Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Girişimsel Kardiyoloji biriminde geliştirilen ve Dünya Yapısal Kalp Hastalıkları Kongresi'nde kabul gören "Kılıç Tekniği" yöntemiyle, pulmoner kapak darlığı olan hastalar ameliyatsız tedavi ediliyor.
KOÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı İnvazif Kardiyoloji Araştırma ve Uygulama Birimi'nde görevli öğretim üyeleri Prof. Dr. Teoman Kılıç, Prof. Dr. Tayfun Şahin, Dr. İrem Karaüzüm, Dr. Şenol Coşkun, Dr. Burak Acar ve Dr. Kurtuluş Karaüzüm'den oluşan ekip tarafından 3 boyutlu ekokardiyografi eşliğinde "minimal invazif" girişimsel kardiyolojik yöntemlerle gerçekleştirilen işlemlerde, ileri düzeyde yapısal kalp hastalığı olan ve açık cerrahi için yüksek risk taşıyan hastalar sağlığına ameliyatsız kavuşuyor.
Kılıç'ın geliştirdiği ve soyadını verdiği, Dünya Yapısal Kalp Hastalıkları Kongresi'nde de kabul gören "Kılıç Tekniği" yöntemi, kardiyolojinin dünyaca önemli bilimsel dergilerinden "Texas Heart Institute Journal"da da yayımlandı.
Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversitede yaklaşık 8 yıldır girişimsel tedavi yöntemleriyle yapısal kalp hastalığı olan kişilere açık ameliyatsız müdahaleler gerçekleştirdiklerini söyledi,
"Önemli sonuçlar aldık"
Prof. Kılıç, bu yöntemle pulmoner kapak darlığı olan hastalarda önemli sonuçlar aldıklarını aktardı.
Erişkinlerde doğumsal kalp hastalıklarından biri olan pulmoner kapak darlığı tedavisinde, geliştirdiği özel bir balonla tedavi uyguladıklarını anlatan Kılıç, şu bilgileri verdi:
"Daha önce aort kapak darlığının giderilmesi için kullanılan bir balonu, geliştirdiğimiz özel ölçüm metodumuzla pulmoner kapakta şişirdik ve çok olumlu sonuçlar aldık. Sonuçlarımız, Amerika'da Mineapolis'te transkateter kapak tedavileri geliştirme sorumlusu Prof. Dr. Wesley Pedersen tarafından Dünya Yapısal Kalp Hastalıkları Kongresi'nde, 'Kılıç Tekniği' olarak sunuldu. Pulmoner kapağın balonla açılması tedavisi için daha önce kullanılan klasik balonlar, erişkin hastalarda çoğu zaman kapak üzerinde duramayabiliyor.
Bazen geçici pil eşliğinde bunları stabilize etmeye çalışarak şişirmek gerekebiliyor ancak buna rağmen balon kayabiliyor. Biz, 'Kılıç Tekniği' yöntemiyle aslında öncelikle aort kapağının açılması için geliştirilmiş ancak pulmoner kapakta hiç kullanılmamış olan 8 şeklindeki bir balonu, özel ölçüm metodumuzla uygun boyutunu da belirleyerek kullandık ve çok iyi sonuçlar aldık. Hastada balonun şişme ve inme süreleri çok kısa. Beraberinde ona göre geliştirdiğimiz balon ölçme tekniği var."
Tedavi için merkeze başvuruyorlar
Kılıç, bu tekniklerinin kardiyoloji camiasının önemli bilimsel dergilerinden biri olan "Texas Heart Institute Journal" dergisinde "Pulmoner darlıkta yeni bir balon valvuloplasti tekniği" olarak yayınlandığını aktardı.
Türkiye'den ve yurt dışından çok sayıda hastanın tedavi olmak için merkezlerine başvurduğunu anlatan Kılıç, şöyle devam etti:
"İleri ciddi derecede aort kapak darlığı olan ve açık cerrahi için yüksek risk taşıyan hastalarda transkateter yöntemle açık ameliyat uygulamadan anjiyo laboratuvarında aort kapak takılması (TAVI yöntemi) işlemini gerçekleştiriyoruz. Özellikle ciddi ileri evre mitral yetersizliği olan hastalarda mitral mandallama tedavisi (Mitraclip), daha önce mekanik ve biyoprotez kapak takılmış ancak bu kapakların etrafında delik oluşmuş (Paravalvuler kaçak) olan hastalarda uyguladığımız 'paravalvuler kaçak kapatılması' işlemleri ve özellikle erişkinlerde kalp içi deliklerin açık ameliyatsız yöntemlerle kapatılması konusunda da ülkemizde önemli bir merkez konumundayız."
"Uluslararası çalışmaların yürütüldüğü merkezlerden biri olduk"
Kılıç, dünya genelinde birçok uluslararası çalışmaya eşlik eden merkez konumunda olduklarını, özellikle tıbbi tedaviye ve diğer cihaz tedavilerine dirençli ciddi ileri evre kalp yetersizliği veya tıbbi tedaviye dirençli pulmoner hipertansiyonu olan hastalarda atriyal akım düzenleyici (Atriyal flow regülatörü-AFR) ismi verilen özel bir cihazın kalp içine yerleştirilmesiyle ilgili uluslararası çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.
Tıbbi tedaviye dirençli ileri evre kalp yetersizliği olanlarda kalbin kasılma gücünün düştüğünü ve sol kulakçıkta ani basınç artışının gerçekleştiğini belirten Kılıç, şöyle konuştu:
"Bu basınç artışına bağlı olarak da pulmoner venlerde ani bir basınç artışı olabiliyor ve bu da hastada akciğer ödemi gibi hayatı tehdit eden durumları tetikleyebiliyor. Bazı hastalara ilaç tedavisi ve çeşitli cihaz tedavileri uyguluyoruz ama hepsinde yeterli yanıt alamıyoruz. AFR cihazı, soldan sağa bir şant gerçekleştirdiği için kan akımını sağ kulakçığa doğru yönlendiriyor ve bir miktar sol sistem basıncını düşürerek hastanın daha konforlu hareket etmesini sağlayabiliyor. Tıbbi tedaviye rağmen herhangi bir şey yapamadığımız dirençli hasta gruplarında bu yeni yöntemler gelecekte umut verici tedaviler olarak değerlendirilebilir. AFR implantasyonunu, Türkiye'de en fazla uygulayan merkeziz. İşlemsel başarı oranımız çok yüksek ve çok olumlu sonuçlar alıyoruz."
"Ameliyat riski olan hastalara transkateter yöntemler kullanıyoruz"
Protez kapak deliklerinin açık ameliyatsız yöntemle kapatılmasında da Türkiye'nin en önemli merkezlerinden biri olduklarına işaret eden Kılıç, "Özellikle ikinci, üçüncü kez hastanın göğüs kafesinin açılmasıyla yapılacak ameliyatların hastaya getirdiği riskler mevcut. Çoğu yaşlı hastalar, hipertansiyonu, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı olanlarda anjiyografik yöntemlerle örneğin protez kapağındaki delikleri kapatıyoruz. Bu hasta için çok büyük bir konfor. İşlem süreleri de oldukça kısalmakta. Bu konuda da Türkiye'de önemli bir hizmet verdiğimizi düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Transkateter Aort kapak implantasyonu (TAVI) tedavisinde en önemli merkezlerden biri olduklarını ve yurt dışından çok sayıda doktorun eğitim için kendilerine geldiğini anlatan Kılıç, yapısal kalp hastalığı olan 300'den fazla hastanın açık ameliyatsız yöntemle sağlığına kavuştuğunu ifade etti.
Prof. Teoman Kılıç, bu tedavi yöntemlerinin uygulanmasında destek veren KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Prof. Dr. Yavuz Gürkan'ın başkanlığını yürüttüğü Anesteziyoloji ve Reanimasyon ekibi, Prof. Dr. Turan Berki'nin başkanı olduğu Prof. Dr. Şadan Yavuz, Prof. Dr. Muhip Kanko ve Doç. Dr. Oğuz Omay'ın yer aldığı Kalp Damar Cerrahisi ekibine katkılarından dolayı teşekkür etti.
