• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 6 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 7 °C
  • Antalya 17 °C
  • İzmir 13 °C

Kendi küçük derdi büyük bir hastalık: "Anal Fistül"

Kendi küçük derdi büyük bir hastalık: "Anal Fistül"
Bağırsak sistemimizin son bölümü olan anal kanal ile, makat çevresindeki deri arasında olan bir kanal şeklindeki bağlantıya “anal fistül” denir.

Genellikle aynı bölgede geçirilmiş “anal apse” hikayesi bulunan hastaların makat çevresinde sivilce benzeri bir yara ve buradan olan kötü kokulu akıntı şikayeti mevcuttur. Bireylerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen Anal Fistül nedir? Hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemleri nasıl yapılmalıdır? Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdulhamid Han E.A.H Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. İlker Sücüllü konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor.

Anal Fistül nedir?

Hastalığın başlangıç aşamasında, anüsün iç kısmında yerleşik, salgıladığı sıvı ile rahat dışkı yapılmasını sağlayan küçük bezlerde bir tıkaç meydana gelmekte ve makatta kızarıklık, ağrı, hassasiyet, dolgunluk ve ateş olarak kendini göstermektedir. Anal apse olarak isimlendirilen bu durum cerrahi bir acil olup daha ciddi, ölümcül durumların olmaması için apsenin bir an evvel boşaltılması şarttır. Bazen kendiliğinden boşalan ya da cerrahi olarak kontrollü bir şekilde boşaltılan apselerin yarısından çoğunda da anal fistül gelişmektedir.

Anal fistül, iç çamaşırda sürekli kirlenme ve ağrıya neden olarak hastaların yaşam kalitelerini bozabileceği gibi tekrarlayan perianal apselere de neden olabilir ve çok az oranda da olsa uzun dönemde anal kanser gelişimi için de bir risk faktörüdür.

Anal Fistül tedavisi nasıl yapılır?

Anal fistülün tedavisi cerrahidir. Doğası gereği tekrarlamaya meyilli olan hastalığın tedavisinde amaç hastanın büyük abdest ve gaz tutma mekanizmasını bozmadan mevcut kronik enfeksiyonunun giderilmesi ve bu hastalık yapan anormal kanalın ortadan kaldırılmasıdır. Başarılı bir ameliyat için perianal fistülün tiplendirilmesi çok önemlidir. Makatın hemen etrafında, dairesel bir biçimde bulunan büyük abdest tutmayı sağlayan kas yapısıyla olan ilişkisine göre anal fistülün tiplendirilmesi yapılmaktadır. Sadece muayene ile yetinmeyip, EndoAnal Ultrasonografi, Magnetik Rezonans gibi radyolojik yöntemlerden faydalanılması bu tiplendirmenin en doğru şekilde yapılması sağlanmalıdır. Perianal fistül, bazen iltahabi barsak hastalıkları (Crohn Hastalığı, Ülseratif Kolit) ile birliktelik gösterdiği için hastaların bu yönden de değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir peri anal fistül hastasında cerrahi tedavisi planlanırken hastanın fistülünün tipi, muayene bulguları, varsa daha önce geçirilmiş perianal bölge ameliyatları ve gaz gaita kontrolü mutlak surette göz önünde bulundurulmalıdır.

Tanı netleştirildikten ve tiplendirmesi yapıldıktan sonra cerrahi tedavi planlanması yapılmalıdır.

ANAL FİSTÜL TEDAVİSİNDE LASER UYGULAMASI

LAFT (Laser ablation of fistula tract - Laser ile fistülün kapatılması)

Cerrahi uygulamalar içerisinde sıkça kullanılan ısının vücuda iletimi sırasında kullanılan teknolojilerden biri ve en güncel olanı Laser’dir. Bu yöntem kullanılarak yüksek derecede bir ısı cerrahın kontrolünde dokuya aktarılarak kansız ve yan etki açısından düşük bir uygulama elde edilir.

Makat kasları ile yakın ilişkisi bulunan fistüllerin tedavisinde kullanılan laser, son günlerde gerek cerrahlar gerekse de hastalar arasında en popüler yöntemlerinden biri olmuştur. Burada amaç fistülün, iç kısmından itibaren laser yardımıyla tamamen yakılarak kapatılmasını sağlamaktır. Uygun hasta seçiminin çok önemli olduğu bu yöntemde, eşlik eden apse varlığı veya birden fazla fistülün olması başarı şansını düşürmektedir. Bu nedenledir ki ameliyat öncesi yapılan görüntüleme yöntemlerinin başarısı direk ameliyatın başarısına etki etmektedir.

Laser uygulamaları Genel Cerrahi pratiğinde anal fistül dışında hemoroid ve pilonidal sinüs gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Hastaların en büyük endişesi olan ameliyat sonrası ağrı bu uygulama ile en aza inmekte ve hastalar işlerine erken dönemde dönebilmektedirler. Burada hastalar açısından özellikle dikkat edilmesi gereken unsur, halen bu tedavi modalitesi konusundaki bilgi kirliliğidir. Unutulmamalıdır ki, bir tedavi aracı ne kadar iyi ve etkin olursa olsun uygun bir hasta ya da hastalıkda kullanılmaması durumunda sonuç başarısızlık olacaktır.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 50235 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim