Sorunu çözmek ve kaybolan enerjiyi geri kazanmak için uyku saatlerine, adet dönemlerine ve kansızlığa dikkat!
Yataktan en son ne zaman enerji dolu kalktığınızı artık hatırlayamıyor musunuz? Pek çoğunuzun bu soruyu 'Evet' diye yanıtlayacağını tahmin edebiliyoruz. Ve büyük bir ihtimalle, oldukça stresli bir işe, sonu gelmeyen bir 'yapılması gerekenler' listesine sahip olduğunuzu da! Tüm bunların üzerine bir de uyku sorunları eklenince, gerçek anlamda dinlenmek koca bir hayal olabiliyor.
Cosmopolitan dergisi, yorgunlukla ilgili okurlarından gelen soruları, uzmanlara sordu.
İşte sorular ve okuyucuların aldıkları cevaplar...
Doğru nefes almaya çalışın!
Bu soruyu değerlendiren uzmanlar, yanıtının pek de basit olmadığı konusunda hemfikirler... Çünkü gün boyu süren yorgunluk hissiyle beraber seyreden uykusuzluğun altında, beslenme hatalarından bir türlü teşhis edilemeyen fizyolojik sorunlara kadar pek çok neden yatabiliyor. Sürekli yorgunluk çekmekten muzdarip kadınların, vakit buldukça yürüyüş ya da yoga yapmaları büyük önem taşıyor.
Stresin uzun sürelisi zararlı
SORU: Stres niye beni yoruyor?
Herhangi bir olay, sizi strese soktuğunda vücudunuz daha fazla miktarda kortizol hormonu salgılamaya başlıyor. Kortizol, kısa süreli kriz anlarında size enerji veriyor ve daha iyi karar vermenize yardımcı olacak şekilde tüm duyularınızı uyarıyor. Ancak, stres yaratan koşullara çok uzun süre maruz kaldığınızda, metabolizmanız sürekli kortizol hormonu salgılıyor ve asla rahatlayacak zamanı bulamıyorsunuz. Stresten kurtulmak için; ne yapıp edip, günün sonunda mutlaka 20 dakikalık kardiyo yapın.
Yorgunluk tiroid ile ilgili olabilir
SORU: Kendimi bu kadar yorgun hissetmemin nedeni tıbbi bir sorun olabilir mi?
Evet. Örneğin tiroidle ilgili bir problem ya da anemi yani kansızlık, bu yorgunluk hissinin altında yatan neden olabiliyor. Bildiğiniz gibi kansızlıkta, kırmızı kan hücreleri vücuda yeterli oranda oksijen taşıyamıyor ve bu nedenle insan kendini genellikle bitkin hissediyor. Ayrıca mevsimsel alerjiler de enerjik hissetmenin önündeki başlıca engeller arasında sayılıyor. Eğer uykunuzu düzene oturtmanıza ve stresle baş etmeye başlamanıza rağmen yine de durumunuzda bir düzelme olmuyorsa, bir uzmana başvurun.
Huzursuzluğa geçit vermeyin!
SORU: Adet döneminde kendimi çok bitkin hissediyorum. Neler oluyor?
Bu hormonal bir durum. Adet döneminden bir hafta önce vücudunuzdaki progesteron hormonu seviyesi artmaya başlıyor ve bu da uykularınızın daha huzursuz olmasına yol açıyor. Adet döneminizde ise artık uykuya dalmanız oldukça zorlaşmış olabiliyor. Tabii bu durum, sancı ve huzursuzluk gibi yan etkilere yol açabiliyor. Bu nedenle ağrı kesicilerden faydalanmaya bakın ve huzursuzluğa izin vermeyin.
Uyku hapı çözüm değil
SORU: Dinlenmeye çok ihtiyacım olduğu zamanlarda uyku haplarından yardım alabilir miyim?
Uykuya dalmanızı kolaylaştıran haplardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın. Çünkü bu haplar alışkanlık yapabiliyor ve 14 günden fazla kullanıldıklarında tıpta 'geri gelen uykusuzluk' adı verilen başka bir soruna yol açabiliyorlar. Yine de, bir uzman tavsiyesiyle alınan uyku hapları bazı durumlarda gerçekten işe yarayabilir.
Abur cubur enerjinizi alır
Çok yorgun olmanıza rağmen ayakta kalmanız gereken durumlarda bu besinler imdadınıza yetişebilir.
SİYAH ÇİKOLATA: Sütlü olanlara göre çok daha fazla kafein içeren siyah çikolata, sizi bir anda canlandırabilir. Böyle acil durumlarda dört parçaya kadar izin var.
ESPRESSO: Küçük bir fincan espresso, büyük bir fincan kahveyle hemen hemen aynı miktarda kafein içerir. Acil durumlarda espresso tercih edin.
ENERJİ İÇECEĞİ: Pek çok uzman, her gün bir kutu enerji içeceği içmenin sakıncası olmadığı konusunda hemfikir. Bu nedenle enerjiye ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda güvenle içebilirsiniz. Ancak kesinlikle alkolle karıştırmayın.
Hamur işleri vücudu yorar!
Yediğiniz hamur işi ve tatlıların sizi nasıl aşırı derecede yorduğunu merak ediyor musunuz?
Şekerli ve yüksek kalorili besinler tükettikten sonra kan şekeriniz, kendinizi enerjik hissetmenizi sağlayacak şekilde, ani olarak yükselir. Ama buna tepki olarak insülin üretimi de oldukça hızlanır.
Çok fazla insülinin dolaşıma girmesi kan şekerinin de ani olarak düşmesine yol açar ki, bu durum sizin için bitkinlik hissiyle aynı anlama gelir.
Ve işin daha da trajik yanı, bu durumda canınız az öncekinden de yoğun bir şekilde şekerli ve karbonhidratlı besin tüketmek isteyecektir.