Türkiye’de çeşitli türde kiraz üretiliyor.
Salihli, Akşehir, Uluborlu, Dalbastı, Napolyon bunlardan bazıları.
Hepsi de farklı görünüme ve lezzete sahip.
Meyvesinin yanısıra kökü, sapı ve çekirdeğine kadar her parçasıyla değerli.
Her yönüyle tam bir şifa kaynağı.
Sinem Paker, kiraz çekirdeğinin ve saplarının da kaynatılarak içildiğini, bunun idrar sökücü özelliği bulunduğunu belirtiyor.
Sinem Paker’in verdiği bilgiye göre kiraz, düşük glisemik endeksiyle kan şekerinin daha dengeli olmasını sağlıyor.
Posa içeriği yüksek olduğundan bağırsak hareketlerini kolaylaştırıyor.
Ödem söktürüyor.
İçeriğindeki fitokimyasallardan dolayı iyi bir antioksidan yani kansere karşı iyi bir koruyucu.
Düzenli tüketilmesi halinde hastalıklara karşı da koruyor.
Alerji ve enfeksiyonlara karşı koruma özelliği bulunuyor.
Kan dolaşımını hızlandırdığı için toksit maddelerin bir an önce vücudumuzdan atılmasını sağlıyor.
Yeni hücre oluşumuna katkı sağlıyor.
İçerisindeki antisiyonin maddesinden dolayı ağrı kesici özelliği taşıyor.
Kolesterolü dengeliyor, böbrekleri çalıştırıp zehirli maddeleri dışarı atıyor.