Uzun bir eğitim döneminin ardından iş hayatına atılan, sonrasında kariyer yapmak için zorlu bir maratona başlayan günümüz kadınlarının kanser tehdidi altında olduğunu söyleyen Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Teoman Yanmaz:
Tüm bu sürecin sonunda geç anne olunması, iş hayatının stresi, yalıtılmış binalarda geçen hayatlar, dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam ve aşırı kozmetik kullanımı gibi etkenler; kariyer kadınında meme, rahim, cilt ve yumurtalık kanseri oranlarını artırıyor
Modern hayatla birlikte iş ve sosyal hayattaki rolleri artan kadınların, artık eskisi gibi lise diplomasını alıp, ‘münasip bir talibin’ çıkmasıyla hayattan elini eteğini çekmesi dönemleri geride kaldı. Günümüz kadınları artık üniversiteydi, doktoraydı, yurtdışıydı derken uzun bir eğitim sürecinin ardından asıl 20’li yaşların ortasından itibaren hayata atılıyor. Alınan onca diplomayla maraton bitmiyor, hemen ardından bir de çetin bir kariyer mücadelesi başlıyor! İşte yaşanan bu zorlu süreçte kadınların birçok kanserojen etkenle kuşatıldığını söyleyen Dr. Teoman Yanmaz; kariyer kadınlarının neden daha çok kanser riski altında olduğunu anlattı:
Modern dünyada tıp, kadın sağlığı açısından önemli ilerlemeler kaydetti. Bunların en önemlisi; doğum sırasında anne kaybının minimum düzeye çekilmesidir. Daha bir asır öncesine kadar sıradan bir durum olan doğum ölümleri; şu an nerdeyse kabul edilmez haldedir.
Bunun dışında da bazı önemli gelişmeler oldu. Son yıllarda çağın hastalığı olarak tanımlanan ve hayatı tehdit eden hastalıkların başında yer alan kanser, kadınlar için özel bir öneme sahip konuma geldi. Kadına özgü meme (nadiren erkekte de görülse de), rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserleri ile mücadele modern tıbbın önemli hedeflerinden biri durumunda. Bununla ilgili yıllardır sürdürülen tarama ve takip programlarına son yıllarda rahim ağzı kanserine yönelik geliştirilen aşılar da eklenince, kanserle savaşta önemli bir aşamaya ulaşmış olduk.
KANSERİN NEDENİ
Ancak ne yazık ki resmin tamamı bundan ibaret değil! Şimdi geri dönüp bakıldığında modern hayatın bu nimetlerinin yanında kadınlardan alıp götürdüğü şeyleri de konuşmak gerekiyor. Bunlardan biri de kariyer yapan, çalışan kadının kanser riskinde artış olması. Peki çalışan kadın ya da kariyer yapan kadın neden diğer kadınlara göre daha fazla kanser riskine maruz kalır? Bunları birkaç başlıkta sınıflayabiliriz:
Birincisi çalışan kadının kariyere başlamadan önceki yaşantısından kaynaklanan riskler. Burada kastettiğimiz uzun eğitim hayatı nedeniyle evlilikte ve çocuk sahibi olmada gecikme ya da hiç çocuk sahibi olamama. Bunlar meme kanseri açısından iki temel risk faktörüdür.
GECE MESAİLERİ KANSER NEDENİ
Geçtiğimiz yıl uluslararası kongrelerin temel tartışma konularının başında bu durum geliyordu. Meme kanseri, batı dünyasında çok sık rastlanan bir hastalık. Her 8 kadından biri hayatı boyunca meme kanserine yakalanıyor. Oysa Afrika’da bu hastalık nadir görülüyor. Afrika’dakinden 6 kat fazla batı dünyasında meme kanseri. Bu istatistiklerden başka bir sonuç daha ortaya çıkıyor. O da 19 yaşından önce çocuk sahibi olan batılı kadınlar ile Afrikalı kadınları ele alınca meme kanseri riski 1/1 oluyor. Yani gelişmiş ülkelerde erken yaşta çocuk sahibi olan kadınlarda meme kanseri sıklığı Afrika’daki kadar düşük. Hatta bundan yola çıkan bazı bilim adamları şu anda “çocuk sahibi olmayla kadın vücudunda görülen hormonal değişiklikleri, çocuk sahibi olmayanlarda ya da geç olacaklarda nasıl sağlayıp, kadınları meme kanserinden koruyabiliriz” konusunu araştırıyorlar.
STRES VE YORGUNLUK
İkincisi kariyer yapmak için gereken aşırı çaba ve çalışma saatlerinden kaynaklanan sorunlar. Bunların başında bir önceki konuyla da ilintili olarak; çalışan kadının şartlarından dolayı çocuk emzirme süresinin diğer kadınlara göre daha az olması. Bu da meme kanserinde risk faktörlerinden biri. Uzun çalışma sürelerinin neden olduğu kronik yorgunluk ve stres kişinin bağışıklık sistemini baskılayarak kansere zemin hazırlıyor.
Aynı şekilde gece çalışma, uykusuzluk gibi nedenlerle melatonin salgısının azalması da kanserin tetikleyicilerinden. Gece vardiyasında çalışan hemşirelerde kanser vakalarının artmış olduğu yapılan bir araştırmayla gösterilmiş. Bunun dışında performans kaygısının yarattığı stres de bağışıklık sistemini baskılayan bir etkiye sahip.
SİGARAYI ARATMAYAN BİNALAR
Üçüncü başlıkta çalışma ortamlarından kaynaklanan riskleri söyleyebiliriz. Bunun en başında aslında inşaat teknolojisiyle birlikte hayatımıza giren aşırı yalıtılmış mekanlar geliyor. Bu tabii sadece çalışan kadınların değil böyle evlerde oturan herkesin sorunu. Hatta evde geçirilen zaman genel olarak daha fazla olduğundan daha dikkatli olunması lazım. Aşırı yalıtılmış mekanlarda radon gazı birikimi oluyor. Radon gazı, akciğer kanserinin sigaradan sonra en güçlü tetikleyicisi. Ayrıca sigara içenlerde sinerjistik etki yapıp, kanser riskini birlikte daha fazla arttırıyor.
Ortamdan kaynaklanan risklere wireless bağlantılar ve cep telefonlarını da eklemek lazım. Kesin olarak kansere neden olup olmadığını bilmemekle beraber wireless ve cep telefonlarının oluşturduğu manyetik kirliliğin kanseri tetikleyici rol alabileceği düşünülüyor.
MAKYAJIN SONU CİLT KANSERİ
Dördüncü başlıkta direkt olarak değil de indirekt olarak çalışan kadını etkileyecek riskleri ele alabiliriz. Yani iş hayatının yan tesirleri; yeme alışkanlıklarında bozulma ve özellikle fast-food tarzı yiyecekler, ofis çalışma sisteminde hareketsiz masa başı işler (bu nedenle egzersiz ve spordan uzaklaşma) ve bakımlı görünebilmek için ekstra kozmetik ürünler kullanımı gibi. Fast-food tarzı yeme alışkanlığı özellikle kalın barsak kanserlerinin tetikleyicisi. Egzersiz tüm kanserlerden korunmada önemli; özellikle meme ve kalın barsak kanseri olmak üzere. Kozmetik ürünlerdeki karsinojenler ise cilt kanserinden akciğer, mide ve mesane kanserine kadar birçok kanserin oluşmasında rol alıyorlar.
Son olarak kariyer yapan kadının bu kariyer için en fazla ihtiyaç duyduğu şeylerden biri metropol kentler! Kadınlar, kariyer ve iş imkanı için metropol kentlerde yaşamını kurmak zorunda kalıyor. Sonuç olarak metropollerde maruz kalınan çevre kirliliği, stresli, yorucu ve karmaşık yaşam tarzı da kanserin baş rolünde olan faktörlerdir.
10 TEHDİT
1. Çalışma ortamları (kapalı ortamlar, aşırı izole ortam ve bu ortamlarda bulunan radon gazı)
2. Uzun çalışma süreleri (kronik yorgunluk, uykusuzluk)
3. Uykusuzluk ve gece çalışma (melatonin eksikliği)
4. Performans stresi
5. Uzun eğitim hayatı ve bunun sonucunda geç evlilik ve geç çocuk sahibi olma ya da hiç çocuk olmaması
6. Emzirme sürelerinin kısalması
7. Çevre kirliliğinin fazla olduğu ve bir çok karsinojenin bulunduğu metropol kentler
8. Çalışma hayatına eşlik eden dengesiz beslenme (fast-food, atıştırma)
9. Ofis ortamındaki teknolojik ortam ve ağlar (cep telefonları, wireless bağlantılar)
10. Çalışan kadının bakımlı görünmek için kullandığı kozmetik ürünler
10 ÖNERİ
1. Doğum yapmak için geç yaşlara kalmayın, 30 yaşı geçirmeyin
2. Sedanter hayat tarzından kurtulmak için düzenli egzersiz yapın
3. Mümkün olduğu kadar fast-foodla aranıza mesafe koyun
4. Sigara içmeyin
5. Alkol içmeyin ya da miktarını azaltın
6. Kozmetik ürünlerden mümkün olduğu kadar uzak durun, seçerken kanserojen maddeler açısından değerlendirin.
7. Uykunuza dikkat edin. Günde 7-8 saat uyuyun.
8. Gece uykusuna özellikle önem verin ve karanlık bir odada uyuyun.
9. Evlerinizi ve ofislerinizi mümkün olduğu kadar havalandırın.
10. İş dışında cep telefonu ve wirelesslardan uzak durun.
Kariyer hedefi kanser ediyor
Günümüz kadınları büyük bir tehdit altında... Uzun bir eğitim döneminin ardından iş hayatına atılan, sonrasında kariyer yapmak için zorlu bir,..
Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak:
Bu haber toplam 3385 defa okunmuştur
Etiketler: Beslenme, Diyet, Çocuk Sağlığı, Kişisel Bakım, Yaşam, Hamilelik, Erkek Sağlığı, Alerji, Kanser, Diyabet, Göz Sağlığı, Kalp Sağlığı, Güzellik, Estetik, ağız, diş, cinsel yaşam, fizik tedavi, ruh, psikiyatri, psikoloji, psi
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Türkiye'de lösemili çocukların yüzde 90'ı güncel tedavilerle iyileşebiliyorİstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Rejin Kebudi, Türkiye'de löseminin birçok tipinde yüzde 90 tamamen iyileşme şansı olduğunu bildirdi.
Yapay zeka algoritmaları ile kanser hücreleri saniyeler içinde tespit edilebiliyorTürk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar: "Yapay zeka algoritmaları, yardımcı, yol gösterici ve tamamlayıcı bir yaklaşımla özellikle tümörlerin tanı ve tedavi protokolünde önemli bir yer tutmaya başladı"
Prof. Dr. Uğur Coşkun: “Sağlıklı Beslenme Prostat Kanserinin İlerlemesini Önleyebilir”Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.
On - Target Master Onkoloji ToplantısıSANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkolog Prof.
- 12:43 - Bayburt'ta sağlık çalışanı anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirildi
- 11:53 - ALKÜ'den diş ve ağız bakımı uyarısı
- 11:38 - AK Parti Mardin İl Başkanı Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesini ziyaret etti
- 11:23 - "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması 6. gününde sürüyor
- 11:23 - DSÖ danışmanından "iklim krizi kaynaklı salgın" uyarısı
- 11:23 - Biruni Üniversite Hastanesinden "bacak ödemi" uyarısı
- 11:03 - Ankara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" yapıldı
- 00:03 - Sağlık Bakanı Memişoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı:
- 23:33 - İsrail'in Gazze'de hastaneye düzenlediği saldırıda bir doktor ve çok sayıda hasta yaralandı
- 22:48 - New York'taki kalp ve damar sempozyumunda Türk bilim insanları tecrübelerini paylaştı
- 22:43 - Samsun'da usta öğreticiler ile öğrencilere ağız ve diş sağlığı semineri verildi
- 22:43 - Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 3 bin 645 kişinin öldüğünü açıkladı
- 21:53 - "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması yarına ertelendi
- 21:28 - DSÖ: M çiçeği virüsü uluslararası öneme sahip halk sağlığı acil durumu oluşturmaya devam ediyor
- 20:18 - Kosova'nın tek Türk Belediyesi Mamuşa'da Genel Aile Sağlık Merkezi açıldı
- 18:28 - Sağlık Bakanlığından "Ağız ve diş muayeneleri düzenli aralıklarla yapılmalı" uyarısı
- 18:18 - Erzurum'da 22 Kasım Dünya Diş Hekimleri Günü kutlandı
- 17:43 - Yağlıdere'de akılcı ilaç kullanımı konusunda vatandaşlar bilgilendirildi
- 17:13 - Kızıltepe Devlet Hastanesinde Anjiyo Ünitesi hizmete girdi
- 18:38 - Sağlık Bakanı Memişoğlu, TÜSEB Başkanı Kervan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi
- 17:53 - Sağlık Bakanı Memişoğlu, 3. Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi'nde konuştu:
- 17:38 - Ödemiş'te Diyabet Farkındalık Sempozyumu düzenlendi
- 17:23 - Edirne 112 Acil Çağrı Merkezi 10 ayda 54 bin çağrı cevapladı
- 17:18 - "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması sanık savunmalarıyla devam ediyor
- 16:53 - Beypazarı Aile Yaşam Merkezi'nde Ağız ve Diş Sağlığı Semineri düzenlendi
- 16:53 - Niğde'de 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldı
- 16:43 - Muğla'da ambulansın çarptığı kadın öldü
- 16:33 - Van Eğitim Araştırma Hastanesi Tüp Bebek Merkezi çocuk hayali kuranların hizmetinde
- 16:23 - Medipol Sağlık Grubunca "Ağız ve Diş Sağlığı Festivali" düzenlendi
- 16:08 - Emine Erdoğan, Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi'ne mesaj gönderdi:
- 15:53 - Sivas Cumhuriyet Üniversitesine yeni anjiyografi cihazı alındı
- 15:33 - Diyarbakır Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi, 10 ayda 479 bin 115 hastaya hizmet verdi
- 15:28 - Sivrihisar'da, sağlık yaşama yürüyüşle dikkati çektiler
- 15:18 - DSÖ'den "Gazze'deki en az 12 bin hastanın acil tıbbi tahliyesi yapılmalı" çağrısı
- 14:03 - "Mucize Organ Beyin Sempozyumu"nun dördüncüsü İstanbul'da yapıldı
- 11:18 - Bingöl'e "sismik izolatör" ve "viskoz sönümleyici damper" sistemiyle hastane yapılıyor
- 11:13 - Havadaki partikül madde kirliliği göz kliniklerine başvuruları artırıyor
- 11:03 - Sanal kumar ve bahis bağımlılığı çocuklar ile gençleri tehdit ediyor
- 10:53 - Probiyotik besinler dişte çürük oluşumunu engelliyor
- 10:53 - "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması 4. gününde sürüyor
- Pandemi Hastaneleri konulu duyuru
- Elektif İşlemlerin Ertelenmesi ve Diğer Alınacak Tedbirler konulu duyuru
- 3 Mart 2020 Değişiklik Tebliğleri İşlenmiş Güncel 2013 SUT (SGK)
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/C değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık Uygulama Tebliği EK-2/B değişen maddeler ve fiyat ve artış oranları-03.03.2020
- Sağlık personeli dinlenme odalarında düzenleme yapılması hakkında duyuru
- Ve burası da bir devlet hastanesi
- 14 soruda Koronavirüs hakkında kendinizi test edin...
- Gilaburu meyvesi kanserden koruyor
- Endonezya’daki deprem: Ölü sayısı bin 203'e yükseldi
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim