"Hem kendiniz, aileniz ve sevdiklerinizin korunması için hem de toplumsal bağışıklığın kazanılıp, Kovid-19 salgının bitirilmesi için en kısa sürede aşılarınızı yaptırın"
İstanbul Eczacı Odası açıklamasında, koruyucu aşıların faydaları değerlendirildiğinde, olası yan etkilerinin ihmal edilebilir düzeyde olduğu belirtilerek, önlenemeyen enfeksiyonlar nedeniyle kalıcı hasar oluşması ya da ölüm riskinin göze alınamayacak riskler olduğuna işaret edildi.
Açıklamada, salgın durumunda aşılamanın kişisel korunmanın ötesinde toplum bağışıklığı için gerekli olduğu vurgulanarak, şu ifadeler kullanıldı:
"Daha önceden sıkça karşılaşılan ama günümüzde salgın şeklinde kendini göstermeyen kızamık, kabakulak gibi hastalıkların görülmemesinin sebebi toplumda aşılama oranlarının yüksek olmasıdır. Örneğin, Türkiye'de kabakulak olgu sayısı 2005 yılında 20 bin iken aşılamanın yaygınlaşmasıyla 2017'de 419'a düşmüştür. Aşılanma oranları düşerse, salgınlar yeniden başlar ve daha da kötüsü ölümler görülmeye başlanır. Bu bilimsel gerçeğe örnek vermek gerekirse Sovyetler Birliği'nde 1989'da 839 difteri vakası varken, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından aşılama alt yapısının yok olması ile birlikte 1994'te 50 bin vaka ve 1.700 ölüm gözlemlenmiştir. Ülkemizde başarılı şekilde uygulanan aşılama programı ile aşıyla önlenen çocukluk çağı hastalıkları çok azalmış, salgınlar yok olmuştur."
- "Kovid-19 salgının bitirilmesi için en kısa sürede aşılarınızı yaptırın"
Aşıların son derece güvenli olduğu vurgulanan açıklamada, "ABD'de her yıl 350 kişi banyodaki kazalar nedeniyle, 200 kişi yemek yerken nefes borusuna yemek kaçırarak, 40 kişi yıldırım çarpması sonucunda hayatını kaybetmektedir. Aşılama ile oluşabilecek komplikasyonlar bu rakamlardan kat kat daha azdır. Aşıların otizme neden olabileceği iddiası ise tamamen asılsızdır. Bazı aşıların içinde bulunan bir civa türevi (etil civa) beyne geçmez ve tamamı 4-9 gün içinde vücuttan atılır. Aynı civa türevi pek çok kozmetik üründe ve bazı göz damlalarında bile bulunmaktadır." bilgilerine yer verildi.
Açıklamada, aşıların içinde bulunan alüminyumun etkiyi artırması için aşıların içine konulduğu belirtilerek, bir insanın ömrü boyunca aşılar yoluyla aldığı alüminyum miktarının 4 miligram olduğu ve bebeklerin 6 aylık oluncaya kadar anne sütünden 10 miligram, formül mama ile besleniyorsa 40 miligram alüminyum aldığı aktarıldı.
Salgın yapabilen enfeksiyonlar söz konusu olduğunda aşı olma kararının bireysel bir karardan ziyade, toplum sağlığı için bir gereklilik olduğu ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"1960'lı yıllarda çiçek hastalığı yüzünden ortalama 2 milyon insan hayatını kaybetmiştir. 1966 yılında DSÖ tarafından başlatılan güçlü bir aşılama kampanyası ile 1978 yılında çiçek hastalığı tamamen yok edilmiştir. Çiçek aşısı bulunmamış olsaydı, günümüzde her yıl 5 milyondan fazla kişi çiçek hastalığından dolayı hayatını kaybedecekti. Sonuç olarak, aşılama sağlık alanında bilinen en etkili koruyucu yöntemdir. Günümüzde yaygın aşılama sayesinde milyonlarca insanın ölümü engellenebiliyor. Yeni Tip Koronavirüsün oluşturduğu Kovid-19 pandemisinin son bulmasının tek yolu etkin aşılama ile toplum bağışıklığının bir an önce sağlanmasıdır. Hem kendiniz, aileniz ve sevdiklerinizin korunması için hem de toplumsal bağışıklığın kazanılıp, Kovid-19 salgının bitirilmesi için en kısa sürede aşılarınızı yaptırın. Korunun ve koruyun."