Her ne kadar her zaman gündeme gelmese de bu tür iş kazalarının çok fazla olduğunu belirteyim. Ülkemiz maalesef iş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü bir ülke. Bu durum, iş sağlığı ve güvenliği kanununun çıkarılması gerekliliğini de ortaya koyuyor.
Sosyal güvenlik mevzuatına göre sigortalıların işyerinde bulunduğu sırada, yürütülmekte olan iş nedeniyle, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi sırasında, emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrıldığı zamanlarda ve işverence sağlanan taşıtla işin yapıldığı yere gidiş ve gelişi sırasında meydana gelen olaylar iş kazası sayılıyor.
İş kazalarının meydana gelmemesi için mevzuat gereğince birtakım tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu tedbirler alınabildiği ölçüde kazaların önüne geçilebilir. Bununla beraber iş kazasının meydana gelmesi sonrasında da birtakım bildirimlerin yapılması gerektiği unutulmamalı. Söz konusu bildirimler hem iş hem de sosyal güvenlik mevzuatında düzenlenmiştir. 5510 sayılı kanun uyarınca iş kazaları işverenler tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde bildirilmesi gerekiyor. Eğer iş kazası işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelirse, bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İşveren bu süre zarfında bildirim yapmazsa, gecikilen süre kadarlık iş göremezlik ödeneği işverenden alınır. Bilindiği gibi iş kazaları ve meslek hastalıklarında SGK, çalışanlara iş göremezlik ödeneği adı altında bir ödeme yapıyor.
Kendi nam ve hesabına çalışanların yani eski adıyla Bağ-Kurluların iş kazası geçirmeleri halinde toplamda bir aylık süreyi geçirmemek şartıyla rahatsızlıklarını (bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra) üç işgünü içinde SGK'ya bildirmeleri gerekiyor. Bu sürede bildirim yapılmazsa, bildirime kadar geçen süre için yapılacak geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez. Bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ise ödenir. Ayrıca bildirim tarihine kadar yapılan sağlık harcamaları da işverenden istenir.
SGK'ya bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmadığı konusunda ihtilaf doğması halinde konu, kurum müfettişleri veya bakanlık iş müfettişleri tarafından soruşturmaya tabi tutulur.
Bildirim sürelerinin, işgünü dikkate alınarak hesaplanması gerekiyor. Bundan dolayı hesaplamada cumartesi, pazar ile milli bayram ve genel tatil günleri dikkate alınmaz. Bugünlere rastlayan günleri takip eden günlerden sonra söz konusu süre işlemeye başlayacak veya devam edecek. Mücbir sebebe bağlı olarak süresinde bildirim yapamayan işverenlerin, mücbir sebebi belgelemeleri şartıyla, mücbir sebebin ortadan kalktığı tarihten sonraki üç işgünü içinde iş kazasını kuruma bildirmeleri gerekiyor. İş kazası bildirimlerinin elektronik ortamda SGK'ya bildirilmesi gerekiyor. Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar ile 4/1 (b) -eski adıyla Bağ-Kur- bendi kapsamında sigortalı sayılanların işyeri sicil numarası olmaması nedeniyle elektronik ortamda yapılamayan bildirimler ile elektronik altyapının olmadığı yerlerde meydana gelen vakalara ilişkin bildirimler kâğıt ortamında yapılabilecek.
Öte yandan iş mevzuatı uyarınca işverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorunda. Bu yükümlülüğe riayet etmeyen işveren veya işveren vekiline 1.250 TL idari para cezası uygulanır.
Memurların hizmet
bilgileri tek elde toplanıyor
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın SGK çatısı altında birleşmesi ile artık hizmetler tek çatı altında verilmeye başlandı. SSK ve Bağ-Kurluların hizmetlerinin tamamına yakını SGK elektronik altyapısına aktarıldığı halde Emekli Sandığı mensupları için bu aktarma henüz tam anlamıyla gerçekleştirilememişti. SGK'nın geliştirdiği yeni sistem sayesinde artık tüm kamu çalışanlarının hizmet bilgileri elektronik ortamda kurum tarafından takip edilecek. Bu sayede emeklilik ve sigortalılık işlemleri daha hızlı sonuçlandırılabilecek.
SGK, üzerinde çalıştığı hizmet takip programı sayesinde memurların hizmetlerini elektronik ortama aktaracak. Buna yönelik olarak geçtiğimiz günlerde bir tebliğ de yayımlandı. Tebliğe göre kamu görevlilerinin tüm hizmet bilgileri ve bu bilgilerde oluşacak değişiklikler güncel olarak SGK'ca hazırlanan web tabanlı programa internet üzerinden aktarılacak.
Hizmet takip programı sayesinde şu işlemler yapılacak:
Farklı statülerle de olsa kamuda memur olarak çalışanların hizmet belgesinin düzenlenmesine esas olan tüm bilgileri, kamu idareleri tarafından haziran ve ağustos ayları sonuna kadar SGK'ya internet ortamında gönderilecek.
Kamu idareleri tarafından internet üzerinden gönderilen bilgiler esas alınarak sigortalıların hizmet borçlanma (askerlik, yedek subay okul süresi, avukatlık stajı, doktora ve benzeri) dilekçelerinin kuruma intikalinden sonra borçlanma tahakkuklarının elektronik ortamda yapılması ve borçlanma fişlerinin ilgili kamu idaresine internet üzerinden iletilerek borçlanma işlemlerinin sonuçlandırılması SGK tarafından doğrudan yapılacak.
Bilgiler SGK'da toplanmış olacağı için görevden ayrılan memurların SSK'lı veya Bağ-Kurlu olarak çalışmaya başlamaları durumunda da memuriyette geçen hizmetlerinin elektronik ortamda sosyal güvenlik il müdürlüklerine/merkezlerine bildirilmesi işlemi artık kurum tarafından yerine getirilecek.
Yine sigortalıların hizmet belgesinde yer alan hizmet süreleri, borçlanılan süreler, diğer statülerde geçen hizmet süreleri (prim ödeme gün sayısı), fiili hizmet süresi zammı ile 5510 sayılı kanunun 28. maddesi uyarınca başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunan kadın sigortalıların fiili hizmetine eklenen prim ödeme gün sayıları dikkate alınarak toplam hizmet süresi ile emekli olabilecekleri yaş ve/veya tarihin tespiti yazışmaya gerek kalmadan sağlanmış olacak.
Bunlardan başka emekliye sevk edilen sigortalıların elektronik imza ile onaylı emeklilik belgesine göre emekli aylığı bağlanması işlemleri de artık doğrudan kurum tarafından hesaplanacak.