• BIST 9389.62
  • Altın 2837.382
  • Dolar 34.4229
  • Euro 36.2785
  • Ankara 10 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Bursa 13 °C
  • Antalya 14 °C
  • İzmir 14 °C

Kalp hastalıkları genç ve sporcularda "ölümcül" seyrediyor

Kalp hastalıkları genç ve sporcularda "ölümcül" seyrediyor
Genellikle acil müdehale gerektirene kadar belirti vermeden ilerleyen kalp hastalıkları, özellikle sporla uğraşan ve aile öyküsü bulunduğu halde kontrolden geçmemiş olan çocuk ve gençlerin hayatını tehliye sokuyor.

YEŞİM SERT KARAASLAN

Belirti vermeden sinsice ilerleyen kalp hastalıkları, özellikle gençlerin hayatını tehlikeye sokuyor. Özellikle spora başlayacak çocuk ve gençlerin, spor sırasında ya da sonrasında göğüs ağrısı, çarpıntı, halsizlik, baş dönmesi, bayılma, nefes darlığı, çabuk yorulma, morarma, spor yaparken çömelme ihtiyacı hissetmesi durumunda hekime başvurması yaşamsal önem taşıyor.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp-Damar Hastalıkları ve Spor Hekimliği Uzmanı Prof. Dr. Erdem Kaşıkçıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, kalp damar hastalıklarının insan yaşamını en fazla tehdit eden ve sıklığı her geçen yıl artan ciddi bir hastalık olduğunu söyledi.

Kalbi besleyen damarlarla ilgili sorunlardan kaynaklanan ve "koroner arter" olarak tanımlanan kalp hastalıklarının, damarlarda tıkanma, kalp krizi ve ölümle seyrettiğine dikkati çeken Kaşıkçıoğlu, "Dünyada yüz milyondan fazla insanın sorunu olan bu hastalık, ülkelerin değişik sosyoekonomik düzeylerine bağlı olarak yüzde 2-5 arasında değişen artışlar göstermektedir" dedi.

Kaşıkçıoğlu, Türkiye'de yapılan çalışmalara göre, 1990 yılında bir milyon olan koroner arter hastası sayısının 2004 yılında 2.8 milyona yükseldiğini ifade ederek, "Ülkemizdeki yıllık artış oranı yüzde 5-6 gibi yüksek düzeylerde belirlenmiştir. Yani her yıl yaklaşık 300 bin yeni koroner arter hastası ile karşılaşılmaktadır. Bu durumda 2015 yılında bu rakamların ikiye katlanacağı ve yaklaşık 5-6 milyon kadar kalp hastasının olacağı tahmin edilmektedir" diye konuştu.

-"Türkiye'de kalp hastalıklarına yakalanma yaşı daha düşük"

"Avrupa ülkelerinde koroner arter hastalığı görülme yaşı 37 iken, ülkemizde 22-26 yaşlar arasında değişmektedir" diyen Kaşıkçıoğlu, gençlerin Türkiye'de kalp hastalıklarına yakalanma yaşının daha düşük olduğunu söyledi.

Kaşıkçıoğlu, kırklı yaşlara kadar en sık genetik ve kalıtsal hastalıklara bağlı ölümlerin meydana geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu sebeplerle ilişkili olarak en sık gördüğümüz hastalıklar çoğunlukla, kalp kasını ilgilendiren sorunlardır. Bu sorunların en başında gelen kalp kasının anormal ve biçimsiz kalınlaşma şeklidir. Bu hastalık tablosunun toplumda görülebilme olasılığının yüksek olması dolayısıyla sporcularda da görülebilen ölümcül olaylarda da daha sıklıkla sebep olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bunun dışında, kalp ve kalbi besleyen koroner damarların yapısal bozuklukları da ciddi problemler ortaya çıkıncaya kadar çoğunlukla farkına varılmadan seyredebilmektedir. Bunlar içinde de en sıklıkla görülen yapısal kusurlar, koroner damarların yanlış yerden çıkması veya bu damarların kalp kasının içinden geçmesidir."

-Göğüs ağrısı, çarpıntı ve bayılmaya dikkat

Çocukların kalp hastalıkları açısından herhangi bir sağlık riski taşıyıp taşımadığının belirlenmesi amacıyla yılda bir genel ve rutin sağlık değerlendirilmesinden geçmesinin faydalı olduğunun altını çizen Kaşıkçıoğlu, ailesinde kalp hastalıkları bulunan çocuk ve gençlerin düzenli kontrole gitmesi ve gerekli görüldüğünde yakın takibe alınması gerektiğini vurguladı.

Kaşıkçıoğlu, "koroner arter hastalıklarının en önemli özelliğinin hayatı tehdit eden bir olay gelişinceye kadar gençlerde çoğunlukla herhangi bir bulgu vermemesi olduğuna" dikkati çekerek, "Şikayetsiz seyretmesi bu hastalığın en can alıcı ve en tehlikeli unsurudur. Bu açıdan bakıldığında, şikayeti olan kişi şanslı olarak kabul edilmelidir" dedi.

Erdem Kaşıkçıoğlu, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma gibi belirtilere karşı duyarlı olunması ve vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini dile getirdi.

Özellikle spora başlayacak çocuk ve gençlerin, spor sırasında ya da sonrasında göğüs ağrısı, çarpıntı, halsizlik, baş dönmesi, bayılma, nefes darlığı, çabuk yorulma, morarma, spor yaparken çömelme ihtiyacı hissetmesi halinde hekime başvurması gerektiğinin altını çizen Kaşıkçıoğlu, sporla uğraşanların herhangi bir şikayeti olmasa bile haftada 10 saatin üzerinde yoğun spor yapanların spora başlamadan önce ileri inceleme ve değerlendirmelerden geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Bu haber toplam 3938 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim