• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 4 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Bursa 6 °C
  • Antalya 7 °C
  • İzmir 10 °C

Kalp Hastalığının “Gizlisi Saklısı” Yok, İhmal Var

Kalp Hastalığının “Gizlisi Saklısı” Yok, İhmal Var
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, halk arasında gizli kalp hastalığı ya da gizli kalp krizi gibi söylemlerin oldukça yaygın olduğunu belirterek, "Aslında buna gizliden çok ihmal demek daha doğru olur" dedi.

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Alıcı, ailesinde kalıtsal kalp hastalığı olanlar ile çeşitli belirtileri başka nedenlere bağlayarak önlem almayanların genç yaşlarda hayatını kaybedebileceğini belirterek, "Son derece sağlıklı görünen, hatta düzenli olarak spor yapan, yaşı 20 ya da 30'un altında olanların bile aniden kalp krizi geçirmesine rastlayabiliyoruz" dedi. Tıp dilinde bunu "sessiz iskemi" olarak adlandırdıklarını belirten Alıcı, şunları kaydetti:

"İskemi; başta kalp ve beyin gibi organlarda kan akışının zayıflaması, kesilmesi ve bu organların oksijen alamaması sonucu meydana gelen doku tahribatıdır. Vücudun bir bölümü ve bazı organlar iskemik olduğunda organlar ihtiyaç duyduğu tüm oksijeni ve besin maddelerini alamaz hale gelir."

Kalp hastalıklarının yüzde 20'si sessiz iskemi

Doç. Dr. Alıcı, kalp damar tıkanıklıklarının yüzde 20'sinin "sessiz iskemi" olduğunu, önlem alınmadığı için bu durumun zaman zaman kişinin ölümünden sonra anlaşıldığına dikkati çekerek, şu uyarılarda bulundu:

"Erken teşhis her hastalık için önemli ancak, kalp damar hastalıklarında erken teşhis hayati derecede önemli. Kalp hastalığının tipik belirtileri olan göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı gibi şikayetler genelde kişiler tarafından başta üşütme olmak üzere başka nedenlere bağlanıyor. Bu durum hastaların yüzde 20'sinde görülüyor."

Yaşlılarda sessiz iskemi

Sessiz iskeminin yaşlı hastalar ve erkeklerde daha sık görüldüğünü ancak, kadın hastalarda kardiyovasküler ölüm oranı erkeklere göre daha fazla olduğunu belirterek, "Sessiz iskemi, sağlıklı kişilerde görülmekle birlikte diyabetik hastalarda, yaşlılarda, daha önce kalp krizi veya bypass hikayesi bulunanlarda, cerrahi yapılan yaşlı hastalarda, yoğun bakımda kalp hastalığı dışında takip edilen kritik hastalarda daha sık görülüyor" dedi.

Bilindik belirtiler olmayabilir

Doç. Dr. Alıcı, kalp hastalığının tipik belirtilerinin efor sırasında göğüste sıkışma, boyun, kol, sol bilek ya da parmakta ağrı, baskı hissi, uyuşukluk ve karıncalanma olduğunu ancak, bazı hastalarda bunların görülmeyebildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Efor sırasında ağrıyı hisseden kişiler doğal olarak dinlenmeye geçer. Bu uyarı sırasında kendilerini daha fazla zorlayamazlar. Ancak bu belirtilerin olmaması da mümkün. Erken uyarı almayan bu hastalar efor sarf etmeye devam edip, kalbi zorlayabiliyor. Bu da kalp krizinin oluşmasına zemin hazırlıyor Bu hastalarımızda kalp krizinden kaynaklı ölüm riski normal kalp krizi geçirenlere oranla en az 2 kat daha yüksek oluyor."

Doç. Dr. Alıcı, kalbin 24 saat durmadan çalışan organ olduğu için daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğunu belirterek, "Ancak, damarlarda tıkanma olursa kalbe oksijen akışı yavaşlar. Bunun sonucunda da göğüs ağrısı, hafıza sorunları, baş dönmesi, baygınlık hissi, fiziksel aktivite sırasında çabuk yorulma, bayılma ve nefes darlığı gibi şikâyetlere yol açabilir" dedi.

Diyabet hastaları dikkat

Nefes zorluğu, halsizlik, bulantı, kusma ve terleme gibi şikayetlerin de kalp hastalığı belirtileri olabileceğinin dikkate alınması önerisinde bulunan Doç. Dr. Alıcı, diyabet hastalarını da uyararak, şöyle devam etti:

"Şeker hastaları da sessiz iskemi açısından riskli grubu oluşturuyor. Bu hastalarda risk yüzde 60'ı buluyor. Bunun yanı sıra obezite, kronik akciğer hastalığı, uyku apnesi, total kolesterol 240 mg/dl üzeri veya LDL kolesterol 160 mg/dk üzeri veya HDL kolesterol 35 mg/dl altı olanlar ile sigara tüketimi diğer risk faktörlerini oluşturuyor."

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 660 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim