Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Yazılım Teknolojileri ve Araştırma Enstitüsü Danışmanı Zeki Karakaş, modern hayat, tüketim ekonomisi ve rekabetin her alanda teşvik edilmesi yönündeki tutumların, bireylerin beklenti seviyesini yükselttiğini söyledi.
Bireylerin bir süre sonra küçük şeylerden mutlu olmayan, sahip oldukları şeylerin kıymetini bilmeyen insanlar haline gelebildiğini belirten Karakaş, "Bu durum aile hayatımıza da yansıdı. Maddiyata ve rekabete dayalı yaşam tarzı nedeniyle aile hayatı erkek hakimiyeti ve kadın hakimiyeti çatışması üzerine kurulan bir mücadele alanı haline geldi" dedi.
Karakaş, aile yaşamının "ben" duygularının terk edilip "biz" anlayışının yerleşmesi gereken bir ortam olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Aile yaşamı böyle bir ortam olması gerekirken iletişim becerilerimizin eksikliği nedeniyle güç ve kişilik mücadelesi verilen bir alana dönüştü. Günümüzde kadın ve erkek rollerinde meydana gelen değişim karşısında şiddetsiz iletişim kurmayı beceremediğimiz için maalesef evlilikler ayrılıklarla sonuçlanabilmektedir. Kadını anlamak ve ona hak ettiği değeri vermek için aile içi iletişim ve problem çözme becerilerimizi geliştirmemiz gerekmektedir."
Ülke gücünün sahip olduğu insan kaynağının kalitesiyle belirlendiğini de anlatan Karakaş, "Kadına verilen değer de ülkenin insan kaynağının kalitesini belirler. Her insanın kişiliğinin şekillendiği ilk okul, aile hayatıdır ve ilk öğretmeni de annesidir. Bu nedenle kadın psikolojisinin hiçe sayıldığı aile ve toplum hayatında sağlıklı bireylerin yetiştiğini iddia etmek pek de doğru değildir" diye konuştu.
"KADIN İÇİN DÜŞÜNCELERİNİN PAYLAŞILMASI VE YAKINLAŞMA ÇÖZÜMDEN DAHA ÖNEMLİDİR"
Karakaş, kadınların öncelikle biyolojik, psikolojik ve sosyal yapısını tanımak ve ona göre yaklaşım tarzı geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Kadınların erkekler konusunda en çok dile getirdikleri yakınma, erkeklerin onları dinlemediği ve anlamadığı hususudur. Kadınların ikili ilişkide önceliği, paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Erkeklerin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir. Erkekler doyumu, başarıda ve sonuç almada bulurken kadınlar paylaşma, değer verilme ve önemsenmede yaşarlar" dedi.
Kadının psikolojik ihtiyacının çözüm değil, dinlenilmek olduğuna dikkati çeken Karakaş, şunları kaydetti:
"Kadınların psikolojik ihtiyacında önceliğini, duygularını anlamak, ifade etmek ve değiştirmek alır. Erkek ise hep çözüm odaklı düşünür ve kadının duygulara verdiği önemi algılayamaz. Kadında erkeğin bu kadar duygusuz olmasına bir anlam veremez. Erkeğin, kadının duygularını önemsediğini hissettirmesi için kadını dinlemesi gerekir. Çözüm önermeye hiç gerek yoktur. Erkeklerin yaptıkları en büyük hata sorunu konuşurken hemen çözmek zorundaymış gibi davranmalarıdır."
Karakaş, kadın için düşüncelerinin paylaşılması ve yakınlaşmanın çözümden daha önemli olduğunu işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
Kadın için duygularını anlamaya çalışan erkeğin onu anlamasa da dinlemesi yeterlidir. Böyle davranmayı başarabilen erkek, karısının kendisini nasıl takdir ettiğini de görebilecektir. Nasıl bakımı yapılmayan bahçe yabani otlarla doluysa, emek verilmeyen aile hayatı da her geçen gün güzelliğini, değerini kaybeder. Bu nedenle ailemize zaman ayıralım, evliliğimizden sevgi ve saygının eksik olmaması için emek verelim."