İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul'da şu anda kamu hastanelerinde 448 palyatif yatak bulunduğunu belirterek, "Özel sektörle sayı yaklaşık 600 oluyor. Kamuda 2019 sonu itibarıyla 600'un üzerine çıkaracağız, hedefimiz bu. Özel sektörle bu sayı 800-900 arası olacak." dedi.
İstanbul'un en büyük ikinci palyatif bakım merkezi, Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi bünyesinde hizmet vermeye başladı.
40 yatak kapasitesiyle devlet hastaneleri içerisinde İstanbul'un Avrupa Yakası'nda en büyük "Palyatif Bakım Merkezi" olma özelliğini de taşıyan birimin açılışına, İstanbul Vali Yardımcısı Hulusi Doğan, İstanbul İl Sağlık Müdürü Memişoğlu, Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Müdürü Hüseyin Altınalan, Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Güneş ile ildeki sağlık yöneticileri ile hastane personeli katıldı.
Kurdele kesimi ardından açılış töreninde konuşan Hulusi Doğan, palyatif bakım merkezlerinin önemine değinerek, "Palyatif merkezleri çok önemli hale geldi. Bakınız zaman bazen çok önemli. İnsanlar zaman ve mekanı kendi belirler. Biyolojik zaman dışında psikolojik zaman var. Psikolojik zaman insanın mutlu ve huzurlu olduğunda zaman çabuk geçer. Ağrıları olduğu zaman ise zaman bir ömür gibidir. İşte palyatif bakım bu nedenle çok çok önemli." diye konuştu.
Doğan, sözlerini şehre yaptığı kaktılar dolayısıyla İl Sağlık Müdürü Memişoğlu ile çalışma arkadaşlarına teşekkür ederek tamamladı.
"Toplumumuza uyan bir palyatif mantığıyla hareket ediyoruz"
İstanbul İl Sağlık Müdürü Memişoğlu da sağlıkta 2002'den bu yana gerçekleştirilen dönüşümle dünyanın belki de gelişmiş ülkelerinin 50-60 yılda yaptıklarını 15 seneye sığdırdıklarını belirterek, bu anlamda yapılan hizmetlere ilişkin bilgi verdi.
Memişoğlu, bunu yaparken de millete hizmetkar olma mantığıyla hareket ettiklerini dile getirerek, şu anda sağlık hizmetlerden memnuniyetin yüzde 75 dolaylarında olduğunu aktardı.
Palyatif servislerin sadece bir hastanın tedavisini yapan merkezler olmadığını dile getiren Memişoğlu, şöyle devam etti:
"Hasta yakınlarının da sosyal anlamda desteklenmesi amacıyla yapılıyor. Dünyada buna benzeyen sistemler var. Ama bizim toplumumuza uyan bir palyatif mantığı ile hareket ediyoruz. Artık tedavisi kronikleşmiş, ilave tedavi veya müdahale gerektirmeyecek hastalarımız eğer bakıma muhtaçsa onları yoğun bakımlardan veya normal servislerden çok bu tür palyatif servislerde tedavi ve bakımının devamını sağlatmak amacıyla devletimiz bu konuda çok önemli bir adım attılar. İstanbul'da bu konuda iyi yerlerde sayılırız ama daha da iyi yerlerde olacağız. İstanbul'da şu an kamu hastanelerinde 448 palyatif yatağımız var. Özel sektörle beraber bu yaklaşık 600'e tekabül ediyor. Biz bunu kamuda 2019 sonu itibarıyla 600'un üzerine çıkaracağız, hedefimiz bu. Özel sektörle beraber bu sayı 800-900 arası bir şey olacak."
Memişoğlu, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete yönelik sağlık çalışanları kadar toplumun da tepkisinin çok önemli olduğuna değinerek, "İnsanlardan sağlık çalışanlarına özellikle acillerde sahip çıkmalarını istiyoruz. Sağlıkta şiddete sıfır tolerans olmasını istiyoruz." diyerek, sözlerini tamamladı.
"Amacımız hastaların yıllarına yaşam katmak"
Hastane Başhekimi Güneş de ünite hakkında bilgi vererek, merkeze çoğunlukla nöroloji, onkoloji, organ yetmezliği sonucunda tedavisi tamamlanmış ancak evine gönderilemeyen, ağrısı fazla olan, yatak yarası olan hastaların müracaat ettiğini aktardı.
Merkeze Türkiye'nin her yerinden hasta kabul edebildiklerini belirten Güneş, ünitenin bölgenin en büyük palyatif bakım birimi olduğunu dile getirdi.
Güneş, ikişer kişilik nitelikli yataklardan oluşan 40 yataklı serviste, 1'i sorumlu uzman olmak üzere 3 hekim, 11 hemşire, diyetisyen, sosyal çalışmacı, psikolog ve diğer yardımcı sağlık personeli ile hizmet vereceğini aktararak, "Amacımız hastaların yaşamına yıllar katmaktan ziyade yıllarına yaşam katmaktır." ifadelerini kullandı.
