Uzmanlar, beta karotenin özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri gelişimini önlemek yerine kolaylaştırdığını, tüm anti-oksidanların potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin etkisini azaltabildiğini, kalsiyum-magnezyum-potasyum ve çoğu zaman vitamin karışımları içeren minerallerin özellikle kemik metastazı olan veya kalsiyum yüksekliği bulunan hastalarda sakıncalı olabileceği uyarısında bulunuyor.
ISIRGAN OTU VE JAPON ERİĞİ ÖLÜMCÜL OLABİLİR
Isırgan otunun, kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerindeki olumsuz etkisinin kemoterapi yan etkileri ile karışabildiği, aşırı sarımsak tüketiminin kanama problemine yol açabildiği için kemoterapi-radyoterapi alanlarda kullanılmaması gerektiğine dikkati çeken uzmanlar, japon eriğinin ölümcül kanamalara yol açabileceğinden kemoterapi ve radyoterapi etkisini azaltabildiğini belirtiyor.
MEME KANSERİ OLANLAR GİNSENG'TEN UZAK DURSUN
Soya ürünleri ise içerdiği isoflavonların östrojenik hormonal etkisi nedeniyle meme ve rahim kanseri olan hastalarda zararlı olabiliyor. Soyada bulunan "genistein" adlı bir madde, tamoksifenin etkinliğini azaltabiliyor.
Tamoksifen kullanan meme kanseri hastalarının soya ürünlerinden uzak durması gerekiyor. Soya ürünleri farmakolojik dozlarda bazı ilaçların emilim ve dağılımını da etkileyebiliyor.
Yeşil çayın tablet halinde yüksek dozlarda alınması, mide rahatsızlıklarına, ishale ve kramplara yol açabiliyor. Bazı ginseng preparatlarında östrojenik maddeler olduğundan, meme ve rahim kanserli hastaların bunları kullanmaması gerekiyor.
Ginseng, bazı ilaçların kan düzeyini azaltabiliyor, bazılarını da artırabiliyor. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin alanların, ginsengden uzak durması gerekiyor.
RAHİM KANSERİ OLANLAR CÜCE PALMİYE KULLANMASIN
Cüce palmiyenin, içerdiği hormonal maddelerden ötürü meme ve rahim kanseri hastalarının tüketmemesi gerekiyor. Tedavi için hormonal preparatlar alan meme kanserli hastalarının da tedavi etkileşimi olabileceğinden bu üründen uzak durması isteniyor.
Hipericum perforatum, binbirdelik otu da ilaç etkileşimlerinden dolayı kanser ilacının kan seviyelerini ve etkisini azaltabiliyor. Bunun dışında birçok ilacın etkisini azaltma ya da arttırma yönünde etki edebiliyor. Kemoterapi alan hastaların, bu ürünü kesinlikle kullanmaması gerekiyor.
KEMİK METASTAZI OLANLAR, KÖPEK BALIĞI KIKIRDAĞINDAN UZAK DURMALI"
Kedi otunun, "Tamoksifen kullananlar ve siklofosfamide, etoposide, teniposit" kullananlarca tüketilmemesi, ezan çiçeği ile gece mumu yağının serum proteinlerine bağlandığı için ilaç etkinliğini değiştirebildiğinden kemoterapi ile birlikte kullanılmaması gerekiyor.
KANAMA SORUNU OLANLAR YABAN MERSİNİ TÜKETMESİN
Kaya Koruğu, bazı kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azalttığından kemoterapi ile alınmaması ve karaciğer sorunu olanlarca kullanılmaması isteniyor. Özellikle karaciğer toksisitesini arttırabiliyor. Yaban mersinini, kanama problemi olanların, kemoterapi-radyoterapi alanların, "kumadin" kullananların tüketmemesi gerekiyor.
Siyah üzüm çekirdeği, yüksek dozlarda alındığında bazı ilaçlarla etkileşebiliyor. Bu nedenle, "Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ve platin" kullananlarca alınmaması vurgulanıyor.
Köpekbalığı ve sığır kıkırdağı, kalsiyum yüksekliğine yol açabiliyor. Özellikle kemik metastazı olan hastalar ya da vit-D, kalsiyum kullanan hastalarda sakıncalı olabiliyor.
Bulantı, kusma, mide rahatsızlığı, hipotansiyona ve alerjik reaksiyona yol açabiliyor. Sekiz farklı karışımdan oluşan Pc-Spes, içeriğinden ötürü östrojen ve diğer bazı maddelerle kontamine olabiliyor.
Jinekomasti, libido azalması, mide rahatsızlıkları, kramplar, damar pıhtılaşması, ishal, kalp problemleri, sıcak basmasına yol açabiliyor. Pc-Spes’in herhangi bir amaçla kullanılmaması gerekiyor. Zakkum, mevcut hali ile kanser tedavisinde kullanılmamalıdır. Olumlu etki yaptığına dair bilimsel veri bulunmuyor.
-"AKUPUNKTUR’UN DOĞRUDAN KANSER TEDAVİSİNDE YERİ YOK"
Akupunktur’un, doğrudan kanser tedavisinde yeri bulunmuyor. Vücuda bir iğne girmesi söz konusu olduğu için, kan ve pıhtılaşma hücreleri düşükken uygulamanın yapılmaması gerekiyor.
Aromaterapi, masaj ve yoga, meditasyon ile egzersiz gibi yöntemlerde de kemik metastazı olan hastalarda kırıklara yol açabileceğinden dikkatli olunması tavsiye ediliyor.