar bir epinefrin otoenjektörü ile donatılmalı ve nasıl ve ne zaman kullanılacağı öğretilmelidir. Gıda kaynaklı anafilaksi ve gıda alerjenlerinden kaçınma ile ilgili genel konular başka bir yerde gözden geçirilmiştir.

Alfa-gal alerjisi olan hem yetişkinlerde hem de çocuklarda başarılı desensitizasyon protokollerine ilişkin az sayıda rapor yayınlanmıştır. Alfa-gal alerjisi, ek kene ısırıkları olmaksızın zamanla düzeliyor göründüğünden, immünolojik desensitizasyonla ilişkili risklerin, sendromun doğal seyrinin ötesinde bir yarar sağlayıp sağlamadığı belirsizdir.

Kırmızı et alerjisi düzelir mi?

Sığır eti alerjisi olan inek sütü alerjisi olan çocuklar (et alerjisi olan çocukların en büyük grubunu temsil eder) hem sığır hem de inek sütü duyarlılığını aşma eğilimindedir. Bir çalışmada, sığır eti toleransına medyan üç yıllık bir süreden sonra ulaşıldı ve her iki gıdaya da alerjisi olanlarda inek sütüne toleranstan önce meydana geldiği bildirildi.

Erişkinlerde et alerjisinin doğal seyrine ilişkin yayınlanmış veri çok azdır. Vaka raporları, alerjiyi yetişkin olarak edinen bazı kişilerin zamanla duyarlılığı kaybettiğini göstermektedir.

Galaktoz-alfa-1,3-galaktoza (alfa-gal) karşı duyarlılığın neden olduğu reaksiyonların doğal seyri iyi çalışılmamıştır. Uzun süreli serilerden veya kontrollü çalışmalardan elde edilen hiçbir veri bulunmamakla birlikte, yazarın çalışmasından elde edilen ilk kanıtlar, alfa-gal’e karşı IgE antikorlarının bazı hastalarda zamanla azaldığını göstermektedir. Bununla birlikte, ek kene ısırıklarının antikor seviyesini arttırdığı görülmektedir.

ÖZET VE ÖNERİLER

●Et alerjisi nadirdir. Bazı hasta grupları arasında istisnalar belirtilmiştir: Güneydoğu Amerika Birleşik Devletleri’nde atopik dermatiti olan çocuklar ve gecikmiş anafilaksisi olan hastalar. Belirli etlere karşı alerjilerin yaygınlığı, belirli bir etin diyette öne çıkmasıyla ilişkili görünmektedir. Sığır eti alerjisi en sık rapor edilir.

●Et alerjisinin hem immünoglobulin E (IgE) aracılı hem de IgE aracılı olmayan formları tanımlanmıştır. IgE aracılı reaksiyonlar, alımdan hemen sonra veya üç ila altı saate kadar gecikebilir. Etlerin dahil olduğu IgE aracılı olmayan bozukluklar arasında eozinofilik özofajit (EE) ve pediatrik gıda proteini kaynaklı enterokolit sendromu (FPIES) bulunur.

●Etlerdeki ana alerjenler, her ikisi de pişirme ile önemli ölçüde değişen serum albüminleri ve immünoglobulinlerdir. Bu kısmen et alerjisinin neden yaygın olmadığını açıklayabilir. Özellikle güneydoğu Amerika Birleşik Devletleri’ndeki hastalarda yaygın gibi görünen galaktoz-alfa-1,3-galaktoz (alfa-gal) adlı bir karbonhidrat alerjeni de tanımlanmıştır.

●Çeşitli serum albüminlerinin benzerliği etler arasında çapraz duyarlılığa ve/veya süt ve hayvan tüyüne karşı alerjiye yol açar. Alfa-gal’e karşı duyarlılık, jelatinlere ve monoklonal antikor setuksimab’a karşı çapraz duyarlılığa neden olabilir .

●Et alerjisinin teşhisi, öykü, objektif testler ve muhtemelen besin yüklemesini içerir. Ancak ete özgü IgE testlerinin duyarlılığı ve özgüllüğü nispeten zayıftır. Deri testi için taze et kullanımı hassasiyeti artırabilir.

●Yönetim, büyük ölçüde neden olan etten kaçınma ve kazara maruz kalma durumunda gerekirse epinefrinin kendi kendine nasıl enjekte edileceği konusunda hasta eğitiminden oluşur.

●Birçok çocuk ve bazı yetişkinler zamanla ete karşı toleranslı hale gelir. 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1897 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim