Son yıllarda sağlık bilimleri alanındaki bölümlere talep yüksek. Büyük şehirlerdeki tıp fakültelerine puanı yetmeyenler, İstanbul’da diş hekimliği okumak ile Anadolu’da tıp okumak arasında tercih yapıyor.
2013 ÖSYS'de diş hekimliği tercihi yapan adayların 30'u devlet, 7'si vakıf ve 1'i de Kıbrıs üniversitesi olmak üzere 38 okul içinden seçim yaptı. Bu üniversitelerdeki 3 bin 101 kontenjanın yüzde 84'ü devlet üniversitelerindeydi. İlk yerleştirmelerde diş hekimliği kontenjanları doldu. Kazananların 36'sı kesin kayıt yaptırmadı. Bunların arasında sadece 4'ü devlet üniversitelerindeydi. 36 kontenjan ek yerleşme sonunda doldu. Ek yerleştirme döneminde açılan bir diş hekimliği fakültesi olmadığını da belirtmek isterim. Türkiye'de 25 şehirde diş hekimliği eğitimi almak mümkün. Vakıf üniversitelerinde okumak isteyenler için sadece Ankara, İstanbul, İzmir ve Konya alternatifi var. KKTC diş hekimliği fakültesi sadece Lefkoşa'da bulunuyor.
İkinci öğretim yok
Türkiye'de pek çok meslekle ilgili ikinci öğretim var ama diş hekimliğinde yok. Müfredat düşünüldüğünde bu sonucu yadırgamamak gerek. Ekol kabul edilen üniversitelerin diş hekimliği kontenjanlarının yüksek olduğu görülüyor. 180 kontenjanla liste başında Ankara Üniversitesi var. Onu 175 kontenjanla İstanbulÜniversitesi ve 154 kontenjanla Ege Üniversitesi takip ediyor. Vakıf üniversiteleri arasında en çok kontenjan 84 ile İstanbul Medipol Üniversitesi'nde.
27-43 bin lira arasında
Vakıf üniversitelerinde eğitim öğretim ücretleri değişiklik gösteriyor. Diş hekimliği fakülteleri, tıp fakültelerine benzer şekilde en pahalı fakülteler. Tüm vakıf üniversiteleri dikkate alındığında diş hekimliği fakültelerinde yıllık ücretin 27 bin lira (Başkent Üniversitesi) ile 43 bin 200 lira (Yeditepe Üniversitesi) arasında değiştiği görülüyor. Yüksek ücretlere rağmen vakıflarda tam ve kısmi burslu kontenjanların olduğunu unutmamak gerek. 2013'te 237 ücretli kontenjanın yanında 48 tam burslu, 29 yüzde 50 burslu ve 72 yüzde 25 burslu diş hekimliği kontenjanı olduğunu hatırlatmak isterim. Bir diğer ayrıntı da Medipol Üniversitesi'nde 2013 ÖSYS'de ücretli program bulunmuyor olması. Öğrenciler ya tam ya da kısmi burslu olarak yerleşti.
Kriter taban puan mı?
Üniversite ve bölümlerin belli kriterlere göre sıralanması popüler bir yaklaşım. Adayların gözünde üniversite ve bölümlerin yerini puanlar gösteriyor. Yüksek puanlı bölümün daha düşük puanlı bölüme kıyasla iyi olduğu düşünülüyor. Elbette puan, bir bölümün başarılı öğrenciler arasındaki popülaritesinin göstergesi ancak bu kıyaslamada bölümlerin kontenjan büyüklüğünü de dikkate almak gerek. Diş hekimliğinin tabanpuanları dikkate alındığında devlet üniversitelerinde Ankara ve İstanbul'un önde olduğunu görüyoruz. Hacettepe listenin başında. İkinci sırada İstanbul, üçüncü sırada Marmara Üniversitesi bulunuyor. Vakıf üniversiteleri arasında Yeditepe, Şifa ve Bezm-i Alem Üniversitesi'ndeki tam burslu programlar ön plana çıkıyor.
Performans sıralamasında birinci İstanbul
Taban puanların dışında, üniversitelerin birbirleriyle kıyaslanmasında çok daha farklı kriterlerin de bulunduğunu unutmamak gerek. Üniversitelerin üç temel fonksiyonu vardır: Eğitim-öğretim, bilimsel üretkenlik ve topluma hizmet alanlarındaki performansları. Bu kriterleri değerlendiren çok sayıda uluslararası sıralama kuruluşu/çalışması var. Bunlardan biri de ODTÜ tarafından geliştirilen URAP (University Rankings by Academic Performance); yani 'Üniversitelerin Akademik Performans Sıralaması www.urapcenter.org sitesinde yer alan sağlık alanındaki sıralamaya göre listenin en başında İstanbul, sonra Hacettepe geliyor. Devlet üniversitelerinde taban puan sıralaması ile URAP sıralaması paralellik gösterse de, vakıflarda durum öyle değil. Vakıflardan sıralamaya giren tek kurum Başkent Üniversitesi.
Kadın profesör oranı ağırlıklı
İstatisitklere göre diş hekimliği fakültelerinde bu yıl 11 bin 133 öğrenci okuyor. Aralarında kızlar yüzde 58 ile ağırlıklı. Akademik kadroya göz atacak olursak, 505 profesör, 196 doçent ve 450 yardımcı doçentin görev yaptığını görüyoruz. Görevli kadın profesörlerin oranı yüzde 49 seviyesinde. Bu oran yüzde 28 olan ortalamanın üzerinde.
