İlk kez İspanya'da üretilen ve ‘Akdeniz domatesi’ olarak bilinen Kumato, Türkiye'de de Antalya'da üretildi. Kahverengi görüntüsü ve lezzetiyle öne çıkan Kumato domatesinde bulunan likopen, bazı kanser türleri ve birçok hastalığa iyi geliyor.
Kahverengi görüntüsü ve eşsiz lezzetiyle dikkat çeken Kumato domatesi, Türkiye'de ilk kez Antalya'da üretildi. Dünyanın önemli tarım şirketlerinden Syngenta'nın pazara sunduğu Kumato, Uzmanlar Seracılık tarafından Antalya'da ormanlık alan içerisinde oluşurulan 30 dekarlık serada doğal tarım yöntemleri ile üretiliyor.
1970'li yıllarda İspanya'da Luis Ortega adlı bir genç tarafından keşfedilen ve dünyada sadece 11 firmanın üretimini yaptığı Kumato'nun Antalya'daki seralarda bu yılki üretim hedefi ise 400 ton olarak açıklandı. Görüntüsünün yanı sıra, lezzeti ve aromasıyla da alışılmış kırmızı domatesten oldukça farklı olan Kumato, süpermarket reyonlarında kilogramı 4 TL'den satışa sunuluyor.
SADECE ANTALYA'DA ÜRETİLİYOR
Antalya'da 2009 yılında Kumato denemelerine başladıklarını belirten Uzmanlar Seracılık Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Yurdagül, araştırmalar sonucunda üretim için en uygun iklim koşulları ve toprak yapısının Antalya'da olduğunu belirlediklerini söyledi. Kumato'nun Akdeniz ülkelerinde yoğun olarak tüketildiğine de dikkat çeken Nurettin Yurdagül, bu yıl Rusya'ya 7 ton olarak ilk ihracatın yapıldığını, diğer ihracat ürünleri ile birlikte birçok ülkeye de deneme amaçlı gönderildiğini, gelecek yıldan itibaren özellikle Doğu Avrupa başta olmak üzere ihracatın yoğunlaşacağını dile getirdi.
Türkiye'deki Kumato'nun lezzet kalitesinin İspanya'dan daha iyi olduğunu da belirten Yurdagül, domateste bulunan likopenin, birçok bilimsel araştırmaya göre prostat kanseri, sindirim sistemi rahatsızlıkları, göğüs kanseri, akciğer kanseri ve yaşlılıktan dolayı oluşan kalp yorulmalarını aktif olarak engelleyebildiğini kaydetti.
ORMANLIK ALANDA ÜRETİLİYOR
Yurdagül, üretim alanı olarak ormanlık alanın seçilmesini ise, “Tüketici artık saman, ot gibi sebze ve meyve tüketmek istemiyor. O yüzden bu alanı özel olarak seçtik. Diğer üretim alanlarında yoğun ilaçlama faaliyetleri var ve hastalık riskleri daha çok. Ancak burada çok daha doğal ve zirai ilaç kullanımıda yok denecek kadar az düzeyde” dedi.