Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Saliha Güler: "Kadınlar aile içinde fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet biçimlerinden bir ya da birkaçına hatta bazen şiddet türlerinin hepsine birlikte maruz kalabilir"
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Saliha Güler, kadınların aile içinde fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet biçimlerinden bir ya da birkaçına hatta bazen şiddet türlerinin hepsine birlikte maruz kalabildiğini belirterek, "Her ne kadar fiziksel şiddet daha çok konuşulan bir şiddet türü olsa da günlük yaşamda en sık karşılaşılan şiddet tipi psikolojik şiddet." ifadelerini kullandı.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi'nden yapılan açıklamayla kadınların karşılaştığı şiddet ve psikolojik şiddetin şifrelerine ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Saliha Güler, kadınların maruz kaldığı şiddete dair bilgi verdi.
Psikolojik şiddetin toplum içerisinde ya da özel alanlarda başka bir bireyi aşağılamak ve kontrol etmeyi amaçlayan çeşitli davranışlar olduğunu ifade eden Güler, şunları kaydetti:
"Psikolojik şiddet örnekleri arasında ise sürekli eleştirmek, şantaj, diğer kişinin utanmasını sağlayacak bir şeyler söylemek ya da yapmak, dövmekle tehdit etmek bulunuyor. Ayrıca izlemek ve hareketlerini kısıtlamak, aile ve arkadaşlara olan erişimini kısıtlamak, bilgiye, desteğe, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi diğer kaynak ve hizmetlere erişimi kısıtlamak da psikolojik şiddet türleri arasında yer alır. Kıskançlık da psikolojik şiddetin bir türü olup, şiddet uygulayan partnerin flört ilişkisi yaşadığı kişinin hayatındaki diğer kişileri kıskanması durumudur.
Kadına şiddet, evliliklerin bitişiyle katlanarak artıyor. Erkeğin alkol ve madde kullanımının şiddet uygulanması ile yüksek oranda ilişkili olduğu, boşanmış ya da ayrı çiftlerin evli çiftlere oranla iki ya da üç kat daha fazla şiddet içerikli deneyim bildirdikleri yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Şiddete maruz bırakılma, suça karışma, takıntılı sevgi yaşanan bağımlı ilişkiler, aşırı sahiplenme, partner üzerinde kontrol kurma ve güçlü olma isteği, ilişkilerde erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğu düşüncesi, özgüven eksikliği, İletişim becerilerinin yetersizliği şiddet olasılığını artıran durumlardır."
- Partnerinin çalışmasına izin vermeme, ekonomik şiddet arasında yer alıyor
Ekonomik şiddet çeşitleri hakkında bilgi veren Güler, partnerinin çalışmasına izin vermeme, istemediği işte zorla çalıştırma, çalışma yaşamında ilerlemesine engel olma, para harcama özgürlüğünü elinden alma, kişinin maaşına, gelirine, mal varlıklarına el koyma gibi davranışların ekonomik şiddete örnek verilebileceğini aktardı.
Güler, ekonomik eşitsizlikle birlikte şiddetin ortaya çıkabileceğinin altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şiddet ve yoksulluk arasındaki bağlantıya cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rollerinin etkisinin olabileceğini ilk kez Gelles dile getirmiştir. Gelles, 'başarılı' erkek olma algısı ile yoksulluk içinde yaşamanın erkekler açısından mümkün olmadığını ve bununla birlikte ortaya çıkan stres ikliminin, erkeklerin kadınlara şiddet uygulamalarına neden olduğunu söylemiştir. Kültürler arası araştırmalar erkek egemenliğinin daha güçlü bir ideoloji kabul edildiği toplumlarda daha fazla flört şiddetinin görüldüğünü söylüyor. Kadınların finansal bağımsızlığının olması bazı durumlarda koruyucu bir faktör olmakla birlikte bazı durumlarda partnerinin çalışmayıp kadının çalışıyor olması ve çalışma koşulları, beraberinde ek riskler getirebilir."
- Annesin gördüğü şiddet uzun dönemde çocuklarının ruhsal gelişimi üzerinde olumsuz etkilere neden olabiliyor
Uzm. Dr. Saliha Güler, kadınların aile içinde fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik şiddet biçimlerinden bir ya da birkaçına hatta bazen şiddet türlerinin hepsine birlikte maruz kalabildiğini belirterek, "Her ne kadar fiziksel şiddet daha çok konuşulan bir şiddet türü olsa da günlük yaşamda en sık karşılaşılan şiddet tipi psikolojik şiddet." ifadelerini kullandı.
Kadınlarda şiddetin etkilerine değinen Güler, konuya ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete, depresyon, intihar girişimleri, alkol ve ilaç kötüye kullanımı ve çocuklarına yönelik saldırgan davranışlar sık görülüyor. Güven duygusunda sarsılmalar, kontrolün kaybedildiği duygusu, kendini suçlama ve özsaygıda düşüş, çaresizlik ve umutsuzluk hisleri sıklıkla gözleniyor. Şiddetin kadın üzerindeki psikolojik etkileri, yaşanan şiddetin tipi, süresi, şiddetin gerçekleştiği sıradaki yaşam döngüsü, kişinin sahip olduğu başa çıkma mekanizmaları ve aldığı sosyal desteğe göre değişiklik gösteriyor. Şiddetle karşılaşma, kadınların ruh sağlığında ve yaşam kalitesinde bozulmalara, hatta uzun dönemde çocuklarının ruhsal gelişimi üzerinde olumsuz etkilere neden olabiliyor."
