Kadınları bir kadın-doğum doktoruna gitmeye zorlayan nedenlerden biri de düzensiz kanamalar. Adetlerin sık ve fazla miktarlarda olması, ara kanamalar, ilişki sonrası kanamalar kadınları kuşkulandırdığı gibi tam tersi, kanamaların doğurganlık çağında kesilmiş olması da doktora gitme sebebi olarak ortaya çıkıyor.
Son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşan histeroskopi tekniği ile kanama sebeplerini tespit edip aynı seansta tedavi etmek mümkün. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Ayşe Duman, “Histeroskopi, rahimdeki patolojileri inceleme, tanı koyma ve doğru tedaviyi uygulayabilme anlamında elimizdeki en konforlu yöntem. Bu yöntem sayesinde özellikle genç yaşta, durdurulamayan kanamalar sebebiyle rahmi alınması gereken kadınlara büyük bir imkân sunuyoruz. Böylece rahimleri korunan kadınların anne olma şansları ellerinden alınmamış oluyor” dedi.
DÜZENSİZ KANAMALAR NEDEN OLUR?
Duman “Kanama bozuklukları şikâyetleriyle başvuran hastada, histeroskopik muayene sonucu bozukluğun sebebinin, rahim iç dokusunda rahim içine doğru büyüyen miyomlar, polipler veya rahim içi zarının iltihabına (endometrit) bağlı olarak geliştiği kolaylıkla ayırt edilebilir. Bazen herhangi bir neden görülmez ancak düzensiz kanama devam ediyor olabilir” şeklinde konuştu.
“Kaynağı ne olursa olsun istenmeyen ya da sebebi diğer tanı yöntemleriyle belli olmayan kanamalarda teşhisle aynı anda tedavi imkânı da veren histeroskopi tekniğini kullanırız” diyen Duman, teknik ve sağladığı avantajlar hakkında şunları söyledi:
“Bu teknikle histeroskop denilen özel bir kamera ile rahim ağzından rahim içine gireriz. Rahim içine özel sıvılar verilerek duvarların birbirinden ayrılması sağlandıktan sonra tüm rahim içi duvarı inceleyerek kanamaya yol açan herhangi bir sorun olup olmadığına bakarız. Bu arada kanamaya yol açan miyom, polip gibi oluşumlar varsa aynı seansta yakarak kesip alırız.
Rahmi almaya sebep olan büyük kanamalarda histeroskopi tekniğiyle yüz güldürücü sonuçlar veriyor. Eskiden histerektomi yani rahmin alınması gereken durumlarda artık rahim korunarak problem çözülüyor. Histeroskopi yönteminden önce durdurulamayan kanamalarda karından büyük bir kesi ile rahim alınıp kanama ancak böyle durdurulurken, şimdi açık ameliyat yapmadan rahim ağzından girerek, sadece kanamaya sebep olan problem çözülüyor. Girişimin yapıldığı seansta tedavi de yapılarak hastaya büyük bir konfor sağlanıyor. Herhangi bir kesi olmadan, rahim ağzından giriş yapıldığı için hasta ameliyat olduğu gün taburcu olabiliyor. En önemlisi de kadınlar rahimlerini kaybetmek zorunda kalmıyor.
"ESKİDEN HASTA GENÇ OLSA BİLE RAHİM ALINIRDI"
Özellikle doğurganlık yaşındaki genç hastalar için rahmi korumak büyük önem taşıyor. Bu tekniğin kullanılmadığı dönemlerde durdurulamayan, nedeni bilinemeyen kanamalarda veya rahim içi miyomlarda büyük ameliyatlar yapılır, karın açılıp rahim alınırken, artık buna gerek kalmıyor. Doğurganlığı temsil eden rahmin korunması kaç yaşında olursa olsun kadınlara psikolojik olarak büyük moral veriyor. Her tedavi şeklinde psikolojik desteğin ne kadar önemli olduğunu, hastanın yaşam kalitesine olan artı etkilerini hatırlayacak olursak, tekniğin bir kez daha önemini ve faydasını görmüş oluruz. Histereokopla yapılan muayenede miyom ya da polip yoksa patoloji için parça almak da mümkün oluyor.”
TEKRAR EDEN DÜŞÜKLERE DE MÜDAHALE
Yöntemle, tekrar eden düşüklerde de rahme zarar vermeden müdahale edilebildiğini söyleyen Dr. Duman “Histeroskopinin diğer bir önemli kullanım alanı da infertilite. Nedenini bilemediğimiz erken gebelik kayıplarında, gebeliği engelleyen rahim içi bozukluklarda ki bunlar rahimde perde olması, yapışıklıklar, polip, miyom olabilir, histeroskopi ile inceleme yapıyoruz. Rahim içi perde sorunu olan anneler için böyle konforlu ve kolay bir tedavinin büyük bir imkân olduğunu söylemek mümkün” şeklinde konuştu.
Dr. Ayşe Duman bir kadın olarak bu ameliyatları histeroskopi ile yapmanın kendisini mutlu ettiğini söyleyerek şunları kaydetti:
“Bu tekniklerden önce yapılan ameliyatların neler olduğunu, başarı şanslarımızın çok daha düşük olduğunu bildiğim için, bu teknik beni çok mutlu ediyor. Hastaya zarar vermeden, özellikle de kadının üreme fonksiyonlarını bozmadan, ‘rahmi almak zorundayız’ demeden sorununu çözebilmek, yaşam kalitesini bozmadan yardımcı olmak tüm doktorların amacı olmalı. Burada önceliğimiz elbette kadının doğurganlığını korumak, hatta kadın artık doğurmak istemese bile ameliyat şeklimiz öncelikle kapalı ameliyat olmalı.”