• BIST 9910.32
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Ankara 13 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Bursa 15 °C
  • Antalya 10 °C
  • İzmir 13 °C

İyot eksikliği düşük ve ölü doğum sebebi

İyot eksikliği düşük ve ölü doğum sebebi
Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erbil: "İyot eksikliğinde guatr oluşumu dışında çok önemli sorunlar meydana gelir. Düşükler, ölü doğum, bebek ölümleri, doğumsal anomaliler, fiziksel ve mental gerilik bunlar arasındadır"

HATİCE ŞENSES - Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Erbil, iyot eksikliğinde guatr oluşumu dışında çok önemli sorunlar meydana geldiğini belirterek, "Düşükler, ölü doğum, bebek ölümleri, doğumsal anomaliler, fiziksel ve mental gerilik bunlar arasındadır." dedi.

Erbil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yanlış yönlendirmeler sonucunda iyot eksikliğinin büyük bir sorun haline geldiğini ifade etti.

İyotun insan yaşamında çok önemli bir eser element olduğuna işaret eden Erbil, "Beslenmeyle alınan iyot, tiroid hücresi içine girerek, tiroid hormonlarının sentezini gerçekleştirir. İyot eksikliğinde guatr oluşumu dışında çok önemli sorunlar meydana gelir. Düşükler, ölü doğum, bebek ölümleri, doğumsal anomaliler, fiziksel ve mental gerilik bunlar arasındadır." ifadelerini kullandı.

Erbil, Türkiye'de ve hemen hemen tüm dünya coğrafyasında doğada iyotun yetersiz olarak bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla bu coğrafyada yetişen bitki ve hayvanlarda, yani besinlerde de iyot yetersizdir ve mutlaka iyotlu tuz kullanılarak besinde görülen yetersizlik giderilmelidir. Gebelik ve süt verme gibi dönemlerde ise iyotlu tuz dışında da iyot desteği gereklidir. İyot fazlalığının da otoimmün tiroid hastalıkların (Hashimoto tiroidit) artmasına neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle toplumun aldığı iyot miktarı hassas bir dengeyle ayarlanmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen günlük iyot ihtiyaçları yaş guruplarına göre değişir, özellikle gebelik ve emzirme döneminde ihtiyaç artmaktadır."

- "Her türlü tuzu az tüketmek gerekir"

Prof. Dr. Yeşim Erbil, Türkiye'de iyot eksikliğinin giderilebilmesi için 1998'de Kanun Hükmünde Kararname ile tüm sofra tuzlarının iyotlanmasının kararlaştırıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"İyotlu tuz kullanımıyla endemik guatr bölgesi olan ülkemizde 1998'de yüzde 32 olan okul çağı çocukları arasında guatr sıklığı hızla düşmüştür. Örneğin Ankara ilinde yüzde 25 olan guatr oranı, 10 yıl içinde yüzde 3'e inmiştir. Son 10 yıl içerisinde ciddi yol alınsa da ülkemizde halen hafif-orta derecede, kırsal bölgelerde ise ciddi-orta derecede iyot eksikliği devam etmektedir. Ülkemizde dünya ortalamasının 10 katı tuz kullanılmaktadır. Tuzun zararlı olmasının nedeni yüzde 95-97'sinin sodyum içermesidir. Bu yüksek sodyum oranı tüm tuz çeşitlerinde yüksektir. Yüksek sodyum da hipertansiyona neden olur. Her türlü tuzu az tüketmek gerekir."

İyotlu tuz kullanımının özellikle gebe ve çocuklar için hayati önem taşıdığına işaret eden Erbil, anne karnındaki bebeğin gelişimi için iyot alınması gerektiğine vurgu yaptı.

Erbil, çok özel durumlar dışında iyotlu tuz kullanılmasının gerekliliğinin bilimsel olarak kanıtlandığını dile getirerek, "Sıklıkla gündeme getirilen ve çok yararlı olduğu söylenen kaya tuzu, Himalaya tuzu gibi tuzlarda yeterli miktarda iyot yoktur ve yüksek oranda sodyum mevcuttur. Ayrıca Sağlık Bakanlığının yaptığı araştırmalara göre, bu tuzların içinde plütonyum, radon gibi çok zararlı radyoaktif maddeler bulunmaktadır." dedi.

Bu tuzların minerallerden zengin olduğunun iddia edildiğini ancak bu minerallerin vücuda yararı olamayacak kadar eser miktarda bulunduğunu anlatan Erbil, sözlerini, "Bu tuzların kullanımıyla insanlarda iyot eksikliği gelişme tehdidi vardır. Bu yanlış yönlendirmelerle ülkemizde iyot eksikliği gelişerek gelecekte büyük bir tehlike oluşturacaktır. Doktor önerisi olmadan iyotsuz tuz kesinlikle kullanılmamalıdır." önerileriyle tamamladı.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 5182 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim