İştahsız çocuk mu yoksa iştahlı olanı mı? İstanbul Medipol Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu çocuklarda iştahsızlık kadar obezitenin de önemli bir sorun olduğunu söyledi.
Çocukluk obezitesi gün geçtikçe artıyor. Okul öncesi dönemde bunun suçlusu anne-babalar ve bakıcılar. Ayrıca sadece ek gıdayla beslenen çocukların ağız tadı çok zor oluşuyor, küçükler seçici oluyor. Yuvaya giden çocuklar ise daha güzel yemek yiyor. Eskiden çocuklar okula yürüyerek giderlerdi, şimdikiler servis kullanıyor.
Çocuklar sokakta oynarlardı, bugünküler sürekli bilgisayar ya da televizyon başında... Önemli olan nokta, bilinçli beslenme ve orta derecede hareketi bir arada tutmak, genetiği kontrol altına almak. Özellikle çocukların bel çevresi ölçümü çok önemli. ‘Abdominal Obezite’ varsa dikkat edilmesi şart. Toplumumuzda kilo ve boy ölçüleri anormal olan çocuklar var. Bu, karaciğer açısından dikkat edilmesi gereken bir husus, vakit kaybetmeden önlem alınmalı.
Ebeveynler örnek olmalı
2 yaşın altındaki çocuklara diyet önerilmiyor. 2-7 yaş arasındaki çocuklar için yaşa uygun sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite esas alınıyor. Bu dönemde yapılacak ilk iş, kilo artışını durdurmak, zamanla incelmeye olanak sağlamak. Bazı aileler kendi yemediklerini zorla çocuklarına yediriyor. Oysa ebeveynlerin, çocuklara rol-model olması gerek.
Diyetisyenle ilk randevuya dikkat!
Eğer çocukluk obezitesi varsa, bel çevresi olması gerekenden fazlaysa, diyetisyenden destek alınmalı. Ama bunu yaparken çocuğu korkutmamak çok önemli. Örneğin; “Diyetisyene gittikten sonra çikolatalı dondurma yiyebilecek misin bakalım” demek, yapılacak yanlışlardan. Çocukların küçük yaşta diyetisyenle tanıştırılması hassas bir durumdur ve ebeveynlere önemli görev düşer.
FERHAN KAYA POROY
