Isparta'da doğum sırasında bir kolunun sakat kaldığı iddia edilen 1.5 yaşındaki çocuğun ailesi, suçluların cezalandırılmasını istedi.
Antalya'nın Aksu ilçesinde imamlık yapan Ali Şimşek (45) ve eşi ev hanımı Havva Şimşek'in 16 ay önce Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde dünyaya gelen kız çocukları Livanur'un sağ kolu, iddiaya göre doğum sırasında doktorun bulunmaması ve doğumun ebe ve temizlikçi kadınlar tarafından yaptırılması sonucu zarar gördü. Şimşek ailesi, annenin sezaryen istemesine rağmen hastanede normal doğum yaptırıldığı, doğumu gerçekleştiren ebenin de dikkatsizlik sonucu çocuğunun kolundaki sinirlere zarar verdiğini ileri sürerek doktor ve ebe hakkında Isparta Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu ancak soruşturma izni verilmeyince doktor ve ebenin kusurlu olup olmadıkları araştırılamadı. Aile bunun üzerine Antalya Bölge İdare Mahkemesi'ne başvuru yaptı. Şimşek ailesi buradan da sonuç alamazsa Sağlık Bakanlığına maddi ve manevi tazminat davası açacak.
LİVANUR İÇİN ANTALYA'YA YERLEŞTİLER
Bu arada iyileşmesi için zaman verilen 16 aylık olan minik Livanur'un fizik tedavi süreci başladı. Aile Isparta'da çocuk nörolojisi bulunmaması nedeniyle en yakın hastane olan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin yollarını aşındırmaya başladı. Uzun soluklu tedavi sürecinde Antalya'ya gidip gelmekte zorlanmaya başlayan imam Ali Şimşek, çocuğunun sağlık durumunu gerekçe göstererek tayin istedi. Şimşek'in tayini, kısa süre içinde Aksu ilçesinde bir camiye yapıldı. Minik Livanur'un tedavisine devam edilirken, 2012 yılı Şubat ayında Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde sinir nakli yapıldı.
"SEZARYEN İSTEDİĞİMİ SÖYLEMİŞTİM"
Havva Şimşek, Isparta Kadın Doğum Hastanesi'nde 7 uzman doktorun bulunmasına rağmen temizlik personeli ve ebelere doğum yaptırıldığını ileri sürdü. Doğuma girmeden önce astım, kalp ve şeker rahatsızlıklarının olduğunu ebelere söylediğini kaydeden Şimşek, "Bebeğim kiloluydu. Hasta olduğumu ve sezaryen istediğimi söyledim. Bana, ‘Bu senin istemene değil, doktorun istemesine bağlı' dediler. Doktoru iki kez doğuma çağırmalarına rağmen gelmedi. Benim bebeğimi sanki bir hayvanmış gibi çekip almaya çalıştılar. Baktılar olmadı, tekrar doktoru çağırdılar, ‘Anne ve bebeğin hayatı tehlikeye girdi' diye. Doktor geldi. ‘Bırakın bu hastayı. Bu kendi kendine doğuracak. Siz ellemeyin' dedi. Beni masada bırakıp gitti. Ebe ve temizlikçilerin yardımıyla doğurdum. Isparta Kadın Doğum Hastanesi'nden tek kollu bir evlatla çıktım" dedi.
"BİBERONUNU BİLE TUTAMIYOR"
Çocuğunun tek kolla biberonunu tutamadığını, düştüğü zaman kalkamadığını söyleyen gözü yaşlı anne Havva Şimşek, "Eline ekmek veriyorum, iki bacağının arasında düzeltip ağzına götürmeye çalıyor. Çocuğumu bir ömür boyu tek kollu, bir başkasına muhtaç durumda bıraktılar" diye konuştu.
Çocuğunun koluna zarar verenlerin cezalandırılması için Başbakanlığa, Sağlık Bakanlığına dilekçeler yazdığını ifade eden Şimşek, "Bizim yapacağımız bir yardım yok' dediler. Ebelere doğum iznini veren, bu kanunu yapan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Benim çocuğumun kolunu sakat koyan devletin hastanesi ise hakkımı aramak da devlete düşer. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum. Beni temizlik personeline layık gördüler. Bundan devlet adına utanıyorum. Devlet büyükleri çocuğumun hakkını ve kolunu geri versinler. Başka bir şey istemiyorum" şeklinde konuştu.
Hastaneden sakat bir çocukla çıktıklarını belirten anne Şimşek, "Şimdi çocuğumun kolu için gerekli olan fizik tedavinin ayda 20 gününü SGK karşılıyor ama diğer 10 günü biz cebimizden karşılıyoruz. Yıllarca bu böyle devam edecek. Çocuğumun kolunun yüzde 50 iyileşme şansı var deniliyor" dedi.
"YOĞUN BAKIMA ALDILAR"
16 aylık kızının sağ kolunu kullanamamasından büyük üzüntü duyduğunu belirten baba Ali Şimşek ise, 5 Eylül 2012 yılında gittikleri Isparta Kadın Doğum Hastanesi'nde eşinin kontrolünün yapıldığını ve ardından doğumhaneye sevk edildiğini söyledi. Eşinin rahatsızlarını ve bebeğin kilolu olduğunu söylemesine rağmen, bunların göz ardı edildiğini öne süren Ali Şimşek, "16 saat içinde eşim bir kez olsun ultrasona alınmadan, ne yapılacağı bilinmeden doğum gerçekleşti. Doğumdan sonra baktım çocuğumun kolu zedelenmiş, mor bir durumda yoğun bakımda. Çocuğumu o şekilde gördükten sonra bir baba olarak perişan oldum. Aynı gün Isparta Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum" dedi.
"ÇOCUĞUMUN DURUMU İBADETLERİMİ ETKİLEDİ"
Sağlıkta reform yapılan bir ülkede, "Çocuk dünyaya getirin" denilmesine rağmen sapasağlam çocuğunun dünyaya sakat geldiğini savunan baba Şimşek, "Tam teşekküllü doğum hastanesinde ebeler ve temizlikçi kadınlara doğum yaptırıldı. Eşimin üzerine temizlikçi kadınlar çıkıp çocuğumun sağ kolunun sakat kalmasına neden oldular. Soluksuz ve simsiyah bir vaziyette. Bu doğumdan sonra çocuğum ölebilirdi. Bunun vebali kimin? Ebelere doğum yaptıracak olsaydım, evime ebeleri çağırır onlara doğum yaptırırdım. Devlete güvendiğim için eşimi hastaneye götürdüm ve çocuğumun şu anda sağ kolu tutmuyor. Çocuğumu gördükçe vicdanım sızlıyor. Sonu ne olur diye namazlarım da dahi şaşırıyorum. İbadetlerimi etkiledi. Günlük hayatımı etkiledi" ifadelerini kullandı.
Isparta Valiliği İl İdare Kurulu tarafından doğumda bu tür sonuçların olabileceğine dair soruşturma izni verilmediğini kaydeden baba Şimşek, "Doktorun ve ebelerin suçlu olmadığına karar veriliyor. Ardından Antalya Bölge İdare Mahkemesi'ne giderek karara itirazımızı yaptık ve sorumlular hakkında dava açılmasını istedik. Sonucu bekliyoruz" şeklinde konuştu.
"İHMAL YOK"
Isparta Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yöneticisi Uzman Dr. Mehmet Topal tarafından yapılan yazılı açıklamada ise hasta Havva Şimşek'in 5 Eylül 2012 tarihinde hastaneye yatırıldığı belirtilerek, "Hastanın muayene bulguları normal seyretmiştir. Yarım saat aralıklarla hasta muayene edilmiş, çocuk kalp sesleri kaydedilmiş, NST kayıtları alınmıştır. Tüm bulgular normal olarak izlenmiştir. Hasta saat 22.30 sıralarında normal doğum ile doğum yapmış ve 4 kilo 150 gram ağırlığında kız bebek doğmuştur. Normal doğumlarda binde 2-3 oranında görülen omuz takılması sonucu bebek sinir felci gelişmiştir" ifadelerine yer verildi.
Hastanede ilgili hekimin doğum sırasında kanamalı başka bir hastaya steril şekilde müdahale ettiği için doğumun hekimin bilgisi dahilinde ebeler tarafından yaptırıldığını kaydeden Dr. Topal, hekim bilgisi dahilinde ebelerin doğum yaptırma kabiliyet ve yetisine sahip olduklarını kaydetti. Bu nedenle hekimin görev ihmalinin söz konusu olmadığını belirten Dr. Topal, konu hakkında idari soruşturma açıldığını, sonuçtan ailenin bilgilendirildiğini, konunun aile tarafından adli makamlara yansıtıldığını ve adili sürecin devam ettiğini bildirdi.
