• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 6 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 7 °C
  • Antalya 17 °C
  • İzmir 13 °C

Kanser Yaşı Düştü, Uzmanı Uyardı: "Geç Kalmayın"

Kanser Yaşı Düştü, Uzmanı Uyardı: "Geç Kalmayın"
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden Dr. Öğr.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Güner, genç yaşta görülen kanser hastalığına dikkat çekerek, "18-40 yaş arası vakaların, son 10 yılda yaklaşık yüzde 20-25 oranında arttığını görüyoruz. Erken tanı çok önemli. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak hastanın kurtulma şansı o kadar fazla oluyor" dedi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Güner, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla, kanser hastalığına yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Son 10 yılda kanser vakalarının yüzde 20-25 civarında arttığına dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Güner, kanser yaşının düştüğünü ve vakaların genç yaşta olduğunu ifade etti. Dr. Öğr. Üyesi Güner, "Kanser maalesef çağımızın hastalığı. Kalp hastalıklarından sonra en fazla ölüme neden olan hastalık. İleri yaşlarda görülen bir hastalıktı ancak yapılan çalışmalardan kansere erken yaşlarda da rastlayabileceğimizi görüyoruz. Özellikle erişkin yaşta 18-40 yaş arası vakaların, son 10 yılda yaklaşık yüzde 20-25 civarında arttığını görüyoruz. Bu, bizi endişelendiriyor. Özellikle; lenfoma, testis, sarkom, beyin tümörleri, meme kanserleri gençlerde daha sık görülüyor. Mide kanseri ve kolon kanseri gibi normalde daha ileri yaşlarda görülen kanser çeşitleri de artık gençlere inmiş durumda. Erken yaşta görülen kanserler ne yazık ki daha agresif seyrediyor. Yani 70 yaşında bir mide kanseri hastası ile 30 yaşındaki bir mide kanseri hastası karşılaştırıldığı zaman, 30-35 yaşındaki kişinin hastalığı daha kötü geçebiliyor" ifadelerini kullandı.

"Aile taraması önemli"

Yaşanan vaka artışının bir sebebinin kalıtsal olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Güner, "Bazı kanserlerin kalıtsal geçtiğini biliyoruz. Örneğin; meme kanserinde veya yumurtalık kanserinde ailesel bir geçiş söz konusu olabilir. Örneğin; 45 yaşındaki bir kadın meme kanseriyse, annenin çocuklarında meme kanseri gelişme riski artıyor. Mutlaka aile taraması öneriyoruz. Tarama, kanserin farkedilmesi ve tedavi edilebilmesi için çok önemli. Elbette kanserin oluşma nedenlerinin hepsi kalıtsal değil." şeklinde konuştu.

"Bilinmeyen nedenleri var"

Dış etkenlerin de kansere sebep olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Güner, "Son dönemde yeterli egzersiz yapılmıyor. Herkes masa başı çalışıyor. Sağlıksız beslenme ile birlikte obezite artıyor. Çalışılan ortamların, hava kirliliklerin kanser riskini arttırdığı ifade ediliyor ancak kalıtsal ve çevresel etkenler dışında kanserli hücreyi oluşturan ancak nedenini bilmediğimiz etkenler var. Yani; kilonuz yerinde olabilir, sigara içmiyor olabilirsiniz, spor yapıyor olabilirsiniz ancak yine de bu hastalığa yakalanabilirsiniz. Nedenlerini ise henüz bilemiyoruz. Bununla ilgili araştırmalar ve çalışmalar devam ediyor." dedi.

"Akıllı ilaçlarla yol kat ettik"

Akıllı ilaç yöntemiyle 10-15 yıl öncesine kadar tedavi alanında yol kat edildiğini de söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Güner, akıllı ilaçlar sayesinde dördüncü evrede olan bir hastanın yaşama şansının artığına dikkat çekti. Dr. Öğr. Üyesi Güner, "Bundan 10-15 yıl öncesinde, kanserli bir hasta dördüncü evredeyken hayatını kaybedecek duruma gelirken, şimdi yüzde 90-95 oranında daha uzun yaşıyor. Akıllı ilaçlar tedavi anlamında elimizi güçlendiren yöntemler. Kanserde en önemli şey; erken tanı. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak hastanın kurtulma şansı o kadar fazla oluyor." ifadelerini kullandı. Toplumsal farkındalığa vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Güner, "Önümüzdeki süreçte, toplumsal önlemler gerekiyor. Önlem alınmazsa, 2030'da, 2040'da kanser vakaları artacakmış gibi görünüyor. Çevresel faktörlerin de düzenlenmesi gerekiyor. Sigara içen bir kişinin bırakması gerekiyor, günde yarım saat tempolu yürüyüş öneriyoruz. Beslenme çok önemli. Sebze, meyve tüketimini artırmak gerekiyor. Haftada 1-2 kırmızı et tüketilerek, balık tüketiminin artırılması gerektiğini söylüyoruz. Tam tahıl ürünlerinin tüketiminin artırılması gerekiyor" dedi.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 710 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim